Necmettin ÇUHADAROĞLU


OTUR

Oturun Oturduğunuz Yerde


 

Oturun Oturduğunuz Yerde

Öyle laf ile peynir gemisi yürümüyormuş. Bundan on gün önce yazdığımda tepkiler çığ gibi idi.

Neden?

Doğruyu söylüyorduk ta ondan.

Efendim, bizi zorluyorlar! Kamuoyu bizi istiyor. Aslında ben istemiyorum ama platformların yoğun baskısı var. Halk beni istiyor´´ söylemleri eski siyasilerden kalma özelliğimiz olsa gerek´´.

Yan cebime koy muhabbeti.

Geçin bunları.

Balonun ömrü iğne ucu kadarmış.

Bu şehirde dengeleri tutanlar ile denge olmaya çalışanların olduğunu herkes çok iyi biliyor.

Kimden icazet alınacağını, kimden de fırça yenileceğini iyi bildiğinizde kulağınıza kar suyunu kaçıranların nasılda geri çekildiğini görmüşsünüzdür her halde.  Kimsenin sizden bir medet umduğu ve bir şey beklediği de yok.  Ama varlığınızı mevcut siyasi partiye borçlu olduğunuzu unuttuğunuz zaman size hatırlatırlar.

Bu hatırlatma kimine göre araç içerisinde,  kimine göre size karşı alınan tavırla belirlenir. 

Burası Kayseri.

Buradan çıkış yok.

Kimse sizden hangi noktada olduğunuzu sormadı?

Sormaz da.

Kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz.

Çıkartın kafanızı kumdan. Kendi çevrenizden başka çevrede var bu şehirde. Kırın zincirlerinizi.

Zaten üç beş sayı ile ifade ediliyorsunuz ama fasulye gibi kendinizi iki de bir nimetten saymanız da bu işin cabası. Neyse konumuza kaldığımız yerden devam edelim.

Sadece işaret eder.

Alışmalısınız bunlara.

Saygı, hürmet, büyük, küçük, akıl almaları öğrenme yaşında iseniz ve öğrenememişseniz birileri sizin kulağınızı çeker. Anlamanız için anlatır, yoksa uygulayarak gösterir.  Akıl hocalarınıza sorabilirsiniz. Beklediğinizi bulamadınız.

Sevilmiyorsunuz demektir.

Büyüğünüzü küçüğünüzü bilmiyorsunuz demektir.

Size kapılarını açanların kıymeti harbiye si  hiç yok demiştiniz ya işte kıymet vermedikleriniz bu gün ipinizi çekti. Bir daha o ipinizin kıvrağı açıldı ise düzen tutmaz tarihin tozlu sayfalarında yer alırsınız.

Birkaç sözde yanınızdaki kendini bilmezlere; gelin kimsenin dedikodusunu yapmayın. Yanlış yapıyorsunuz, İki kişinin arasını bozuyor kalp kırıyorsunuz.

Allah´ın emrine mutîyim dersen

Rasul´ün emrine itaat eyle

Helal haram demez bulduğun yersen

Müminlik sözünden feragat eyle.

Ne Müslümanlığa yakışır yaptığınız ne insanlığa. Bu da size son ikazımız olsun.

Develi İlçesinde halk aşığı iken hak aşıklığına erişmiş Seyraniden bir dörtlük aslında içinde bulunduğumuz durumu anlatıyor.

Kalbini geniş tut sıkma Seyrani,

Rıza-i Bariden çıkma Seyrani

Gönül Beytullahtır Yıkma Seyrani,

Elinden gelirse imaret eyle.

Bu dörtlükte yıktığınız gönüllere gelsin.

Kalın Sağlıcakla.