Necmettin ÇUHADAROĞLU


OLMAZ!

OLMAZ!


Bir taraftan Türkiye´nin nasıl bir kuşatma altında olduğunu gözlemlerken bir taraftan da FETÖ hareketinin ne denli genlerimize kadar içimize kadar sızdığını her gün yeni örnekleri ile görüyoruz. Devletimizin her kurumuna sızan ve güçlenen bu örgüt hangi kuruma girmemiş ki?
Gelişmemiş toplumda en büyük etki alanı ya uyuşturucudur ya da din. Hasan Sabbah döneminde dönemin FETÖ´sü de Sabbahtı. Müritlerine cennet vadeden ve uyuşturucuya alıştıran müptezel ile FETÖ müptezeli arasında hiçbir fark yok.
Malum teröristte insanları din afyonu ile kullanarak kendisine bağlamış.
Dinin yapısı bozulmaya başlanmış adeta müridleri toplu hipnoza uğramış gibi hareket etmiş ve 15 Temmuz´a kadar gelinmişti. Ben 15 Temmuz´u anlatmayacağım.
Bağlı bulundukları cemaat Nur cemaati. Kendilerine göre Allah´a giden yol buradan geçiyor. Şimdilerde boy boy biz onunla beraber 30 yıl hareket ettik kandırıldık. Ben bu yapının iç yüzünü anlatacağım diyen sahtekârlar var ya kendilerini FETÖ avcısı gibi gösteren dallamalar.
İşte esas hain onlar.
Bir adam bir yıl, iki yıl, beş yıl kandırılır da otuz yıl nasıl kanar arkadaş.
Hala bunlar TV´leri gazeteleri meşgul ediyor. Kimse de bunlara bir hesap sormuyor.
Yıl 1996 Gülen teröristi ABD´de bu hareketi yönetmeye başladığı dönem. ABD tarafından itina ile bakılan bir şahıs. Türkiye´yi bölme planlarının yapılmasına vesile olan bir ülke.
Nasıl olurda bu coğrafyadan bu ülkeyi sileriz mantığı ile giden ABD´nin yani yüz yılın deccalının yeni figüranı FETÖ.
Işık evleri, yurtlar, dersaneler, finans kurumlarını örgütleyen bir yapı. O kadar zeki mi Pensilvanya teresi.
Yok, o kadar zeki değil.
Akıl danesi çok. ABD´nin tüm Ortadoğu uzmanları yanında. Ne yapabiliriz de Orta Doğu coğrafyasında güçlenen Türkiye´nin enerjisini alırız derdinde olan yüzyılın deccalı.
Doğru kurguladıkları senaryo ile Türkiye´nin ilerlemesinin önünü kesmeyi de başarmışlar şimdiye kadar. Darbelerden başka bir şey düşündürmemişler. Sanayide dışa bağımlılığı angaje etmişler.
Yani planları hep tutmuş.
Yahudi toplulukları ile dinler arası diyaloğu görüşmüş. Müridlerine talimat verilmiş ve yapılanlar öngörülenler hep uygulanmış.
Tüm bu anlatılanlardan sonra 15 Temmuz olayları ve daha sonra bu yapının çözülme noktaları başlamış. İktisatta bir deyim vardır.
Kötü para iyi parayı kovar.
Şimdilerde de cemaatlerden bu kadar ağzı yanmış bir millet olarak kötü cemaat de tüm cemaatleri kovar ülkemizden inşallah diyorum. Şimdilerin yeni modasına uyup bu cemaatin yerini inşallah başka bir cemaat doldurmaz. İnşallah buna izin verilmez.
Gelelim Kayseri ölçeğine; Kayseri´de cemaat nasıl yapılandı. Kim Kayseri´de cemaatin abileri oldu. Kimin bağında toplantılar yapıldı. Maklube yenmeye başlanan Sanayi cami imamı kimdi. Bu işin 17-25 Aralık´ı yok.
Yapı çok derinde. Bu yapının tümü ile irdelenmesi gerekir. Kimin eli kimin cebinden bu yapı içerisinde hiç çıkmadı. Kim kime neden kefil oldu.
Bir zamanlar cemaatin kefaleti olmadan bir yere, bir kuruma girilmezdi. Bunların araştırılması gerekmez mi?
Örnek ise sadece bu işte AK Parti İl eski başkanı Ömer Dengiz mi suçlu idi. Onun yönetiminde kimler vardı. Bu yönetim hangi kararları aldı. Bu eski yönetimde kimler kimlere referans olup iş bulmasını sağladı.
Bunların araştırılması gerekir. Olmazsa olmazımız olan adalet bir gün hepimize lazım olacak.Bu işlerde sadece vurun abalının sırtına olmasın.
Ne dersiniz?
Kalın Sağlıcakla.