Necmettin ÇUHADAROĞLU


OLMADI...

Yazdık olmadı, söyledik olmadı. Üç beş kendini bilmez bir bardak suda fırtınalar kopardı. Sonuç meclise sunulan önerge geri çekildi. Kına yakın.



Üç bin aileden bahsediyoruz.
Kim mi onlar?
Onlar mağdur. Evlendikleri adam, çocuklarının babaları hapiste. Tamı tamına üç bin kişi, bire bir müracaat etmiş. Yani toplamda on bin kişi mağdur.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan KADEM Kadın kongresinde ´´inanıyorum ki cinsel istismar düzenlemesi daha geniş mutabakatla meclise geri gelir´´. "Siyaset mekanizması ve siyasetçilerin sorumluluğunda faaliyet gösteren kurumlar, elbette sorun çözme yeridir, sorun çözme makamıdır. Ülkemizde yasaların izin verdiği yaşın altında evlilikler ve bunlardan kaynaklanan sıkıntılar söz konusuysa çözümü için gereken adımlar mutlaka atılmalıdır. Bu adımlar öncelikle sosyal ve kültürel bilinci artırmaya yönelik olmalıdır. Şayet kanuni yaş sınırının altında evlilik kültürü mevcutsa, siz istediğiniz kadar kanun çıkartın, istediğiniz kadar ceza verin bunun önüne geçemezsiniz" dedi. ifadesi düzenlemenin yeniden görüşülüp meclise geleceğinin bir göstergesi.
Daha düne kadar ellerinde pankart ile yollara düşenler Kayseri´deki mağdur aileler ile bir görüşsünler. Biz tecavüzcüler, tacizciler serbest kalsın demedik. Onlara en ağır cezalar verilsin dedik. Bununla nelerin kazanım nelerin kayıp olduklarını hiç düşünmeden kara düzen, meydana çıkalım dediler ve çıktılar. Sosyal medyada örgütlendiler.
Diyorum ya kına yaksınlar.
Kimse tacizcisi ile tecavüzcüsü ile evlenmesin. Ama gönlümle ben kaçtım diyor. Bunun gibi üç bin kişi mağdur.
Ne yapmanız gerekir.
Kayseri de hemen bu kanun teklifinin çekilmesinin ardından 14 yaşındaki lise bir öğrencisini kaçıran 35 yaşındaki bir adam ortaya çıktı. Bakın bu adamı devlet bulduğunda en ağır cezaları versin. 14 yaşında ve ailesinin rızası yok. Bunu ayırmak gerekir. Arkadaş 14 yaşında düşünün bu bir sapıklık, bir hastalık bunu kabul etmemiz mümkün mü?
Bu insanlar için gerekirse hadım yasası gündeme gelmeli. Hükumet yeniden düzenlemelerle bir karara varmalı. Ortak mutabakatla mı olur yoksa başka bir şey ile mi ama mutlaka bu sapıkların en ağır ceza ile cezalandırılması gerekir.
Bir taraftan sapıklar ve bir taraftan da bu olayın mağdurları arasında gel git oluşturulmamalı. Ne hükumetin nede muhalefetin böyle bir hakkı yok.
İki elimiz yakanızda olacak.
Olayın takipçisi olacağız.
Kanun teklifi için hangi parti olursa olsun elini taşın altına koyması lazım. Ağustosta önerge veren Kasımda önergeyi çeken vekiller olmasın. Bu bize Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar sözünü aklımıza geliyor. Vekiller aklınıza mukayyet olun.
Kalın Sağlıcakla.