Fatma DENİZTAŞ


OKULA HAZIRLIK SÜRECİ

Yaz tatili sona erdi. İlk okul zili anaokulları ve ilkokul 1. Sınıflar için çaldı.2019-2020 Eğitim Öğretim yılına Pazartesi günü başlandı


Yaz tatili sona erdi. İlk okul zili anaokulları ve ilkokul 1. Sınıflar için çaldı.2019-2020 Eğitim Öğretim yılına Pazartesi günü başlandı. Aileler ve çocuklar bu süreçte aynı duyguları paylaşıyorlar. Hem bir o kadar heyecanlılar hem de kafalarında birçok sorularla karşımıza çıkıyorlar.İlk olarak bu okula alışma ve hazırlık sürecinde ailelerin çocuğunu okula gönderme kararında net ve tutarlı olması gerekir.İlk olarak onların psikolojik olarak kendilerini bu duruma alıştırmaları gerekir ki çocuklarını bu süreçte rahatlatabilsinler.Çocuğun kişisel,fiziksel,psikolojik özellikleri göz ardı edilmeden ona ve ailenin yapısına uygun bir okul seçilmelidir.Okul  ve ailenin yapı uyumu buna bağlıdır.Eğer bu durum atlandı ise okulla çatışmalar gerçekleşebilir. Aile, okulun çocuğuna nasıl faydalı olabileceği konusunda bilgi edinmeli ve okul ve öğretmenle aktif bir iletişimde bulunmalıdır. Çocuğunuza bakacak kişiler ile iletişimde olmanız oldukça önemlidir. Okul müdürü muhtemelen sizin öncelikli ulaşacağınız kişi olacaktır. Herhangi bir problemde onunla iletişime geçeceksiniz, ilişkilerinizi sıkı tutmakta fayda var. Çocuğunuzun yeni hayatına alışması 1-2 hafta sürebilir.Bu süreçte ona,okul çalışanları ile ortak bir uyum çalışması gerçekleştirerek destek verebilirsiniz.Aileler ilk günlerde çocuklarından ayrılmakta güçlük yaşarlar bu süreçte okulun belirlemiş olduğu kurallara dikkat etmesi gerekir.Hem çocuğunun hem de diğer çocukların okula olumlu uyumunu sağlamak için.

Çocuklarımız bizim gördüğümüzden daha akıllı ve uyarıcılara açıklardır.Bizim yüzümüzdeki en ufak mimik değişiminin habercisidirler.Onlar annelerinin veya babalarının kaygılarını,streslerini hissederler ve bu durum onlara da bulaşır.Onları okula yollarken yüz ifademizde oluşturduğumuz kaygı durumunu fark edip kafaların da ’annem neden kaygılıydı acaba?’,okul nasıl bir yer ki annem beni okula gönderirken üzülüyor’ vb gibi sorular oluştururlar. Çocuğun anneye olan bağımlılığı genellikle tek taraflı değildir. Annenin kaygısını kontrol edebiliyor olması, çocuğundan belli süre ayrı kalmaya hazır olması da okula uyum açısından önem taşır.

Okula yeni başlayan çocuklarımız zaten çok büyük belirsizlik içindeler.Onların bu belirsizliği okula olan kaygılarını artırıyor bu süreçte onlara pozitif enerjimizle, net kararlarımızla, tutarlı tavırlarımızla destek olup sağlıklı bir süreç yaratmamız gerekmektedir.Okul kavramını bilmeyen çocuklarımıza okulun ne olduğu hakkında doğru bilgiler verip,kafasında oluşan   soruları yanıtlayıp,okulda yeni bilgiler öğreneceklerini,yeni arkadaşlıklar kuracaklarını,yeni oyunlar öğrenip oynayacaklarını söylememiz onların alışma sürecine ışık tutar.

Çocuklarımızı okula bırakırken yani onlardan ayrılırken ilk zorlu süreç başlar. Bu süreçte oluşturdukları iki tepki vardır. Bunlardan ilki kendilerinden geçercesine ağlamaları, bizi bırakmak istememe davranışları, bizimde sınıfa çıkmamızı orda birlikte olmak istemeleri. İkincisi ise içe kapanmaları,konuşmak istememeleri,yalnız kalmak istemeleri.Bu süreçte çocuğu iyi gözlemlemek gerekmektedir.Çünkü içe kapanık halleri ve tavırları sağlıklı bir süreç geçirmediğinin göstergesi olabilir.Onlardan ayrılırken oluşturacağımız rutinler,rütieller bu süreci yumuşatabilir. Anne ve babaların çocuğu okula bıraktıktan sonra bir anda ortadan kaybolması çocuğa anne- babasına güvenemeyeceğini öğretebilir. Bu durum ayrılma kaygısını daha da arttırır. Çok aceleniz olsa bile hatta ayrılacağınız için kötü hissediyor da olsanız ayrılık zamanı geldiğinde yüzünüze cesur bir ifade takının ve gideceğinizi söyleyin. Çocuğunuz üzgün görünüyorsa; “Gideceğim için üzüldüğünü biliyorum ama şimdi gitmeliyim, sen yeni bilgiler öğrendikten sonra gelip seni alacağım” diyerek nasıl hissettiğini anladığınızı belirtebilirsiniz. Çocuklarımızın sıklıkla izlediği çizgi filmleri avantajlı hale çevirebiliriz. Kapıda vedalaşırken “şu anda en sevdiğin çizgi film kahramanı ne yapardı?” diye sorabilirsiniz ve o kahramanmış gibi oynamayı önerebilirsiniz. Ayrılış anları için ebeveyn-çocuk arasında bir ritüel oluşturmanız; örneğin onu iki değil dört kez öpmeniz veya aranızda özel bir işaret dili oluşturup bu şekilde vedalaşmanız da süreç için faydalıdır. Böylelikle sizden her ayrıldığında ağlamak yerine yapabileceği kısa süreli bir alışkanlığı olmuş olur. Önemli olan her seferinde tutarlı bir biçimde bunu uygulamanız. Okuldan döndükten sonra neler yaptığını anlatması için çocuğunuzu zorlamak, fazla soru sormak çocuğunuza kendini okul ile alakalı kötü hissettirebilir. Bunun yerine “bugün en çok ne yaparken eğlendiğini merak ediyorum; ben yürüyüş yaparken çok eğlendim” gibi kendi gününüzü ve duygularınızı paylaştığınız cümlelerle bu sohbeti gerçekleştirmek daha iyi olacaktır.

2019-2020 Eğitim Öğretim yılı çocuklarımızın başarı yılı olması ümidiyle.