Sinemis ZAFER


NOR-MAL-LEŞ-TİR-ME-YİN

Bu ülkenin bağırarak dile getirmek istediğim büyük yarası, minicik çocuklara göz dikmiş, en ağır yaptırımların uygulanması gereken milletin kara lekeleri…


Bu ülkenin bağırarak dile getirmek istediğim büyük yarası, minicik çocuklara göz dikmiş, en ağır yaptırımların uygulanması gereken milletin kara lekeleri…

Çocuk istismarları…

 Ülkenin her yerinden bu haberlerin yükselmesi ve bu durumun gün geçtikçe artması ne kadar içler acısı ve utanç verici bir durum.

Her gün yazılıyor çiziliyor.

Tecavüz ve işkence edildikten sonra öldürülen Eylül,

 Kaçırıldığı iddia edilen ve açlıktan yaşamını yitiren Leyla ve daha binlercesi…

Bir kız çocuğu düşünün belki kardeşiniz, belki akrabanız, belki tanıdığınız biri

İlla bunlardan biri de olmak zorunda değil, herhangi bir kız çocuğu.

Ailesiyle birlikte memlekete tatile gidiyor. Arkadaşlarıyla oynamak için dışarı çıkıyor ve kayboluyor.

Yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucu 8 yaşındaki kız çocuğu bir elektrik direğinin altına gömülmüş olarak bulunuyor. Ne acı değil mi?

DAHASI VAR.

Yapılan otopsi raporunda vücudunda kesici ve delici alet izlerine rastlanıyor.

DAHASI VAR.

  Cinsel istismar sonrası boğularak öldürüldüğü belirleniyor. Bu kızın adı EYLÜL.

Tek Eylül mü?

Sayfalarca haber yazabilirim.

Kapı komşusu Himmet AKTÜRK’ün tecavüzüne uğrayıp öldürülen 3.5 yaşındaki IRMAK,

12 yaşında dayısının oğlunun tecavüzüne uğrayan kendi çocukken bir çocuğu olan ve 18 yaşında yaşadığı acıya dayanamayarak intihar eden PELDA,

3 Yaşında düştü denilerek hastaneye götürülen ve cinsel istismara maruz kaldığı tespit edilen ARDA,

Ve daha binlerce çocuk...

 Sadece rakam olarak önümüze düşen, hikâyelerini, en sevdiği yemekleri, nasıl konuştuklarını, ne hayal kurduklarını bilmediğimiz ve hiçbir zaman bilemeyeceğimiz binlerce can...

 

Dünyada her yıl yaklaşık 40 milyon çocuğun istismara maruz kaldığı gerçeğiyle ne zaman yüzleşiriz?

Adalet Bakanlığı tarafından 2019 yılında yayınlanan istatistiklere göre, Türkiye’de çocuğa cinsel istismar suçu son sekiz yılın rekorunu kırdı. Türkiye cinsel istismarda 3.sırada yer alıyor ve Türkiye'deki cinsel suçların yüzde 46'sı çocuklara karşı işleniyor.

2019’da bu suçtan 28 bin 360 dava açılırken davaların yüzde 55’i mahkûmiyet ile sonuçlandı. Dava sayısında 2015 yılına göre yüzde 50 artış var. Bu rakamlar adli makamlara ulaşan resmi rakamlar.

Ya bilmediklerimiz, görmediklerimiz, susturulanlar..

BU NE DEMEK FARKINDA MIYIZ?

TOPLUM ÇOCUĞA ARTIK CİNSEL OBJE GÖZÜYLE BAKAR HALE GELDİ!

Kimse senin çocuğuna çocuk gözüyle bakmıyor artık.

Eskiden otobüste, parkta, hastanede, yolda çocuk gördüğümüzde dil çıkarır, şeker verir, onu güldürür severdik.

Ne zaman bu hale geldik?

Kimseye güvenmeyin, çocuğunuzu emanet etmeyin. Emanet ettiğiniz insanlar böyle insanlar işte.

 ‘O YAPMAZ’ ‘YA BEN ONU TANIYORUM GÜVENİYORUM’ bırakın bunları.

Bu mahluklar köpeğe, kediye tecavüz ediyor,

Bu millet kendi öz kızına tecavüz eden ‘SÖZDE BABA’yı gördü. Şimdi gerçekten güvenecek misin komşuna, arkadaşına, eşine, dostuna?

En güvendiğin insan baba bunu yapıyorken..

NOR-MAL-LEŞ-TİR-ME-YİN!

Bu çocukların ölmeden önce kendi çığlıklarıyla kulak zarları patlıyor, nefes alamadıkları için ciğerleri parçalanıyor. ANLAYABİLİYOR MUSUNUZ?

NEDEN?

Bu insan demeye dilimin varmadığı mahlukların sorunu ne?

Aile eğitimi mi? Karakter bozukluğu mu? Yaşadığı, gördüğü herhangi bir şey mi?

Her ne olursa olsun yapılan ahlaksızlığın bir açıklaması yok. Ancak ben bu konuda birkaç şey söyleyecek olursam;

Bir insan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmezse bu ona öğretilmez ve insan kendini eğitemezse insanlığa kötü bir ‘sözde insan’ katılmış olur.

Aile eğitimi bu konuda oldukça önemlidir. Çocuk yaşta başlanması gereken bu eğitimde çocuğa neyin yapılıp yapılmayacağı öğretilmelidir. Hiçbir şey sözde olmamalı. Yaşayarak öğretilmelidir. Çocuk örnek alır. Şunu unutmayın ki ;

ÇOCUK NE GÖRÜRSE ONU YAPAR.

 ÇOCUK SUSMAZ SUSTURULUR ,SUSMAK ZORUNDA  BIRAKILIR.

İşte bunların yaşanmaması için bilinç lazım, sorgulayan beyin lazım. Lütfen araştırın öğrendiklerinizi çocuklara, ailelere, büyük küçük demeden anlatın.

  İnsanları mana aleminden koparıp, ahiret düşüncesinden uzaklaştırıp artık maddenin, nefsin, peşinden sürükleyen bu dünyada, bir avuç hür zihniyle düşünen  insan olarak kaldıysak eğer öğrenip doğruyu yayalım.

Sesimizin çıktığı gücümüzün yettiği yere kadar..

 O ÇOCUKLARIN SESİ OLMAK ZORUNDAYIZ.

ilhan zafer
16.07.2020 14:51:56
Bu konuyu işlediğin için sana binlerce kez teşekürler

Emrah Eroğlu
16.07.2020 15:50:08
Çok güzel ve akıcı bir yazı olmuş. Kalemine sağlık kardeşim.

AHMET ÇELLAV
20.07.2020 21:18:32
Başarılarının devamını dilerim