Sinemis ZAFER

Tarih: 04.09.2020 09:22

NEREYE GİDİYORUZ?

Facebook Twitter Linked-in

 

Bu hafta başında bir amcayla tanıştım.

Namı değer türbedar amca.

İsmi Hamdi.

Hamdi amca Kayseri’de olan tüm türbe ve kümbetlerin temizliğinden sorumlu bir amcamız. Allah rızası için yapılan maddi hiçbir gelir elde etmeden bu işe gönül vermiş  amcamız. Onunla  sohbet edip, nasihatlerini dinledim. Tam yanından kalkıp vedalaştığımda kullandığı bir cümle aklıma ve kalbime dokundu. Bugün o sözlerin iç  manasına biraz değinmek istiyorum.

‘’Her ne olursa olsun dibini görmediğin kuyudan su içme. Karanlık yolda tek başına yürüme. Hep dik ol, doğru ol.

Hamdi amcanın bana söylediği bu söz üzerine düşündüm, çok düşündüm. İnsanlığın ne noktada olduğunu, nereye doğru gittiğini düşündüm.

İnsani birçok kavramı; adalet, hoşgörü, sabır, anlayış, mutluluk ve daha nicesi…

İyi insanlar mıyız?

Kendimizi nasıl tanımlıyoruz? İyi olarak mı görüyoruz yoksa arada eleştiri oklarını kendimize mi doğrultuyoruz?

Peki toplum olarak ne hissediyoruz?

Şimdi dışarı çıkalım 10 kişi çevirip soralım ‘’Mutlu musunuz? ‘’ diye

 Kaçı mutlu?

Mutlu olmak için maneviyattan ziyade maddeye bağlanır olduk.Elimizde bulunandan daha fazlasını hatta olmayanı ister hale geldik.

İNSAN ELİNDEKİNİN NANKÖRÜ HAKETMEDİĞİNİN AŞIĞI OLMAMALI.

En önemlisi bu.

Durmadan yakınıyoruz.

Kendi adıma da çok rahat söyleye bilirim. Bazı noktalarda elindekinin kıymetini bilemiyor insan.Her şeyin aslında imtihan olduğunu unutuyor.

Bulunduğumuz koşulun değerini bilemiyoruz halbuki durumu bizden daha kötü kimseler varken.

Hepimiz sanki sonsuza dek yaşayacakmışız gibi bir düşünceye kapılıyoruz, nefesimiz bile sayılıyken..

İnsanlar trafikte kavga ediyor birbirini öldürüyor, ’’Yan baktın’’ kavgası gördü bu ülke..

Neye bu kadar öfkeliyiz?

Bir kere geldiğimiz dünyada neyin peşinden bu kadar koşturuyoruz?

Aslında duygularımızı kontrol edemiyoruz.Her şeyi yerli yerinde tutmaya çalışıyoruz fakat dağılıyoruz.Kabullenemiyoruz.

Sen ne kadar doğru olursan ol dik olursan ol bazen bazı şeyler olmaz. Ne kadar istesen de  çabalasan da olmaz. Her şeyi düşünür yaptığımız işin  olmayışına lanet okuruz. Ama olmaması gerektiği için olmadığını hiç düşünmeyiz. Sen yeter ki doğru olanı yap, çamurlu yoldan yürüme olmuyorsa vardır bir hayır.

Dünyalık huzurumuzu ararken hem bu dünyada huzurlu olamıyoruz hem de ahirete hakkıyla gidemiyoruz.

Elde var koca bir sıfır!

İnanmadığımız yolda yürüyoruz çoğumuz sırf para kazanabilmek geçim sağlayabilmek için istemediğimiz mesleklerde çalışıyoruz.

20 yaşında hayatına yeni başlamış, hayatın gerçeklerini henüz görmemiş, ailevi yönden fazlaca şanslı biri olarak bu cümleleri kurmak bana düşmez.

Ama naçizane ulaşabildiğim arkadaşlarıma, yaşıtlarıma, abilerime, ablalarıma hatta sadece onlara da değil öfkesine yenik düşmüş, hayat meşakkati içinde ordan oraya savrulan herkese sesleniyorum.

Kendi benliğinizi kaybettiğiniz an, dünyadaki kalma sebeplerimizi kaybettiğimiz an ipin ucu kaçıyor.

Toparlamaya çalışana kadar da ömür geçiyor. Senin bu ömrü yaşamak için sadece bir hakkın var. İmtihanlarınla sev hayatını. Umudunu hiçbir zaman kaybetme, çünkü korkudan daha güçlü olan tek şey umuttur. Hayatı kendine zindan etme, kendi kahramanın ol.

 

UNUTMA HER GÜZEL  OLAN HER ŞEY ZORLU YOLLARDAN GEÇER.

SEN YETER Kİ SABRETMEYİ VE ŞÜKRETMEYİ BİL.

‘’Sabır,dikenin içinde gülü gecenin içinde gündüzü hayal edebilmektir.’’ demiş Şems-i.

Bu sözü doğru anlayıp,kavrayabilirsek eğer belki o zaman gerçek huzurun ve yaşamın tadına varabiliriz.

Umarım bu duyguları herkes kavrar ve hayatlarının kalan kısmında uygulayıp dünya ve ahiret hayatında özellikle ahiret hayatında saadete ulaşırlar.ŞÜKÜR, SABIR VE TEVEKKÜL'Ü BENİMSEDİĞİMİZ GÜZEL GÜNLERE...

                                                                                                                                                                                     

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —