Necmettin ÇUHADAROĞLU


Nereye kadar

Nereye kadar


 

Müslüman coğrafyada zulüm, kan ve göz yaşı dökülmeye devam ediyor. Ortadoğu coğrafyasında değişen bir şey yok. Gün geçmiyor ki, İsrail zulmü ortaya çıkmasın. Artık alenen yaralı Filistinlilere bile ateş açıp hastaneye gitmesini önlemek için ellerinde gelen her şeyi yapan insanlıktan nasibini almamış bir siyonist ülke ile uğraşıyoruz. Onun yanı sıra Myanmarda hala Müslümanlara eziyet edilmeye devam ediliyor. Müslümanlar için linç kampanyası düzenleniyor. Doğutürkistanda ise durum hiçte farklı değil. Zulüm hala devam ediyor. Çin hükümeti Uygurlu vatandaşlarımızı asimile etmek için ellerinden gelen tüm çabayı sarf ediyor. Defalarca anlatmaya çalıştığımız gibi hem eziyet ediyorlar hem de çoluk çocuk demeden üzerlerinde tüm deneyleri yapıyorlar. Ve biz rahat rahat yataklarımızda uyumaya çalışıyoruz. Ben yatağımda rahat uyuyamıyorum. Bir Müslümanın ayağına diken batsa acısını hissetmeyen Müslüman olamaz diyen bir peygamberin ümmeti olarak ben rahat edemiyorum. Müslümanlar siz rahat edebiliyormusunuz? Kuran okudukları için hatim indirdikleri için hapse atılan tecavüze uğrayan Müslüman Uygurlar varken rahat yataklarınız da yatabiliyor musunuz? Oruç ibadeti yasak olan gizli gizli oruç tutanlar varken siz rahat zengin sofralarında oruçlarınızı açabiliyormusunuz? Ben açamıyorum. Kurban kesmenin yasak olduğu Kaşgarda siz rahat kurban eti yiyebiliyormusunuz? Ben yapamıyorum. Onun içinde diyorum ki gelin canlar bir olalım işi kolay kılalım.Sevelim sevilelim dünbya kimseye kalmaz. Müslümanlar ne olur biraz sesimizi yükseltelim. Şimdide gelelim Dünya Uygur Kongresi İcra Komitesi başkanının başına gelenlere;

Hindistan Dünya Uygur Kongresi  icra başkanı Dolkun İsa´nın vizesini iptal etti.  Uygur Haber ve Araştırma Merkezi Hindistan yönetiminin bu ülkede yapılacak olan ?´Çin Baskısı Altındaki Milletlerin insan hakları ihlalleri´´ konulu Konferans için davet edilen Uygur Aktivist ve Dünya Uygur Kurultayı İcra Komitesi Başkanı Dolkun İsa´nın Vizesini iptal ettiği açıklandı.


Hindistan´ın Himayala dağların eteklerinde yer alan ve Sürgün ´deki Tibet Hükümeti´nin merkezi konumundaki Dramsala Kentinde  28 Nisan -01 Mayıs 2016 tarihileri arasında yapılacak söz konusu toplantı için 2 Doğu Türkistanlı aktivist davet edilmiş ve vize verilmişti. Ancak,Hint yönetimi, Çin´in baskısı ile 23 Nisan 2016 Cumartesi günü aldığı yeni bir kararla Dolkun İsa´ya verilen vizenin iptal edildiğini açıkladı.
İptal kararının bir süre önce Çin Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü Hua Cu´nun ? Dolkun İsa´nın Çin yönetimi tarafından İnterpol aracılığı ile kırmızı bülten çıkarılan bir suculu olduğunu, tutuklanarak Yargı´ya teslim edilmesi gerektiği? yolundaki iftira ve suçlamalarının ardından gelmesi dikkat çekici bulunuyor. Vize iptal kararının Hindistan´ın Berlin Büyükelçiliğince Dolkun Isa´ya e-maille bildirildiği açıklandı.

Aslına bakarsanız Dolkun İsa ne kırmızı bültenle aranıyor nede kendileri gibi bir terör suçlusu. Çine içinizden gideniniz var mı? Bilmiyorum ama orada kendilerinin ürettiği isinle Şincan bizim tanımımızla Doğu Türkistanda eğer çekim yapacaksanız yanınıza bir istihbaratçı güvenlik görevlisi ve çok sayıda polis ile işinizi yapmanız gerekecek. Eğer birde gazeteci oluğunuz ki vizenizde bu varsa yakın takiptesiniz demektir. Dugutürkistanlılara uygulanan şiddeti yada zulmü çekecekseniz hem sizin hem de Müslüman kardeşlerinize vereceğiniz zulmü de unutmamanız gerekir. Uygurların yaşadığı bölgede sizin her halinizle Türk olduğunuz onlarla soydaş olduğunuz belli olmasına rağmen pazarcı Müslümanlar röportaj vermekten kaçınır. Gözlerinden anlarsınız; aslında size sarılmak ve birde Kayseri den geldiğinizi söylerseniz ağlamaklı olur gözleri. Çünkü en büyük göç olayı 1964 yılında Türkiye´ye ve Kayseri ye olmuştur. Kayseri´ye gelen muhaceretten göç eden çok insanın tanıdığı yada bir yakını ile karşılaşmanız mümkün. Fakat gel görkü ne siz ne de onlar size istediği gibi bir açıklama yapmaktan çekinirler. Neden mi, siz gidince Çin lilerin baskılarına ve zulümlerine maruz kalırlar da ondan. Yaşamadan gitmeden, görmeden bilemezsiniz.

Yukarıda bahsettiklerimle içinizi sıkmayayım ama bu gün hiç değilse başınızı yastığa koyarken dünya Müslümanlarına, Uygurlara bir dua edelim. Aman korkmayın içinizden edin olsun bitsin. Rabbim duysun sadece.

Kalkın sağlıcakla,