Necmettin ÇUHADAROĞLU


Nereden Nereye

İstanbul´a kırk sene önce gel, dişinden tırnağından artır belli bir noktaya işletmeni getir.


 

İstanbul´a kırk sene önce gel, dişinden tırnağından artır belli bir noktaya işletmeni getir. Sonra birileri gelip kapını çalsın. Doğduğun topraklarla ödeşme zamanı deyip sana okul, cami vs şey yaptırsın. Buraya kadar her şey normal. Sonra da vay efendim bu Kuran kursu şöyle, burası böyle ya da yaptığın yardımlarla başın derde girsin öyle mi? Maalesef yaşananlar şu an için böyle .

Bu şerefsiz örgüt, işte Anadolu´muzun saf insanlarını böyle kullanmış.

Mutmain insanları seçmişler, sesiz insanları seçmişler.

Ve Allahlın rızasını kullanmışlar.

Kandırılmışlar.

Her gün bunun gibi niceleri sırf Allah rızası için yaptırdıkları ve bağışladıkları gayrimenkuller için bir bir çağırılıyorlar.

Suç kimde?

Ya da suçlu kim?

Bu sorunun cevabını aramak gerekir.

Duruşmaların hemen hemen iş adamları bölümünde yapılan işlemler böyle görünüyor. Tabi Savcılarımıza ve mahkemelerimize güvenimiz tam. Yargıyı sorgulamak gibi bir hadsizlik yapmayız. Kanun koyucu hüküm verici ne derse ona da herkesin rıza göstermesi, boyun eğmesi şart. Ama eğer hakkınızda haksızlık yapılıyorsa onu da ispatlayın diyor.

Durum, mahkemelerde bundan ibaret.

Bu adi yapı bundan sonra hiç kimseye hayır için bağış yaptırtmaz etti. Duruşmalardan çıkan iş adamlarının hemen hemen hepsi, bir daha mı tövbe´´ diyor. Hele biri var ki, buraya yaptırdığım okulun şu anki maliyeti dört trilyor. Ben bunu barda yemedim, pavyonda yemedim. Kumarda yemedim. Başıma bu işler geldi. Keşke yaptırmasaydım diyeninden, bir daha tek bir memleketime çivi çakmam diyeninden hepsinden birer nebze var. Ne diyelim bundan sonra olacaklarında bir hesabı var.

İşte maalesef bu yapı genlerimize kadar işlediğinden ne yapacağımızı bilemez hale geldik.

Şunu ayıralım; suçlular ve ispat edilirse hepsinin Allah belasını versin. Ama tamir, tadilat deyip himmet alanlarında bir bir toplanması gerekir.

Bu arada boş işkembeden atan arkadaşlar anladığım kadarı ile şizofren olmuşsunuz.

Allah yardımcısın olsun.

Ona çamur at buna çamur at.

Ne iş yaparsınız arkadaş ne ayaksınız siz?

Sabırla sıranızı bekleyin derim.

Niye mi?

Dost acı söylerde ondan.

Kalın Sağlıcakla.