Bir dava adamının nasıl davranacağını ya da fitnenin çıkartılmasına sebep olacağını. Her şeye rağmen sadık kalabileceğini nereden bileceksiniz. Nur topu gibi bir fitnemiz daha oldu. Aslında şu soruyu da sormadan edemiyor herkes. Şimdi fitne mi kazanacak dava mı?
Malum partilerden hemen eleştiriler gelmeye başladı bile. MHP nin kurultay yapması için başı çekenler biz kurultay istedik Ak Parti yapıyor gibi açıklamalarının yanı sıra CHP nin taze gülleri hep bir ağızdan bu işin böyle olmaması gerektiğini ifade ediyorlar.
Önce şunu sormak gerekir? Atatürk-İnönü rekabeti olması doğal olurken Cumhurbaşkanı ile Başbakanın arasındaki fikir ayrılığı olmamalımıydı. Ya da olması gerekeni mi yaptı başbakan. Onları nasıl görmeliyiz sorusuna herkes kendini endekslemiş. Bu arada çevremizde neler oluyor onu hiç merak ettik mi? Dedim ya nur topu gibi bir fitnemiz oldu. Ama gerçeklere de bir bakmamız gerekmez mi? Sayın Davutoğlunun vizeler meselesinde AB birliğinin terör dayatmasına karşılık vermesi gerekmez miydi. Cevabı Sayın Cumhurbaşaknı verdi. İsterseniz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın cevabını hatırlayalım: Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Avrupa Birliğine yönelik sözleri aynen şöyle: ?Vize için terörle mücadele yasanızı değiştireceksiniz, diyor. Siz önce parlamentonuzun yanına çadır kuran teröristlere bakın. Orada onlara imkân sağlayacaksın, bize de: ?Vize kaldıracağım, bunun şartı şunu değiştirmen.´ Kusura bakma, kiminle anlaşabiliyorsan onlarla anlaş...?Erdoğan´ın burada kastettiği çadır, bir süre önce Brüksel´de kurulmuş PKK çadırı. ?Kiminle anlaşabiliyorsan onlarla anlaş? dediği de herhalde önce Avrupa Birliği ile anlaşmayı yapan Başbakan Davutoğu olmalı. ?Onlar? diye çoğul kullandığına göre de, ikinci sorumlu Avrupa Birliği bakanı olabilir.
Şimdi ne olacak sorusu ise malum Ak Parti ve kurmaylarının bileceği bir iş. Etrafımızda bu kadar sıkıntı varken, Türk ekonomisini istikrarsızlaştırma adına faiz lobileri cirit atarken biz, AB ne karşı tavır alamız gerekirken içerdeki jön Türklerin saldırıları devam ederken fitne ve fesat ile uğraşıyoruz. Yüzde elli vatandaşın oyu ile Cumhurbaşkanlığı yapan ve Ak Parti kurucusu olan Recep Tayyip Erdoğan ın o makamdan gitmesi için her gün siyasi saldırılar düzenleyenler varken hala işin farkında olmamız bizim en büyük zaafımız her halde. Biraz uyanıp, uyanık olup olayların farkında olmak gerekmez mi?
Sayın Başbakan bu memleket için hayırlı işler yapmıştır. Bu memleketin ilerlemesi için kim ne yaptı ise Allah onlardan razı olsun. Bizim yapacağımız iş durmadan dinlenmeden çalışmak. Bu yol uzun bir yol, durmak yol yola devam etmek. Tarih maalesef tekerrürden ibaret. Geçmişi unutmadan daha yanı başımızda ANAP örneği varken neyin peşindeyiz onu da anlamak mümkün değil.
Kalın Sağlıcakla.
