Asan asana, kesen kesene…
A acayip bir şehir olduk. Huzur şehri Kayseri’den, korku filmi tüneline doğru geçiyoruz.
Aslına bakarsanız, bu yalnızca Kayseri’nin sorunu değil. Türkiye’nin dört bir tarafından sarsıcı haberler her gün artarak karşımızda resmi geçit yapıyor adeta.
Cinayet, intihar, cinsel istismar haberleri o kadar yoğunlaştı ki, sanırsız vakayı adliye durumu.
Adli olayların tavan yapmasının sebepleri olsa gerek.
Yani ruh sağlığı bi-tamam yerinde olan insanlar, niçin bu hiddet ve şiddetin içinde olsun?
Demek ki, toplumsal sorunlar öbek öbek karşımızda duruyor.
Her gün karşımızda korkunç boyut arz eden dehşet haberleri çıkıyor. Biz bunları haber yapmaktan yorulduk ama süreç bitmiyor, tam tersine ivme kazanıyor.
Buraya kadar anlattıklarımızı herkes biliyor.
Bizim isteğimiz şu: Kardeşim, bu üniversiteler ne iş yapar?
Son yıllarda hiçbir ciddi konuda refleks göremiyoruz.
Onca bilim insanı varken, Türkiye’de ve doğal olarak Kayseri’de yaşanan cinnet ruh hali üzerine ciddi bir araştırma niçin yapılmaz ve çözüm önerilmez?
Yok eğer araştırma yapılıyorsa, bu durum niçin paylaşılmaz da sır gibi saklanır…
Bilim insanları neyi bekliyor, anlamıyorum, derinleşen toplumsal patlamalar filan mı?
Ben diyorum ki, bu ülke bu cinnet haliyle nereye kadar?
Artık sokaklar tekin değil, farkında mısınız?
Yok yok, siz daha olan-bitenin farkında değilsiniz sanırım…
