Kayserispor uzattı filan ama bir puanı cebine koymayı başardı.
Aslında iki takımında başlangıç olarak suya sabuna dokunmadan oynadığı mücadelede, ev sahibi Kasımpaşa ilk tehlikeli pozisyonda golü bulduğunda kimse ne olduğunu anlamadı bile. Sonrasında devre bitene kadar aynı tas, aynı hamam futbol devam etti, gitti.
Koskoca 45´te bir gol ve Kayserispor´un direkten dönen pozisyonunun dışında futbol adına ciddiyet arz eden şeyler olmadı. Devre arası dönüşünde ise, iki takımın nasıl oynayacağını kim olsa tahmin edebilirdi. Kayserispor yüklenecek, Paşa kontralardan ikinci sayıyı bularak maçı koparmak isteyecekti. Nitekim beklentiler karşılık buldu.
İşin doğrusu Kayserispor cenahında Teknik Direktör Marius Sumidica´nın 11 tercihinde Romanya´dan getirdiği 4 ismi de sahaya sürmesi, birçok soru işaretini beraberinde getirdi. İkinci yarı ile birlikte sakatlanan Erkan´ın yerine zorunlu olarak sol beke Atila Turan´ın alınması derken, Kayserispor yüklendi, Paşa savundu. Ev sahibi kontra yakaladı, bir topu da direkten döndü ama ikinci golü bulup bitiremedi.
Artık son 30´a girilirken, Sumidica, ?Ne olacaksa olsun? diyerek, orta sahayı bir eksiltti, hücuma bir fazla oyuncu gönderdi. Yani Badji çıktı, en takımın en son transferi santrfor Nikola Stojiljkovic´i tercihlendi. Bu aslında büyük bir riskti. Orta alanın merkezini yalnızca Şamil Çinaz´a emanet eden Kayserispor, rakibine pozisyon vermesine verdi de, lakin istediğini de elde etti.
Evet futbol yoktu? Çok pozisyon da söz konusu değildi. Ancak ikinci yarı zorunluluktan oyuna giren Atila, uzatma dakikalarında yaklaşık 30 metreden öyle bir füze gönderdi ki, kaleci Ramazan Köse, gözleriyle meşin yuvarlağın filelere gidişini izleyebildi ancak!
Bu gol maçı bitirdi desek doğru olur.
Maçın hakkı da beraberlikte bana göre.
Nitekim 1´er puana iki takımda üzülmedi.
3. deplasman maçından 4. Puana uzatmak ise bu işin ekstrası oldu vesselam!
