Necmettin ÇUHADAROĞLU


MİLLET


 

Bir taraftan Evet, diğer taraftan Hayır çalışmalarına partiler tüm hızı ile devam ediyor. Çarşı Pazar dolaşıyoruz. Tek sıkıntı ne için evet ya da ne için Hayır diyeceğini bilmeyen vatandaşın yüzdelik oranı çok ama çok fazla. Umarım siyasiler vatandaşa bunu iyi anlatır. Ne için oy verdiklerini bilmeleri açısından söylüyorum. Yoksa vatandaş OY vermeye gidecek ama körü körüne oy verecek.

Hayır, cephesinde her zaman olduğu gibi Erdoğan düşmanlığı devam ediyor. O olmasında kim olursa olsun kanısı hâkim. Hayır, cephesinin başka materyali de yok anlaşılan. Vatandaşın neden Hayır diyeceğini anlatma yerine tek adamlık, krallık gibi söylemlerle esas konu saptırılmakta. İnanın Anayasa maddelerinin değişikliği, ülkeye fayda ya da zararını ne bilen var nede anlatabilen. Çarşıda, yolda, pazarda durum böyle.

Bunun yanı sıra EVET çilerin büyük bir bölümü de Erdoğan sevdalısı. Bakın AK Parti cephesi demiyorum. Ak Parti cephesi tabi ki liderine kurucu genel başkanına sahip çıkmak zorunda.

Kayseri ölçeğinde MHP tabanı çok net olmamakla beraber İl yönetiminde Devlet Bahçeli ve ekibinde EVET hâkim. Fakat kemikleşmiş ülkücülerin evet diyeceğini düşünmüyorum. MHP içerisinde de çatlak var. Kayseri de diğer partilerin daha doğrusu MHP, CHP ve AK Parti dışındakilerin bu referandumu etkileyecek zaten bir oy potansiyeli yok. Fakat Kayseri de AK Partinin zorlanacağı bir şey var; Gurbetçiler.

Hem köylerimizde hem de ilçelerimizde Avrupa´da çifte vatandaşlık hakkından yararlanan vatandaşlarımızın çokluğu dikkat çekiyor. Son zamanlarda Hollanda ile başlayan ve diğer orta Avrupa ülkelerini ile devam eden Haçlı zihniyeti yüzünden Ak Parti oy kaybedebilir. Nedeni ortada. Vatandaşlarımız çifte vatandaşlıklarının ellerinden alınmasını istemiyor. Avrupa´da domino etkisi yaratan İslamafobi ve Türk düşmanlığını hortlatanlar Erdoğan sız bir Türkiye istiyor. Onun için ellerinden geleni artlarına bırakmıyor. Demokratik hakların beşiği olarak kabul edilen Avrupa´da terör örgütlerinin kaçaklarına kucak açarken leğal olan bir hükümetin bakanlarına ve temsilciliklerine konuşma hakkı dahi vermiyorlar. Aslında onların ne kadar barbar olduklarının da bir ispatı bu olsa gerek.

Sonuç itibarı ile vatandaşlarımız verecekleri oy ile kendi geleceklerini tayin edecekler. Gelişen ve değişen Türkiye´nin tüm Ortadoğu Coğrafyasına ve İslam dünyasına hâkim olmalarından korkan Avrupa sıranın kendilerine geleceğini düşündüklerinden yukarda bahsettiğim olayları çıkartarak Türkiye´yi karalama derdindeler.

 Ama başaramayacaklar.

Bu milletin feraseti ve kendine olan özgüveni sayesinde nasıl Çanakkale´de imkansızı başarmışsak, yedi düvele karşı koymuşsak şimdide bir taraftan ABD ve onun uşakları ile diğer taratandan Avrupa´daki hain devletlerle uğraşıp bu esaret zincirini kıracağız.

Bizi durdurmaya ise kimsenin gücü yetmeyecek. Çünkü bu millet küllerinden yeniden doğmasını bilen bir millettir.

Kalın Sağlıcakla.