Metin SÖNMEZ


MESELE ŞU?

Kayserispor, Antalya´da kaybetti.


 

 

                                                                                                                                    

  Kayserispor, Antalya´da kaybetti. Kazanmak kadar, kaybetmenin de futbolun içine dâhil bir durum olduğunu anlamalıyız, anlatmalıyız. Futbol bu; üç ihtimal her zaman için var, olmaya da devam edecek. Koskoca sezonun içinde inişli-çıkışlı grafiklerin yaşanması doğal; lakin üzerinde durulması gereken mevzu başka?

  Sarı-Kırmızılı takım, Lig´in ikinci yarısına o beklenen parlak başlangıcı yapamadı. Avrupa hedefi adına ara transfer döneminde paraya kıyan ve Amorim ve Artem Kravets´i UEFA aşkına kadrosuna katan Kayserispor´un oynadığı futbolu bir tık yukarı taşıması beklenirken, tam aksi yaşandı. Futbol da geriye gitti, puanlar da. Rakamlar yalan söylemez. Bu takım, Lig´e başladığında ilk 5 hafta sonunda hanesine 10 puan yazdırmıştı, şimdi takviyeli isimlere rağmen aynı periyotta yalnızca 5 puan alabildi. Söz konusu olan yarı yarıya bir düşüş.

  Böyle bir girizgâh yapmam gerekiyordu ki, sıkıntıyı adamakıllı anlatma fırsatı doğsun.

  Mesele Şu: Kazanırsınız, kaybedersiniz, amenna, kimsenin sözü olmaz? Lakin her gelen haftanın, geçen günleri aratıyor olmasının sebebi hikmetini iyi araştırmak gerekir. Antalyaspor gibi çok önemli oyuncularıyla yollarını ayıran, ciddi bir mali problem yaşayan takıma karşı sergilenen futbol sanırım kimseyi tatmin etmedi. Düşme hattında yer alan, ürkek, çekingen ve dahi panik hallerini sahaya yansıtan Antalyaspor, normalde Kayserispor´un kolay yutması gereken bir lokma idi. Ancak gördük, anladık ki takımın üzerine bahar rehaveti çoktan çökmüş. Ben ona, aman canım sende futbolu diyorum. Yani olursa olur, olmazsa Allah kerim gibi bir felsefe egemen olmuş futbolcuların üzerine?

  Çatır çatır oynarsınız, kaybedersiniz kimsenin söyleyecek bir şeyi olmaz. Amma velakin, sahada Umut Bulut ve Mendes´in dışında deyim yerindeyse tırmalayan, kazanmak için yüksek inanç taşıyan kimseyi göremedik ne yazık ki? İşin daha da kötüsü, her hafta bu takımın futbol mantalitesi aşağı doğru gidiyor olması?

  Takım içinde bir ayrılık-gayrılık mı var bilemem. Demem o ki, sorun her neyse bir an önce gereken yapılmalı; eğer hedef Avrupa ise. Yarın geç olmadan radikal hamlelerle olayı kotarmak şart. Kasımpaşa maçı da bunun ilk adımı olmalı. Hepsi bu!