Temposuz, vizyonsuz, hedefsiz ve yalnızca kontrollü futbol düşüncesinin arkasına sığınılan bir 45 dakika. Ne kadar ?yok? varsa hepsini art arda sıralayın, tamamı bir devreye sığdı. Doğal olarak bu kadar yokların ve sığlığın içinde golsüz gidilen bir soyunma odasından başka ne olabilirdi ki? Nitekim öyle de öldü.
İkinci yarı beklentiler cevap buldu. Özellikle konuk ekip Sivasspor´da ilk yarının sonlarına doğru Kone´nin sakatlanarak çıkması, yerine Robinho´nun girmesi, sonrasında da Bifuma-Muhammet Demir değişikliği sahaya pozitif manada yansıdı. İlk yarının sonlarına doğru hücumun merkezine geçen Robinho, Muhammed Demir´in oyuna girmesiyle sol kenara geldi ve maçın akışı değişti. Ve Sivas dünya yıldızı Robinho ile serbest vuruştan bulduğu gol ile öne geçti.
Gol dakikasına kadar istenileni vermekten uzak kalan Kayserispor´da futbolcular, papucun pahalı olduğunun farkına vardı ve rakibin üzerine etkin biçimde gitmeye çalıştı. Tabii bu arada Varela´nın oyuna girmesi de ekstra bir güç sağladı. Yenilen gol sonrası daha özgüvenli oynayan komşu kentin futbolcularının defansı, büyük bir hatanın altına atınca, Umut Bulut affetmedi. 13 dakika içinde gelen iki gol sonrası eşitlik ortayı çıktı.
Sonrasında karşılıklı git-geller yaşandı karşılaşmada.
Kayserispor ısrar etti, Sivas da kontradan pozisyon üretmeyi hedefledi ama taraflar ?En azından yenilmeyelim? diye düşününce, 90 dakika ikinci yarıda atılan karşılıklı golle sonuçlandı.
Maçın iyi taraf şuydu: Kayserispor geriye düşmesine karşın, eşitliği buldu. Galiba maçın en iyi tarafı da buldu.
