Yalçın ARAL


KRİPTO PARA DÜZENLEMESİ

Kripto ve sanal paralar ile ilgili çalışmanın deşifre edilmeden, kimsenin beklemediği bir zamanda düzenlemenin yapılarak uygulamaya konulması gerekliliği önemli idi.


Kripto ve sanal paralar ile ilgili çalışmanın deşifre edilmeden, kimsenin beklemediği bir zamanda düzenlemenin yapılarak uygulamaya konulması gerekliliği önemli idi. Bu felsefenin dışında bir tasarruf yapılarak düzenleme çıkarılacağı her tarafta açıkça konuşulmak suretiyle deşifre edilmesinin de doğru bir yaklaşım olmadığı da açıktır. Yaşanan bu olumsuz olaylarda göstermektedir ki, böyle bir tehlike bulunmakta ise çoktan gereken tedbirlerin ilgili ve sorumlu merciler tarafından alınması ve düzenlemelerin de zamanında yapılması gerekmekteydi.  

Şunun da bilinmesinde fayda vardır; eğer bir düzenlemenin çıkacağı deşifre edilirse, bu durum bu işi yapan kötü niyetli insanların tedbir almasına neden olacağı da aşikardır! Bu durumunda, bu konuya yatırım yapmış tasarruf sahiplerine ciddi şekilde zarar vereceğinin de bilinmesi gerekir. Türkiye’de yaşanan THODEX olayını ve Muğla merkezli kripto para işlem platformu Vebitcoin’in faaliyetlerini durdurduğunu açıklaması ve bundan sonrada buna benzer yaşanacak olayları da bu doğrultuda değerlendirmek te fayda vardır. Kripto parada yıkım sürecinin başladığı görülmektedir, domino taşı gibi bu iş ile uğraşan diğer kurum ve kuruluşlara bu durumun yansıyacağı da ortadadır.  Otoritelerin “Sanal Paranın hukuki dayanağı yoktur.  Güvensizdir ve yatırım yaparken çok dikkat edilmesi gereklidir!” şeklindeki açıklamalar vatandaşlar üzerinde fazla bir etki yapmadığı da ortadadır. Vatandaş o kadar ikaz edilmesine rağmen Türkiye BANKER olayını yaşamadı mı? Şimdi de başka yollarla vatandaşın tasarruflarının dolandırılarak yurt dışına kaçırılması hoş bir tablo değildir. Başta sorumlu olan otoritenin ve bu konuda çok hassas olması gerekmektedir. Sözle değil de bir an evvel gerekli olan düzenlemenin çıkarılarak vatandaşların mağdur olmasının önünün kesilmesi önemliydi. Bu düzenlemenin vatandaş nezdinde lafla söylenen sözden daha etkili olacağının da bilinmesi gerekmektedir. Bu metodun çok daha sağlıklı olduğu da ortadadır. Gerek görsel gerekse de yazılı basında boy gösteren otoriterler ikazlarında, Kripto paraların güvensizliğinden değil de düzenleme olmamasının üzerinde durması gerekliliğini atlamış görünüyorlar!

FETÖ terör örgütünün Türkiye’den kaçırdığı paralar ile bu sistemle toplanarak Türkiye’den kaçırılan paralar arasında ne fark vardır? Her ikisi de Türkiye’nin tasarruflarını ve Türkiye ekonomisi için Türkiye’de kalması gereken paraların yurt dışına kaçırılması işi değil midir? Her iki sistemde gerek ekonomik gerekse de siyasi olarak Türkiye’yi zor durumda bırakıp yaralamamış mıdır? 

Şunun bilinmesinde fayda vardır, Kovid -19 salgın hastalığından dolayı sanayi durunca paranın yönü rant ekonomisine döndüğü gerçeğini atlamamak gerekir. Vatandaşlar tasarruflarını koruya bilmek açısından riski yüksek ve getirisi çok olan yerlere yatırım yaptıkları da açıktır. Bu döngüyü değiştiremeyeceğimize göre bir an evvel sorumlu merciler tarafından düzenleme yapılarak konunun kontrol altına alınmasının yanında ivedilikle düzenlemelerin devreye sokulması gerekliliği önemlidir.

Bu konuda kanunlarımızın ve düzenlemelerimizin yetersiz olduğu açıktır. Mükemmeli arayarak zaman kaybetmememiz gerekmektedir. Bir an evvel tasarruf sahibi vatandaşlarımızın daha fazla zarar görmemesi için ivedilikle bu açığımızın kapatılması önemlidir. Vatandaşlarımızı daha fazla zarara uğratmamak için, bilgilendirmek ve gerekli düzenlemeleri zamanın da yürürlüğe koymak otoritenin sorumluluğunda ve görevleri arasındadır. Olaylar yaşandıktan sonra kaçan sorumluları yurt dışından getirmenin marifet olmaması gerekmektedir. Mühim olan bu tip olaylara düzenlemeler ve kontroller sayesinde sebebiyet verilmemesidir. Olaylar yaşandıktan sonra çok kimsenin de akıl vermeye kalkacağı da açıktır. Artık deşifre olmuş düzenlemeler için gelinen durum ve yaşananlar çerçevesinde düzenlemelerin bir an evvel çıkarılarak uygulamaya konulması gerekmektedir. İlk çıkacak düzenlemenin mükemmel olmasının da beklenmemesi gerekmektedir. Aksaklıklar veya düşünülememiş olan maddelerde sonradan bu düzenlemeye eklene bilinir.

Derler ya, “En kötü karar bile, kararsızlıktan daha iyidir!” felsefesi doğrultusunda bu tip olaylarda çok hızlı hareket edilmesinde her zaman fayda vardır. Türkiye’nin Yeni Dünya düzeninde yol alacağı çok ciddi mesafeler bulunmaktadır[YA1] [YA2] . Bu yolu engebeli halden çıkarmak da bizleri idare eden seçilmiş siyasi otoritenin sorumluluğundadır.