Kayserispor, yeni sezonun ilk karşılamasında beklentilerin altında kaldı, kötü oynadı ve farklı kaybetti.
Galatasaray karşılaşmasını böyle özetlersek, doğru bir niteleme yapmış oluruz. Aslıda yenilgiden ziyade sorgulanması gereken şeyler çok daha fazla. Bunca transfere karşı Kayserispor takım bütünselliğini yakalayamamış.
Can sıkıcı eleştiriler yapmak için henüz çok erken. Fakat yine de üzerinde durulması gereken konular var.
En önemli mesele şu; eldeki kadro ile bu takım 3-5-2 gibi büyük bir risk taşıyan sistemi adam akıllı oynayabilir mi?
Ne yazık ki gördüğümüz oyun formatı içide Kayserispor´un bu yükü taşıması mümkün değil.
Marius Sumidica ne düşünür bilemiyorum ama sistem ve taktik anlayışı adına sürdürülebilir bir durum söz konusu değil. Umarım kendisi oturur ve bu durumu ciddi biçimde düşünür.
Üçlü defans üzerine saatlerce konuşabiliriz ve yazabiliriz ama bilinmesi gereken bu sistemi ha deyince oynamanız mümkün değil.
Dün akşam Türk Telekom´da yaşanan en dikkat çekici sıkıntılardan birisi de, takımın uyum sorunuydu. Her hattıyla dağınık görünen ve ne istediğini bilmeyen Kayserispor, renktaşına karşı yetersiz kaldı ve bedelini de fena halde ödedi.
17 yeni transfer ile yola çıkan Sarı-Kırmızılılar, dün geceki şoku en kısa sürede atlatarak Göztepe maçına hazırlanmak en doğru karar olur. Zira, üst üste iki hafta Kayseri´de oynamanın avantajını kullanarak ilk haftanın kötü izlenimini silmek şart.
Henüz yolun başındayız ama bu takımda halledilmesi gereken ciddi problemler var.
