Metin SÖNMEZ


KİBRİT ÇÖPÜ?

Bu tip maçları evinizde oynuyorsanız, ka-za-na-cak-sı-nız! Aksi halde sıkıntı artarak devam eder?


 

   Hele hele rakibiniz, stres anlamında sizden daha çok majör noktayı zorluyorsa, fırsat bu fırsat demek gerekirdi ama dün gece o inancı göremedik?

   Özellikle ilk 45 dakika var ki, Kayserispor, adam akıllı hücum bile edemedi.

   Bakın şimdi, şöyle izah edersek belki daha net anlaşılır: Eskişehirspor´da yılların stoperi Sezgin ve gedikli sağ bek Ahmet Kamil Çörekçi, orta alan oyuncuları olarak görev yapıyor ve sizin pozisyonunuz 2 ya da 3 olarak kayıtlara geçiyorsa, bir aksilik var demektir?

  ?İlk yarı maçı tutalım, ikinci yarı işi çözeriz? anlayışını da evet derim. Lakin, William gibi bir santrforunuz varsa, en önemli sorun orada başlıyor. Yahu arkadaş, bu adamın mukavelisinde ?İlla da oynayacak? diye bir madde mi var? Hücumun merkezinde bu Brezilyalı oynadığı müddetçe, Kayserispor´un rakip kaleye gitme şansı, mucizeye bağlanıyor;

   Adam eskitme yok?

   Top tutma hak getire?

   Hava topu yadeller?

   Pozisyon bilgisi sıfır?

   Eee, bu koşullarda nasıl gol atacaksınız? Tek bir umut kalıyor, o da Biseswar´ın o günkü performansı?

  Demem o ki, Kayserispor´un dün gol atarı yoktu; William kenara alınana kadar. Sonrasında oyuna dâhil olan Oğulcan bile mevkisi olmamasına karşın ondan çok daha fazla hayırlı işler yaptı. Nitekim 70´den sonra sarı-kırmızılı takım kısmen kıpırdadı. Fakat kıpırdamakla yetindi?

  Dün şunu gördük; takım bu karşılaşmaya psikolojik olarak da iyi hazırlanmamış. Herkesin ortak arzusu, daha istekli, kazanma azmi olan bir Kayserispor´du ama futbolcu grubu o tavrı sahaya yansıtamadı.

  Maçtan geriye kalan, Biseswar ve Oğulcan ile yaklaşılan iki gol pozisyonu. Sonrası hikâye.

  Takımın eksikleri vardı diyenler olabilir. Es-Es´in de en az Kayserispor kadar bu maçta forma giyemeyen oyuncuları vardı. Yani eksikler de eşitti.

  Kısa kesersek; bundan sonrası Kayserispor adına, kurtuluş savaşı ve inanın taraftarından tutun, şehrin ileri gelenlerine, medyasına, herkese ama herkese, hatta bir kibrit çöpüne bile ihtiyacı var. Kümede kalmak isteniyorsa, şehirde yürek birliği, gönül birliği ve el birliği şart!