Kelebekler aslında sevimli canlılardır. Rengârenk kanatları ile etrafına neşe verir. Aslında gece ve gündüz kelebekleri diye de ikiye ayrılırlar. Tırtıl halinden sonra kelebek olarak hayatta kalması çok uzun süreli olmuyor. Ruh kuşları olarakta adlandırılan kelebekler hayatınızdan kısa zamanda çıkar gider.
Bazı insanların hayatınızda uzun soluklu olmaması gibi.
Çevrenize bakın bir yığın kelebeği görebilirsiniz.
Tırtıl halinden kelebek haline geçen kozaları hatırlayınca, farklı meşrep halinden de insan haline geçen bir sürü yaratıkla karşı karşıya kalabilirsiniz. ?Yüce Kur´an en üstün ve şerefli varlık olarak insanı yarattık´´ ayetine rağmen çevrenizde insana benzeyen bir sürü yaratıkla karşı karşıya kalabilirsiniz.
O insansa biz kimiz?
Sorularını kendi kendinize sormanıza rağmen. Hırs, dedikodu, çekiştirme, aşağılama, gıybet ne ararsanız var hayatın içinde. Kurtulmaya çalışmanız bile imanınızla ölçülmeye değer.
Leyleğin ömrü iki laklak derler atalarımız.
Aylak kişilerde bütün günlerini orada burada boş laflar söyleyerek kısaca boş boş geçirir. Bu deyimin de çok ilginç bir hikâyesi var. Bir zamanlar İstanbul´da Aksi Yusuf adında bir peynir tüccarı varmış. Bu tüccar çıkarcı ve cimri kişiymiş. Trakya´dan getirdiği peynirleri İstanbul´da satar, artanı da deniz yoluyla İzmir´e gönderirmiş. İzmir´de peynir fiyatları yükseldikçe elinde ne kadar mal varsa gemilere yükletir, ama taşıma ücretini peşin vermeyerek kaptanları yalanlarıyla oyalar durur.
?Hele peynirler sağ sâlim varsın, istediğiniz parayı fazla fazla veririm? diye vaatlerde bulunurmuş. Birkaç kez aldanan gemi kaptanlarından birisi yine İzmir´e doğru yola çıkmak üzere iken sinirlenmiş ve şöyle demiş.
Efendi, tayfalarıma para ödeyeceğim. Gemimin kalkması için masrafım var. Parayı peşin ödemezsen Sarayburnu´nu bile dönmem.
Aksi Yusuf :
?Hele peynirler sağ salim varsın...? demeye başlayacakmış ki, Gemici:
Efendi ?Lâfla peynir gemisi yürümez? sözünü yapıştırıvermiş ve sözlerine ?Geminin yürümesi için kömür lâzım, yağ lâzım? diyerek devam etmiş.
Bu sözler üzerine Aksi Yusuf parayı ödemiş. O gün akşama kadar şu tek cümleyi sayıklayıp durmuş. ?Lafla peynir gemisi yürümez ha? bu söz daha sonra iş yapmayıp sadece boş konuşanlar için söylenmeye başlanarak deyimleşip güzel Türkçemize yerleşmiş.
Günün sözü; Daldan dala konan, her çiçekten bal alan Kelebeklerin ömrü ?Bir gün´´dür.
Ayrıksı otu gibi aramızda olan ve kelebek etkisi yapan insanların ömrü de yaşantımızda sadece bir gün olmalıdır. Aksi takdirde kelebek neye konarsa o olurmuş.
Kalın Sağlıcakla.
