Mehmet KETENCİOĞLU


KAZ´IN AYAĞI ÖYLE DEĞİL !

Maç kritiğini en son iki pağrafa bırakarak yazıma başlıyorum, haftalardır aynı konulara dem vurmaktan sıkıldım, yoruldum, okurlarımdan utanır oldum,aynı hamam,aynı tas,kurna başında yıkananda bizim kel ali !...



Maç kritiğini en son iki pağrafa bırakarak yazıma başlıyorum, haftalardır aynı konulara dem vurmaktan sıkıldım, yoruldum, okurlarımdan utanır oldum,aynı hamam,aynı tas,kurna başında yıkananda bizim kel ali !...


Nasrettin hocanın fıkrasından ilham alarak yola çıktım bugün, çünki Kayserispor artık mizah ile yürüyecek gibi görünüyor.Gerçekler
kâr etmiyor,sözler çare getirmiyor.Allah yardımcımız olsun...

Bu fıkrayı bir hatırlayalım isterseniz.Padişaha hediye giden pişmiş kaz yolda hocanın canının çekmesiyle bir budunu Nasrettin hocanın midesinde
buluverir, geriye kalan padişaha hediye olarak gider.Padişah yarım kaz´ıgörünce gerçeği anlar ve peşin cevaplı hocaya sorar "hoca bu kazın
ayağı nerde? Hocadan peşin cevap" padişahım bizim memleketin kazları tek bacaklıdır."Padişah sinirlenerek tekrar sorar"sen kimi kandırıyorsun,
kazın tek bacağı olurmu." Hocanın gözüne çeşmebaşında tek ayağı üstünde uyuyan kazlar görünür,"aha bakın işte sizin memlekette de varmış tek ayaklı kazlardan" der.
Padişah o yöne bakarak güler"boşuna debelenme hoca " KAZ´IN AYAĞI ÖYLE DEĞİL " demiş ve mehter takımının köşçüsüne davula vurmasını işaret etmiş, güm diye davula vurulunca kaz´lar iki ayakları üzerinde kaçmışlar.Padişah gülerek "bak gördünmü
senin tek ayaklı kaz´lar iki ayaklı oldu diye tekrar hocayla gırgır geçmiş .Geçmesine Geçmişte hoca bu cevapsız kalırmı hiç? "padişahım" demiş " o tokmağı ben yesem  değil iki ayak dört ayaklı olurum alimallah!"

Şunu demeye çalıştım aslında, durumun  göründüğü gibi olmadığı, insanın bildiğini sandığı ama yanıldığı durumlar hepimizin hayatında vardır,bundan
sonrada olacaktır.Insan olarak doğruyu da görmek  hatada yapmak doğamızda vardır. Lakin doğruyu görecek iki gözümüzü ve aklımızı yitirmiş , duygularımızı öne  çıkarmışsak o iş bitmiş, el freni çekilmiş demektir...Bundan sonraki gidişe bizim yön vermeye çalışmamız da mümkün de?ildir.Tıpkı tekeri patlamış, kontrolü  tamamen kaybetmiş yokuş aşağı inen kamyon misali en tepeden en aşağıya hızla
indik ,uçuruma doğru gitmeye devam ediyoruz...

Peki bu işin bu noktaya gelmeden çözülmesi mümkün olur muydu, tabi olurdu. Bu kadronun yeterli olmadığını gören yönetim ve Ertuğrul Sağlam sene başında fifa ile yapılan görüşmede devre arası transfer yapılmasına onay isterdi, fifa da zaten tercihi Kayserispor yönetimine bırakmıştı.Ama bizim herşeyi çok bilmiş yöneticilerimiz ve hocamız transferin sene sonunda yapılmasına olur verdi ve ilk yarıda transfer tahtası
Bile bile lades oldu ,kapandı!

Dedikya insanız , burada hata yaptık...Bundan sonra elinde kalan tek çare ne? Takımda halihazırda anlaşmalı olduğun futbolcularla en iyi şartlarda yoluna devam  etmek... Bu nasıl mümkün olacak ,ekmeğini bu işten kazanan futbolcuya, teknik heyete, hatta malzemecisinden masörüne kadar bütün klüp çalışanlarına kadar herkesin  alacağını zamanında ödemeyle mümkün olacak.Başka çarenin olmadığı dönemde 
tek çıkar yol bu iken bu yoluda kapatmak süper lige by by yapmak değil midir? "İyi seyredin bizi Türkiye biz bu işi beceremedik, geçtiğimiz yıllarda iki profesyonel  kulübümüzün kapısına kilit vurmuştuk ama yetmedi, bu Kayserisporda size feda
olsun, bizim topla tüfekle , sosyal faaliyetle işimiz olmaz.Bu sosyal faaliyetler sizin olsun"demek değil midir?Televizyon başında gırıda gırıda "para babası Kayserililer Kayserisporu da yedi" diyerek gırgır geçecek Hıncal Uluçlara, Kemal Belginlere,Erman Toroğlulara 
rezil olmak değil midir?

Yerel seçimler öncesi memleket büyüklerinden yardım bekleniyor.Diyelimki o yardım 
geldi.Gelen para  ile hangi yama kapanacak, bu takımın ligde kalması için ne yapılacak? kapalı kutu yönetim  bari bunu şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklasa da vatandaş bir kere bile olsa dogruyu duysa veya görse ve içi biraz rahatlasa,Allah korusun bu takım düşerse
tekrar süper lige çıkması çok zor, çünki alt ligde federasyon ve diğer birimlerden gelen para süper ligdekinin sadece 1/4 ü. Örnek olarak,süper ligde yıllık gelirin 1 milyon ise, 1.ligde 250 bin tl. Çık işin içinden çıkabilirsen!..


BİZİM DERDİMİZ BİZE YETMEZ GİBİ KLÜPLER BIRLIĞINİ SAVUNMAKTA BIZE DÜŞTÜ !..

Kayserispor kend derdine çare olamazken iki büyük klüp başkanının  yönlendirmesiyle Erol Bedir başkan ne Galatasaraya yaranabildi, nede
hakkını savunuyorum dediği bazı anadolu klüplerine yaranabildi.Ankaragücu başkanı ve Antalyaspor başkanı , Erol Başkanı dımdızlak ayakta bıraktı!..
Tabi savun anadolu kulüplerini,haksızlığa meydan oku, ama bu işlere  soyunurken acelece karar verip bazı üçü bir adam etmez kaypak yöneticilerin ve ulusal spor yazarlarının oyuncağı olma.Çıksın ikinci başkan vekili Yeni Malatyaspor başkanı Adil  Gevrek açıklasın metni , Malatya da bir anadolu takımı ve puan olarak senden daha iyi.  Sen ne diye kendi derdine çare olamazken,yakıcı güneşte kafana şapka takamazken Zaten sıkıntı içinde olan Kayserisporu daha zor duruma düşürüyorsun?

Gelelim 2-0 yenildiğimiz Trabzonspor maçına. İlk yarıda her iki takım kontrollü başlasada rakip kalede etkili olan bordomavililerdi.ilk yarıda ikisi direkte patlayan beş isabetli şut gönderdiler Kayserispor kalesine.Maç boyunca ise Trabzonspor  18 şut cekmiş yedi şut kaleye isabet etmiş.Kayserisporun ise maç boyunca attığı şut yedi,kaleye isabet eden sadece iki.Peki % 54 e, % 46 Trabzonsporun az bir farkla 
Topla oynama üstünlüğünü ele geçirdıği ,% 77 ye % 75 pas isabetinin bile eşit olduğu  Maçta 96.  Dakikaya kadar kanatlardan herzamanki gibi top getirip ceza sahasına  orta yapamazsan, al gülüm ver gülüm yan top oynarsan olacağı bu.Tamam hakem  ince ince Trabzon lehine doğradı ama bu yenilginin mazareti olamaz.Gercekler ortada... İlk golde 7 kayserisporlu arasında sadece 4 Trabzonlu futbolcu var, buna rağmen çok  rahat kafayı vuran ve golü atan yine Trabzonsporlu futbolcu.2. GOLDE ise Mert´in  tecrübesizliği ve kendine fazla güvenmesi pahalıya mal oldu.1-0 ´dan sonra oyuna sonradan
Denizin yerine giren Bilalin kaleci ile karşı karşıya kaldığı çok net gol pozisyonunu harcaması ise maçın kırılma anı idi.Bilal  bu golü kaçırarak sanki yedek kalmanın intikamını aldı! Haa, suda bir gerçekki aylarca maç oynamayan Denizin  ilk onbirde sahaya çıkması Bilalin 
Yedek kalması ayrı bir hataydı, Ertuğrul hoca tam tersini yapmalıydı.

Her ne kadar zor durumda olsakta, alttaki takımlar birbirine çok yakın.Önemli olan bir galibiyet ile özgüvenin geri gelmesi, bunun içinde futbolculara bütün Kayserinin destek vermesi, başkanın ve hocanın futbolculardan her maçta iki kişilik oynamalarını beyinlerine 
kazımalarını istemesi... BU TAKIM LİGDE KALACAK BAŞKA ÇIKIŞ , BAŞKA YOL YOK !...