Necmettin ÇUHADAROĞLU


KAYSERİNİN PARALELCİLERİ


 

İddianame hazır. Kesin hüküm almadan kimseye vatan haini ya da halk tabiri ile paralelci diyemeyiz. Ama kimsede bu yapının içerisinde tam olarak bulunduğunu söylemiyor. Kayseri de bu yapı ne zaman başladı, bu yapının Kayseri´de ki örgütlenmesi ne zaman yapıldı? Bunların hepsi güvenlik güçlerinde var.

İddianamede en çarpıcı ifadeler ise kimse bu yapının terör örgütü olduğunu anlayamamış. Yani biz ?´mal´´ız diyorlar. Polisler, avukatlar, hâkimler, savcılar aklınıza kim gelirse gelsin.

Bizde yuttuk.

Kayseri de eski sanayi camindeki Ahmet Hoca vaazlarından beri onları takip edenler varya işte daha onlara sıra gelmedi. Herkes sırasını bekleyecek. Bu arada Kayseri de oynanan bir çadır tiyatrosundan bahsetmeden geçmeyeceğim. Bir taraftan paralelin zekâtları ile iş kurmuş adam olmuş olanlar bir taraftan da onların himayesi ile OSB de fabrikaları olanlar. İstikbal grubuna el konuluyorsa OSB de bu işe bulaşmış bir sürü işletme sayabiliriz. Madem öyle onlara da Kayyum gelebilir.

Kayyumların gelmesini kim engelliyor?

Bu arada Kayseri de adı büyük kozanoğlu olanlar var ya. Tam üç bucuk aydır kendi bünyesinde çalıştırdığı elemanların maaşlarını ödemeyen bu grup kendisine ait olan taşınmazları satsa bu işten kurtulacak ama maalesef bunu da yapmıyor. Hala yanında çalıştırdığı elemanlarını mağdur ediyor. İflasını istiyor ama OHAL var deyip kabul edilmiyor. Sonuna kadar doğru olanı devlet yapıyor. Önce gayrimenkullerini bir sat borcunu öde sonra iflasını kabul edeyim diyor.

Çadır tiyatrosu devam ediyor.

Buna kim dur diyecek onu da merakla bekliyoruz. El insaf, yanında çalıştırdığınız elemanların önce bir paralarını ödeyin de ondan sonra devasa otellerinizde işletmelerinizde ve gayrimenkulleriniz olduğu halde iflasınızı isteyin.

 Bu nasıl bir iş? Utanma hak getire.

Namuslu adamlar varını yok etmiş, borçlarını ödemiş utanmadan sıkılmadan ortalıkta gezmiştir. Ama sizin utanmanız kalmadığından böyle davranıyorsunuz. Bu kadarına da pes doğrusu.

Kayseri de ki tüm tüccarlar böyle değil, aman yanlış anlaşılmasın. Arada sırada böyle pişkin adamlar çıkıyor. Büyüdükçe büyümek istiyor. İnsanların bu doyumsuzluğu sonunda batmalarına sebep oluyor. Batınca da yanında kim varsa onu da alıp götürüyor. Hatta süründürüyor.

Sonuç ortada, tokatçı olup çıkıyorlar.

Bu tür firmaların yakında olacağı da o.

Ne mi yapalım?

Devlete havale edelim.

Kalın Sağlıcakla.