Kayseri de kızılca kıyamet kopacak gibi. Duruşmalarda herkes ben terörist değilim, ben vatan haini değilim beni buraya şu kişiler iftira atarak getirdiler. Memleketime hizmet ettim. Neden bunlar benim başıma geliyor diye açıklamalarda bulunuyor.
İddia makamı sanıkların yüzlerine suçlamalarını okudu.
Eczacı Bülent Uysal kendisinin b u yapının içerisinde neden olduğunu anlatırken adeta ben suçlu isem o dönemde benimle birlikte çalışanlar vardı, özellikle de gazeteciler demesi ilginçti. O gazeteciler kimdi?
Gazetecilerin bu dava ile ilgili görüşleri alınmış mı idi?
Daha dosyanın bu tarafı var.
Ben diyor çalışırken Zambak dağıtım ve Zaman Gazetesi grubunda şu kişilerde benimle beraber yazar ve muhabir kadrosunda idi, ben burada isem onlar nerede demeye getirdi.
Madem bu yapının içerisindeler neden onlara dokunulmadı diyor.
Evet bu yargının işi.
Onu biz bilemeyiz ama hem tutanaklara geçmiş hem de çalıştığı tespit edilen bu kişilere dokunulacak mı? Onların görüşleri alınacak mı?
Hem de kimdi bunlar?
Açık açık birilerinin bunu aydınlatması gerekir. Yoksa tek taraflı bir iddia yada Bülent Uysalın dediği gibi sadece ben mi? Sorusuna da cevap verilmemiş olunur.
Olayın özü bu.
Hiçbir şey aydınlığa kavuşmadan karanlıktan kurtulmamız söz konusu olamaz. Bu şehir küçük, bu şehir de kim ne yapıyor hemen hemen herkesin haberi bir anda olur. Kısaca yalanla dolanla bu iş olmaz. Eğer bu yapıya kim hizmet etti ise cezasını çekecek. Ama mutlaka çekecek.
Nereye kadar kendinizi gizleyebilirsiniz ki?
Şimdilik savunmalar böyle; sadece biz mi? Diyorlar. İsimlerini zikredilen gazeteciler mi? Onlar hala bu yapıya sövmeye reklam almaya vatan millet türkülerini söylemeye devam ediyorlar. Benden tavsiye çıkın gelin sizde adliyeye de adamlar gazeteci görsün. Orada burada dinden imandan vatan sevgisinden de boş yere bahsetmesin.
Eğer bu gazeteciler bu iddiaları kabul ediyorsa soruşturmaya dahil olacaklar etmiyorlarsa Bülent Ünsalı mahkemeye vermeleri gerekir.
Yoksa mı?
Yoksa kim müfteri ortaya çıkmaz ki?
Kayseri´deki yapılanma er ya da geç ortaya çıkacak. Berber tıraşa başlayınca çırak bitleri sayarmış.
Bitlenenlere duyurulur.
İkinci konu, arkadaşlar resmi gazetede yayımlanan bir konuyu haberleştirdik. Bundan gocunacak yada alınacak her hangi bir şey yok. Bu bir haberciliktir. Kimseyi ne tanırım nede kinim olur. Ama bu memleket için hiçbir işte banane demem diyemem. Bu memlekete hizmet etmiş insanları anlatır düşmanca tavır besleyenleri ifşa ederim. Kimseden de çekingen yok. Doğru bildiğim ve hak saydığım yolda ölüm olsa dönmem. Üç beş çar çakalada papuç bırakmam. Resmi gazete diyor ki, kendilerinden yurt dışında olanlar aşağıda belirtilen nedenlerle ülkelerine yani Türkiye Cumhuriyet Devletine üç ay içerisinde dönüş yapmayanların vatandaşlık hakları iptal edilerek T.C vatandaşlığından çıkarılacaktır diyor.
Yani mealen böyle.
Bizim işimizde Kayseri ölçeğinde kimler vatandaşlıktan çıkartılacaksa bunları deşifre etmek. Gaiplik belgesi yok ya bunların. Ne suç işledikleri neler yaptıkları iddianamede var.
Senesi geldi 15 Temmuzun, ne diyelim elinize sağlık çokta iyi mi oldu diyelim.
Yok, öyle birisi yok karşınızda.
Bu memleketin bekası için Allaha can borcundan başka hiçbir şeyi olmayan, imanı olan birisi var. Ben Ahmet, Mehmet rahat etsin diye haksızlık yapamam, haram lokma yiyemem. Kalkıpta dinime söveni de alkışlayamam. 300 yakın şehidin kemiklerini 3000 yakın gazimizin canını acıtamam, acıtacak adamında karşısına çıkar hesap sorarım.
Niye mi?
Herkes aslına çeker de ondan.
Kalın Sağlıcakla.
