Mehmet Tarık ÇAY


Kaygı ve Kaygı Bozukluğu

Yaşam silsilesi her geçen gün kendini yenileyip, insanları daha da yoğun bir maratona itiyor. Dünyanın ilgilendiği konular da haliyle değişime uğruyor.


 

Yaşam silsilesi her geçen gün kendini yenileyip, insanları daha da yoğun bir maratona itiyor. Dünyanın ilgilendiği konular da haliyle değişime uğruyor. İnsanların duyguları, durumları, yaşama bakışları da değişiyor. İnsan değiştikçe ruh hali ve yaşadığı ruhsal sıkıntılar da değişiyor. Daha önce stresle baş etme yolları üzerinde durulurken bugün bu konu değişti stres yönetimi insanlara anlatılıyor. Kısacası konu isminin değişiminde ortaya çıkan manzara şu; ortada bir stres var onu yenemeyiz ama kabullenerek yönetelim. Bu kadar stresli  bir yaşamın ardından kaygı olmazsa olmaz oluyor. Bu da Kaygı (anksiyete) bozukluğunu ortaya çıkarıyor. Kaygıyı biraz açmamız gerekirse.

Kaygı: ?Kaygı kişinin korku verici veya tehdit edici bir duruma karşı  vermiş olduğu ruhsal ve bedensel bir tepkidir.? Kaygı bozukluğu çok anormal bir durum veya ağır bir hastalık olarak görülmemeli. Zaman zaman herkeste oluşabilecek yaşantımızda bizi etkileyen durumlarda ortaya çıkabilir.              Bu kaygı durumu vücudumuzda farklı reaksiyonlar sonucu ortaya çıkabilir. Bunları şu şekilde belirtebiliriz.

Duygusal, Bilişsel, Davranışsal ve Fiziksel olarak ortaya çıkabilir.

Bilişsel belirtiler: Gerçeklik duygusunda değişme,Çevrenin değişiyor gibi algılanması, Dikkatini vermede zorlanma, Dikkat dağınıklığı, Kontrolünü yitirme kaygısı, Fiziksel zarar göreceği endişesi.

Duygusal belirtileri: Korku, Huzursuzluk, Endişe, Çaresizlik, Alarm duygusu, Panik.

Davranışsal belirtiler: Kaygı yaratan durumlardan kaçınma davranışı, Kaygı yaratan durumla karşılaşınca dona kalma.

Fizyolojik belirtiler: Çarpıntı, Kan basıncı değişiklikleri, Soluk renk ya da yüzde kızarma, Nefes darlığı, Hava açlığı, Boğazda düğümlenme, Boğulma hissi, Yutma güçlüğü, Bunaltı, Kusma ,İshal ,Karın ağrısı, Sık idrara çıkma, Cinsel isteksizlik, Terleme, Kızarma, Sıcak basması

Bu belirtilerin hepsinin sizde olmasına gerek yok. Bazıları sizde görülüyorsa ve sizde kendinizde olağan dışı bir durum olduğuna inanıyorsanız bir hekime başvurmalısınız. Düzenli bir tedavi ile bu sorununuzdan kısa sürede kurtulabileceğinizi unutmayın.