Bu dönemde aldığımız kararlar pek de mantıklı değildir. Çünkü beynin karar mekanizması bir türlü devreye giremiyor. Sürekli bizi aşka iten üreme güdümüzün yönelimlerine uyuyoruz. Bu yüzden de aşka tapan beyinler haline geliyoruz. Aşkı kendimize öyle bir kalkan yapıyoruz ki her bahanenin sığacağı kocaman bir kılıf haline geliyor.
Leyla´nın sokağındaki köpeğin gözlerinden öper Mecnun. Psikologlara göre bu bir davranış bozukluğudur. Edebiyatçılar ise, bu davranışın önünde saygıyla eğiliyor. Sizce hangisi doğru? Ferhat´ın dağları delmesini güdüleyen şey nedir? Müzeyyen Senar´a ?Benzemez Kimse Sana? dedirten şey tam olarak ne? Mirket isimli masum hayvanı sevdiğini başka bir mirketle görünce üzüntüsünden öldüren şey sizce de aşk mı?
*****
Angelina Jolie ile Brad Pitt çifti ne kadar da yakışıyordu değil mi? ( Kesin nazarımız değdi, ayrıldılar) Sizce onlar neden birbirine aşık oldu? Birbirleri için mi yaratılıp Hollywood´ta buluştular? Çünkü birisi çok güzel diğeri ise çok yakışıklı? Ama bilinçdışında nesillerini ileriye en güzel şekilde taşıyacak kişiler oldukları için birlikteler. Brad, Angelina´ya aşık olurken bu benim neslimi en güzel aktaracak kişi olmalı diye düşünmedi. Hiç kimse aşık olurken bunu düşünmez. Bilinçdışımız hep bunu saklar. Ve bizde güzel olarak nitelendirdiğimiz kişilere bu yüzden aşık oluruz. Aslında Ferhat´a dağları deldiren, Müzeyyen Senar´a ?Benzemez Kimse Sana? dedirten, zavallı mirketi öldüren şey fizyolojik içimizdeki üreme güdüsüdür. Evet ne yazık ki? Ama insanın ruhuna Aşk olarak nitelediğimiz his bulunduğu için ?seven ne yapmaz? dedirtti. Ferhat´a dağları deldiren de, Müzeyyen´e ?Benzemez Kimse Sana? dedirten de kalplerini yakan o tarifi mümkün olmayan ama bizim aşk diye nitelendirdiğimiz şeydir.
