Kayserispor, Lig´in en hazır olmayan takımı ile oynadı. Transfer tahtası kapalı, bölük-pörçük bir araya gelmiş, teknik direktörü olmayan, adam akıllı antrenman yapamamış Ankaragücü önünde hevesler kursaklarda kaldı.
Neredeyse baştan sona yenilenen kadrosu ile Ankara´ya konuk olan sarı-kırmızılı takım, kendi içinde sayısız olumsuzluğu barındıran rakibini açık ara yenmeliydi. Fakat gördük ki, Hikmet Karaman´ın talebeleri de, bu uzun ve yorucu sezonu henüz hazır değil. Noksan çok, aşılması gereken problemler var.
Tabii olarak uzatma dakikalarının bitimine doğru gelen beraberlik golü kıymetli. Ancak görünen köy kılavuz istemez. Karaman Hoca´yı bekleyen tehlike, kalifikasyon ve entropi meselesi. Kendisi bunun üzerine kafa yormalı... Zira takımın 90 dakikalık periyodunu incelediğimizde, evet olumlama yapabileceğimiz bölümler var ama, daha da önemlisi İSE, büyük düşüş ile çöküşlerin yaşandığı zaman dilimleri. Öyle ki, yeterli seviyede antrenman yapamamış, futbolcuların neredeyse tamamının dillerinin bir karış dışarı düştüğü Ankaragücü´ne karşı sayısız pozisyon verilmesi, orta alanın deyim yerinde ise yol geçen hanına dönmesi büyük endişe kaynadığı oldu.
Diyekceksiniz ki, bu Lig´in ikinci maçı; el hak doğrudur. Amma velakin süretle halledilmesi gereken uyum ve koordinasyon sorununu aşmak şart. Bir taraftan sürekli futbolcu gelirken, oyunun sistematiğinin değişimi sanıldığı kadar kolay olmayacak. Elbette zaman Kayserispor adına en büyük ilaç.
Doğru bir şekilde ifade etmemiz gerekirse; Kayserispor´un her hattında onarıma ve dokunuşa ihtiyaç var. Defansın merkezi, bekler, orta alan, hücum hattı... Tüm bunlar sanki ayrı ayrı takım gibi ve savruk. İki maçtır bütünlüğe dair bir tavır göremedik. Hele hele nefes almakta zorlanan ve bitik bir rakibe karşı görüntü-sinyal seviyesi kritik eşikteyse aman dikkat deme zamanıdır. Hele yenilen gol var ki, iyisi mi hiç girmeyeyim bu mevzuya, teknik patron oyuncularını karşısına oturtsun ve tekrar tekrar izletsin o anı...
Dediğim gibi, futbolu bir kenara bıraktım, uzatma anlarında gelen beraberlik golü evladır. Lakin bu maçtan alınması gereken binlerce ders vardır.
Önce Galatasaray, sonra milli ara. Sanırım bu 15 günlük araya en çok Hikmet Karaman seviniyordur. Kendisi de biliyordur mutlaka; çok işi var çok...
