Huylu huyundan vaz geçmez derler atalarımız. Doğru da söylerler. Bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de o oluyor. Maalesef. Bu konuya bir vir gül koyup Kayseri ölçeğine bir bakalım. İki gün önce Kayseri de Millet Genliği Buluşması yapıldı. Ak Parti kurulduğundan beri Kayseri deki gençlik kollarının faaliyetleri ve geldiği nokta anlatıldı. Elli kişilik bir gruptan salonlara sığmayacak kadar bir oluşumun başarı hikâyesini dinledik. Allah yollarını açık etsin.
Partiler proje üretecek, dedikodu üretmeyecek. Senelerdir hemen hemen tüm partiler birbirleri arasında dedikodu üretmişler kendilerine göre saflar belirlemişler, alışkanlıklarından vaz geçmemişlerdir. Daha önceleri ocakta, bucakta çalışanlar inat daha imanlı gençler geliyor, bu gençlerde artık ülke yönetiminde söz sahibi olacaklar diye düşünenlerdenim.
Kendini bir değer olarak gören cigeri beş para etmeyen insanlar kendilerini bulunmaz hint kumaşı olarak görmeye devam ediyorlar. Ama herkesin bir değeri bulunu elbet. Ne güzel bi r söz ?´bulunur´´ demek.
Sele yatak olma damlaya kab ol
Gülüşte mest olma gamda bitab ol
Cehle mekteb olma ilme kitab ol
Seni saklayacak bir raf bulunur elbet
Atlas seccade ol sakın çul olma
Yaradandan gayrısına kul olma
Geçer akçe deyip varıp pul olma
Altından anlayan sarraf bulunur elbet
Gerçekten de öyle değil mi? Bunların hepsini hep beraber aşacağız. Kayseri daha iyi şeyleri hak ediyor. Liyakat sahibi insanlarla yola devam etmek gerekir. Kendini bir pula satacak adamlarla değil. Okumuşun yazmışın çok önemli değil derler ama adam olmak bir erdemliktir. Onun kıymetini bilmek gerekir.
Hikayeyi bilirsiniz. Kumarcı her şeyini kaybettikten ve birçok dramatik gelişmelere neden olduktan sonra kumarı bırakmaya karar vermiş. Bu müjdesini en yakın arkadaşına açmış: Kesin karar verdim; sonsuz zararını gördüm; yuvam bile yıkıldı. Artık kumarı bırakıyorum.
Benim bildiğim kadarıyla sen kumarı asla bırakamazsın . Var mısın bahse?
Atasözlerinin tümü değil ama, bir kısmı asırların tecrübesi ile şekillenmiştir. Onlardan yararlanmak ve hayata uygulamak insana çok şey kazandırır. Örneğin benim için ?Bugünün işini yarına bırakma? son derece önemlidir. Hayatımın felsefelerinden birincisidir. İkinci inandığım ve iyi bildiğim atasözü ise, ?Can çıkmadan huy çıkmaz? dır. Yukarıda bu atasözünün ne denli yerinde olduğunu mini fıkra ile anlattığımı sanıyorum. Bazılarında ise huy, kazanç kapısı da olabilir. Adam yolda giderken önünde 100 lira görür. Daha önünde yürüyen adama seslenir; Beyefendi burada 100 lira gördüm; sakın sizden düşmüş olmasın? Hayır benden düşmedi. Verin o 100 lirayı, diye bulanın elinden alınca, Beyefendi hem benden düşmedi diyorsunuz, hem de parayı aldınız, bu nasıl olur? Ben avukatım. Danışma ücretim 100 liradır.
Yalnız herkesin bir noktayı asla unutmaması gerekir. Son derece istisnalar dışında, insanların size karşı olmaları diye bir şey yoktur; onlar sadece kendilerinden yanadırlar, işte o kadar. Düşünür ve yazar Dale Carnegie şöyle demişti:?Bencillik bütün insanlarda aynıdır, sadece ortaya çıkış şekli farklıdır?
Çok haklı bir saptamayı ise şair Cenap Şehabettin yapmıştı: ?Başkası düştü mü, ?çürük tahtaya basmasaydı? deriz. Kendimiz düşünce, bastığımız tahtanın çürük olmasından şikayet ederiz.
Hemen tüm toplumlarda ve özellikle biz de yeterince saf ve her söylenene inanan bir kesim mutlaka vardır. Hele 3. sınıf politikacıların ?Ben değiştim? uydurmalarına inananlara ne demeli?.
Şunu herkes kesinkes bilmeli onlar asla değişmezler ama sizi bir güzel kullanırlar. Biz uyandık demeyin, yeni hokkabazlıklarla sizi tekrar tekrar kandırırlar. Lütfen düşüncelerinize biraz daha fazla yer verin ve ne demek istediğimi anlayın.
Atalarımız bu konuda tek sözle yetinmemiş ve benzerlerini hafızalarımıza yerleştirmişlerdir.
Huylu huyundan vazgeçmez. Yedisinde ne ise yetmişinde de odur. Huy canın altındadır. Her imam bildiğini okur.
Özellikle çok büyük bir erdem olan ?zamanı kullanma? becerisi kendinde olmayan kişiler için asla değişmez. İnsanlardaki genetik yapıyı değiştirecek teknoloji değişmedikçe, bu atasözleri dilimizden düşmeyecektir.
Kalın sağlıcakla,
