Sinemis ZAFER


HAYATI SINIRLANDIRAN GERÇEK

31 Aralık 2019 günü Çin’de 41 kişi zatürre benzeri  bir hastalık olduğunu duyduk. 7 Ocak 2020’de tamamen tanıştık. 11 Ocak 2020’de Dünyada ilk ölüm gerçekleşti. 11 Mart 2020 Türkiye’de ilk vaka..


31 Aralık 2019 günü Çin’de 41 kişi zatürre benzeri  bir hastalık olduğunu duyduk.

7 Ocak 2020’de tamamen tanıştık.

11 Ocak 2020’de Dünyada ilk ölüm gerçekleşti.

11 Mart 2020 Türkiye’de ilk vaka..

Ve şuan halihazırda; 

Türkiye’de 253 bin vaka 234 bin iyileşen 6 bin civarı ölüm..

Şimdi normalde olması gereken davranış biçimi şu ;

 Bu oranlarla tedbirler,kişisel dikkat ve temizlik,yaşam savaşı veren insanların yerinde olma ihtimalimize karşı bilinçli davranmak.

Şuan da olan davranış biçimini sizlere gösterebileceğim  birkaç örnek vermek istiyorum;

Asker uğurlaması ve hasta ziyaretlerinden dolayı  248 kişi enfekte oldu.

Ordu’da bir düğünde aynı makyaj malzemesini kullanan 35 kişi virüse  yakalanıyor.

Covid-19  testi pozitif çıkan arkadaşını ziyaret giden kişi enfekte oluyor…

Bunları nasıl yapabiliyoruz ?

Testi pozitif çıkan arkadaşına da ziyarete gitmezsin be adam!

Ya insanlar evde kalınan bu süreçte ruh sağlığını bozdu ya da hala bu virüsün varlığından haberleri yok.Çünkü bu durumun açıklanabileceği mantıklı hiçbir tarafı yok. 

COVİD-19 HER YERDE

Tatil köylerinde,otellerde dolup taşan kalabalığı hepimiz görüyoruz.

Herşey güzel gidiyor bir tatilimiz mi kaldı gerçekten?

Sıradan bir soğuk algınlığı değil yaşanan şey. 

Virüs sebebiyle vefat eden kişiler arasında ailemizden biri mi olmalı anlayabilmemiz için?

İlla kısıtlamalarla cezalarla mı olmalı? Kendi sağlığımıza birilerinin müdahale etmesine bizi korumasına  ihtiyacımız mı var?

Bu virüsün önüne geçilmesini tek yolu bulaşmasını engellemek ve bunun da tek çaresi kendimizi koruyup hem bize hem de başkasına bulaştırmamaktır.Kısıtlamayı kendimize getirmeliyiz.

Hepimiz kendimizden sorumlu olmalıyız.

ESİR OLDUK

Dünya’nın en zengin adamı da esir oldu.

Garibanı da..

Bağlasan evde durmayacak çocuklarda eve bağlı kaldı

Dışarı çıkacak gücü olmayan yaşlılarımız da..

Covid-19 kimseyi ayırt etmedi,etmiyor.

Bunca acıya rağmen, bangır bangır televizyonlarda söylenirken,sosyal medyada yaşanan acılar gösterilirken ‘’Bana bir şey olmaz,Bende virüs yok,Amaan bişey olmaz’’ demek hangi akıl,hangi vicdan gerçekten şaşırıyor insan.

Covid hastalarını tedavi eden sağlık çalışanları virüse yakalanıp vefat ederken,yenidoğan bebeklerde virüs tespit edilirken,genci,yaşlısı demeden birçok can alırken hala insanların bu duruma inanmayıp,ölümlere kayıtsız kalmaları,normalleşmenin içinde olduğumuz bu süreçte insanların anormalleşmesi,tedbirlerin gevşemesi,maskenin ağız ve burnu kapatacak şekilde takılması dışında her şey yapılması bu durumun ciddiyetini anlayamamış ve hala virüse inanmayan birçok insan olduğunu gösteriyor. 

El, yüz temizliğimiz kadar zihin temizliğimize de önem verelim anca bu şekilde bir şeyleri kavrayabiliriz. 

EVDE KALDIĞIMIZ HERGÜN DÜNYA TEMİZLENDİ

Biz evimizde ‘esir’ kaldık.

Bizim dışımızdaki canlılar ise ‘özgür’ oldu.

Bitkiler coştular…

‘’Onların özgürlüğünü biz kısıtlıyoruz.’’

Keşke biraz kavramış olsak bu günleri ve ders çıkarabilsek

En azından birbirimizin yaşam alanını kısıtlamayı azaltsak…

 

EĞİTİMSİZ KALDIK

Okullarımız aylardır kapalı ve hala açılma tarihi olarak net bir bilgi yok.

Okula gitmemek için yapılan çabanın yerini okulların açılmasını dört gözle bekleyen öğrenciler aldı. 

Eğitim evden olur mu, eğer olursa ne kadar verim alınır?

Ne kadar çok  umursamazsak okullara dönmek için o kadar çok bekleyeceğiz.

Okulda eğitim açığı bir şekilde kapatılır

Peki ya zihinlerde olan eğitim?

Toplum ile birlikte yaşayabilmemiz için yapmamız gereken şeylerin eğitimi ne olacak ?

 

DÜNYA YORULDU.

Sadece biz değil tüm dünya yoruldu.Herkes kendi sorumluluğunun bilincinde hareket etmeli.Kendimiz ve çevremiz için buna mecburuz.Bir gün mutlaka salgının son günü olacak bunun farkındayız.Tüm salgınlar gibi bu da son bulacak.Sosyal yaşamımıza dikkat etmemiz gerekiyor.

MECBURUZ.

 Biliyoruz ki geçecek.Önemli olan geçtiğinde ne yapacağımız, elimizde ne kalacağı.

Peki ne kalacak elimizde?

Bana kalırsa elimizde birşeylerin kalabilmesi için önce şu günümüzü geçebilmeliyiz. 

Bir felaketle karşılaşınca ne yapılıyordu? Nasıl bir anda kenetlenebiliyorduk? Yeniden nasıl başlıyorduk herşeye? Birbirimize nasıl destek oluyorduk?

 Önce bunların bilincinde olup bu zor günleri ülkenin refahı ve bizlerin rahatlığı için aşmalıyız.

Özgürce gezmeyi,dışarıda rahatça nefes almayı,sevdiklerimize sımsıkı sarılmayı ne zaman gerçekleştirebileceğiz.Bunların olmasını istemez misiniz? O yüzden kendi üzerimize düşen görev ne ise onu gerçekleştirip diğer insanları bilinçlendirmeliyiz.Hep beraber bu sorunu da bitirebiliriz çünkü el birliği ile aşamayacağımız hiçbir şey yok. 

 

Yeni normalin içinde bulunduğumuz bu süreçte kurallara uyalım,gerekmedikçe dışarı çıkmayalım,gerekirse kendi karantinamızı kendimiz oluşturalım ama başkasının hakkına girmeyelim.

Hem kendi hayatımızı hem de başkasının hayatını elinden almayalım.        

 NORMALLEŞELİM DERKEN ANORMALLEŞMEYELİM. 

Sağlıklı,güzel günlere.. 

ilhan zafer
21.08.2020 11:32:02
İnsanlığın sıkıntı yaşadığı bu süreçte bu konuyu köşene taşımak sureti ile bir nebze fayda sağlama düşüncenden dolayı seni kutluyorum başarılar dilerim