15 Temmuz 2016 günü Türk tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Milli iradeye yapılan saldırının başlangıcı. İnşallah son olacak. Artık millet kendisine biçilen kefenleri, kefereler değil kendileri kendileri ölçüsünü alacak. Hani şair diyor ya;
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış tutan kahpelere!
Abdülhamit Hanı deviren jön Türkler ki kaçış yerleri hep İngiltere, Almanya ve Yunanistan olmuştur. Ne farkı var bunlarında o hainlerden. Hainlerin rütbesi olmaz. Yazık, hem de çok yazık. Bu milletin evlatları hiçbir zaman bu milletin vatandaşına kurşun yağdırmamıştır. Milletine bu kadar yazık etmemiştir. Diyor ya büyük Reis, kaderin üzerinde bir kader vardır diye. Evet oyunu kuranlar bu oyunun bozulacağını hiç düşünmediler.
En şerefli Türk ordusunun evlatları saydığımız insanların içerisinde de hainlik yapacak nice insanlar varmış. Her gün duamıza Allah´ım vatanımız, askerimiz, canımız, malımız, namusumuz sana emanet diye dua ederiz. N e bileceğiz ki bu insanların namussuz olduklarını. Hain olduklarını, şerefsiz olduklarını.
Ama her yapılan plan ilahi adalet tarafından bozuldu. Ne olursa olsun Erdoğan´ı bu milletin başından göndermeye çalışan alçak işbirlikçiler vatandaşın bu kadar dirayetli olduğunu unuttular. Milletin aklı ile alay edenler bunun sonunu olmadığını işte 15 Temmuzda anladı. Ne kadar kokuşmuş ve kokana asker artıkları varsa bu günden sonra tümden temizlenecek.
Asıl olan şu; bu kadar kaybımıza rağmen Milletimiz bir çağı kapatmış yeni bir çağ açmıştır. Darbeye darbe indirmiştir millet.
İkinci cumhuriyetin Temel´ini millet atmıştır,
Kalın Sağlıcakla
