Necmettin ÇUHADAROĞLU


HA GAYRET

İtina ile dua siparişiniz alınır!


 

İtina ile dua siparişiniz alınır!

Evvelde itina ile perdeniz dikilir, böreğiniz yapılır, bayramlık tatlı siparişiniz alınır falan diye camekanlara yazılar yazılırdı.

Öyle değil mi?

Niye bir tuhaf oldunuz ki.

Ellerinde cep telefonları arkadaşlar kabe´de.

Ömürlerine ömür katmak için umredeler.

?´Yaptığın iyiliği ve gördüğün kötülüğü unut amma Allah´ı ve ölümü unutma sözünü unutarak, kabede bile reklam yapıyoruz. Evvelden umreye gidenler tüm mümin kardeşlerimiz için derdi. Şimdi arka fonda Kâbe elde isim listesi.

Gittiğiniz Kâbe, ümmeti Muhammedîn, paylaşmayın. Yeni moda sosyal medyada arka fonda Kâbe, ön fonda dua verenlerin yazdıkları kâğıtlar. Bak ben senin duanı Kâbe-i muazzama da okudum, dua ettim deniyor.

Yapmayın arkadaşlar.

İbadetinizi yapın.

Cep telefonu ile uğraşacağınıza ibadet edin. Af dileyin. Riya ve gösteriş yapmayın. Selfi çekinmeyin. Hayra vesile olun, sosyal medya denen çılgınlığı orada en azından bırakın.

Metin Sönmez abi yine kızacak, sana ne diyecek ammaaaa,  işte kazın ayağı öyle değil.

Her şeyimizi paylaşıyoruz.

Yemeğimizi.

Düğünümüzü,

Davetimizi,  iyi ya da kötü günlerimizin fotoğraflarını.

Yeni bir çılgınlığın peşinde insanoğlu.

Adamın anası ölüm döşeğinde selfi yapmış anam ölüyor diye. Be pezevenk, üç kulhü bir elham okuda anan belki düzelir. Selfinin sırası mı? Demezler mi adama?

Sosyal medya!!!

Ne diyelim Allah bizi ıslah etsin.

STK lar sabah kahvaltılarını paylaşıyor.

En son Sayın müftü, mazlumları pardon MAZLUMDER i ve gönüllü kültür teşekküllerini  toplayıp sabah sabah ağanın kesesinden kahvaltı ısmarlayıp sonrasında üç beş kelam edelim bu kadar adam da burada toplanmışken diyor her halde ki,  bir toplantı gerçekleştiriyor.

STK lara bak.

STK lara.

Mailler geliyor.

Ne kadar daire müdürü ararsanız, tanışma toplantısı düzenliyor: Gidin tanışma toplantısını bağlı bulunduğunuz kurumun yemekhanesinde yapın. Bilmem en iyi yer sayılacak kasaplarda yapmayın. Hem de kendi kesenizden yapın madem siz tanışacaksınız. Siz kendinizi anlatacaksınız değil mi?

Neyse bazen aklıma konu ile alakası olmasa da ?´ye kürküm ye´´ sözleri geliyor.

Birde Tevfik Fikret´ten Han-ı Yağma şiiri aklıma geliyor.

Neyse kötü kötü şeyleri aklıma getirmeyeyim.  Bu memleketin hacısı da hocası da bacısı da,  kocası da böyle diyor ya üstat. Biz öyle olanlardan olmayalım.

Eğer sahtekârlar dini kullanmışsa,

Yeni gelenler eskileri aratmışsa,

Yakalanan bu kadar uyuşturucuya rağmen ilimde uyuşturucu içenlerin tedavileri için tam teşekküllü bir merkez yoksa

Erciyes üniversitesi hematoloji servisine hastalar ambulans ile alınamıyorsa,

Güvenliğimizden sorumlu müdür telefonlara bakmıyor ve çıkmıyorsa,

Namaz vakitlerini cep telefonlarına indirenler ?´Mor beyinli oluyorsa´´,

Devletin kesesinde yemek yedirenler başarılarını arttırıyorsa,

Ne olmuş yani demek mi gerekiyor.

Yiyin yalın ayaklar yiyin demek geliyor insanın.

Neyse hep Ankara gelir böyle puslu havalarda isterseniz bu günde Ankara dörtlükleri ile bitirelim;

Aramıza girmiş dağlar, denizler

Gelemem diyorum öf öf, sen gel diyorsun

Kar yağmış yollara, örtülmüş izler

Bulamam diyorum öf öf...

Sen bul diyorsun

 

Sanma bu sevgimiz sence yaygara

Ne dertler bıraktın öf öf, hep sıra sıra

Sen yoksun ya böyle ıssız Ankara

Sensiz Ankara

Duramam diyorum öf öf...

Sen dur diyorsun

cem sarkisozlerimiz.net adrian

Kızıltuğ´um baharı mı, yazı mı

Hangi kalem yazmış öf öf, benim yazımı

Dert ortağım olan dertli sazımı

Çalamam diyorum öf öf

Sen çal diyorsun....