Tabi ki sonucu mahkeme karar verecek. Biz şimdiden bir şey söyleme hakkına sahip değiliz. Çünkü daha bu iddianame. Tutuklama ve hüküm yok. Mahkeme sonuçlanana kadar da herkes suçsuz. Onun için insanlar manşetlere taşımak bana göre doğru değil. Bu insanları suçlamakla aile bireylerine ve kişilik haklarına da saygısızlık yapmış oluruz.
Bunu söylerken de kim bu devletin bekasının önüne engel oluyorsa ona da dur demesini biliriz. 15 Temmuzu çünkü biz yaşadık. Varsa suçları devletin mahkemelerinin önünde hesap verecekler ve suçları varsa da cezaları çekecekler.
Suç varsa mutlaka ceza da olmalıdır.
Bilindiği gibi Kayseri´de 2. Ağır Ceza Mahkemesi FETÖ davasına bakıyor. Birde yanlış anlaşılmalara meydan vermemek adına, üç yüz sayfalık iddianame mahkemeye sunuldu. Henüz kabul edilmedi. Kesin bir şey yok. Mahkemenin takdiri.
Mahkeme heyeti bu iddianameyi kabul ederse duruşma tarihini ilan edecek.
Bu isimler genelde kamuoyunun bildiği isimler. Aralarında hani fısıltı gazeteleri ile oradan oraya laf taşıyanlar bilir tabi bu laflar yalan yanlış anlatıldığından nerede ise şehir efsanesine dönüşüyor. Hani itirafçı olup ta çıkanlar vardı ya genelde onları kapsıyor gibi. İsterseniz itirafçı olup çıkanları siz bir gözden geçirin. Tabi ki işleri bir hayli zor. Eğer mahkeme iddianameyi kabul ederse.
Bekleyip göreceğiz.
Yine sosyal medya yine sıkıntı.
Diyorum ki takip etmeyin. Kim ne yazarsa yazsın. O yazıları yazanlar keşke gerçekten gelip yüzümüze birkaç kelam söyleyecek kadar yürekleri olsa. Sahte klavye kahramanları ve ucuz insanlardan oluşan birkaç kendini bilmez var. Adına müdür deniliyor. Müdür yazılıyor ama dümbük diye okunuyor. Onların işi gücü de bu. Hangi konuda yazarsak yazalım ona muhalefet. Aslında onların derdi benim bunu biliyorum. Ama sallamıyorum. Salladığım zaman müdüre değiyor da ondan.
Bir üniversitemizde vergi dairesinden geçen bir zat hakkında yazdıklarım vardı. O zatın bütün bilgileri mevcut. İsteyene de atarım. Kim kimin arkadaşı, kim kiminle ne tür bir ilişkisi var daha yazamadım. Vaktimiz sınırlı. Ama gayri ahlaki bir ilişki değil ama arkadaşlarının aynı kurumda çalıştırılması. Boşanan bir zatın aynı evi tekrar kullanarak kâğıt üzerinde boşanmış olması, bir birlerinin oturma arkadaşlarını koruyup kollaması gibi istenmeyen şeylerin yaşandığı bir yer olması sadece bizi üzdü o kadar.
Yoksa kim kiminle ne yapar ne yapmaz onu biz bilemeyiz. Kendilerini kaf dağında zannedenler yere inince samağır olurlarmış. Şu an samağırları oynuyorsunuz. Bekleyin herkese sıra gelecek.
Size mi?
Size zaten sıra geldi, iyi mi? Kalın Sağlıcakla.
