Evde 6 hafta uzun bir zaman dilimi? Kayserispor tam 6 haftadır evinde kazanamıyordu, Kasımpaşa maçına gelinceye kadar.
Bir tarafta Avrupa hedefi, diğer yanda evde galibiyete hasret. Baktığınız zaman önem derecesinin fevkaladenin fevki derecesine geldiği bir 90 dakika bekliyordu hepimizi. Tüm bunlara son bir-kaç haftadır iyi futbol görüntüsünün gerisinde kalan Kayserispor´u düşününce, kaçınılmaz bir rotasyon beklentisi, herkesin ortak düşüncesiydi. Nitekim Rumen teknik adam Marius Sumudica da, yukarıda anlattığımız gelişmeler ışığında öyle bir kadro sürdü ki sahaya, herkes, ?Vay arkadaş, gemileri yakmış? dedi kendisine.
Spor Toto Süper Lig´de kimilerinin zaman zaman merkez santrforsuz oynadığı sürecin içinde Marius, Umut´un yanına Kravets´i de itti, çift santrfor ile sahaya çıkarak, galibiyet için ne kadar gözünün döndüğünü ortaya koydu. Sahaya sürülen ve 4-2-3-1´in, 4-4-2´ye dönüştüğü bir düzeni tercihleyen Rumen´in mesajı kendi oyuncularını da, rakibe de çok berraktı: Kazanmak benim için tek çare?
Sonra karşılaşma bir başladı, pir başladı?
O da ne, ilk korner gol oldu. Sarı-Kırmızılı takımın bütün futbolcuları deyim yerindeyse bu köşe vuruşunda uyuyunca, elin oğlu Diagne geldi kafayı vurdu, golünü attı. Kayserispor, resmen karşılaşmaya 1-0 geriden başladı. Bu şok dakikaları devam ederken, kontrayı çok iyi oynayan İstanbul temsilcisi Trezeguet ile bir pozisyon daha buldu, bereket versin ki, top direkten döndü. Bana göre maçın birinci kırılma anı bu oldu. Bu direkten dönen top, bocalayan Kayserispor´un kendine gelmesini sağladı.
İlk 15 dakikanın ardından, kontrol tamamen Kayserispor´un eline geçti, kenar ortaları, Umut-Kravets işbirliğiyle rakip ceza alanının çarşı-pazara dönmesi derken, eşitlik sayısı geldiğinde kara biti, Deniz göründü! Bu gol sonrası konuk ekip toparlanır gibi oldu lakin sahada Kayserispor baskısı vardı ve efektif olan taraftı. Karşılıklı goller ve eşitlikle gidilen soyunma odasının dönüşünde değişen çok bir şey olmadı. Evet, kısmen toparlanmış bir Paşa vardı Kayseripor´un karşısında, hepsi o.
Birinci kırılma ânı direk demiştik ya... İkinci kırılma ânı da konuk takımdan Veysel´in ikinci sarıyla ihracı oldu. Zaten kanatları Deniz ve RyanMendes ile müthiş iyi kullanan sarı-kırmızılılar, rakibin 10 kişi kalmasıyla adeta zaferini ilan etti. Önce, Badji ile 2´yi, sonra Umut´un penaltısıyla 3´u buldu.
Skorun 3-1´e gelmesi, o dakikaya kadar ciddi bir efor sarfeden Kayserispor´un ?Bu iş buraya kadar? demesi, karşılaşmanın en kötü yanı idi. Zira 10 kişilik Kasımpaşa uzatma dakikalarında penaltı ile skoru 3-2´ye getirmesi? Maçın son saniyelerinde ise, kullanılan serbest vuruşta gole ramak kalması, Kayserispor´da ciddi bir ders olarak kulaklara küpe edilmedi. Zira 10 kişilik takıma karşı 3-1´den, 3-3´e yakalanmak facia olurdu resmen.
Her şey bir tarafa. Alınan bu üç puan ciddi bir kıymet-arzetti.
Madem hedef Avrupa, devam kere devam.
Galibiyet kutlu olsun, devamı gelsin!
