Metin SÖNMEZ


EKSİ BAKİYEDEN ZİRVEYE

EKSİ BAKİYEDEN ZİRVEYE


Bir hakkın teslimi bu!
Beşiktaş maçı sonrası ortaya çıkan manzara, eski bakiyeden, zirvenin tepesine çıkışın ta kendisiydi Genel Menajer Süleyman Hurma adına…
Dile kolay, 10 yıllık Kayseri serüveninin içinden neler yaşadı neler?
Bu serüveni, “Kayserili yıllar” diye kitaplaştırsa,” best seller” olur.
Hem içeriden, hem dışarıdan bilmem kaç kere kuyusu kazıldı, direndi… Sayısız dezenformasyona karşı tek başına yıllarca mücadele etti.
Aynı teranenin günlük yaşam biçimi olarak devam ettiği dedikodu eksenli Kayseri’de, olan-biten tüm kirliliğe karşı bir miligram ödün vermedi, geri pas yapmadı, çark etmedi… Hasılı, duruşunu hiç bozmadı…
Süper Lig’de takımı lider yerleştirdi, hakaretin odak noktasında oldu.…
Kayserispor’u, Avrupa Kupaları’na taşıdı, küfür yedi…
Odunu aldı, futbolcu yaptı, milyon dolarlara sattı, bir dövmedikleri kaldı!
Kayserispor’dan vize-parmak izi isteyen Fransa’ya tek başına rest çekti, eleştirildi…
Yetinmedi, dönemin Başkanı Recep Mamur ile birlikte Avrupa’nın en iyi tesislerinden birini armağan etti Kayseri’ye, dudak büküldü, küçümsendi…
Dünün transfer döneminde “hacıağa” olarak nitelenen Kayserispor’u, vizyon ve misyon sahibi yaparak, büyük bir marka değeri oluşturdu. 10 sezon Türkiye gıpta ile Kayseri’de olan-biteni izledi. Kulübün kasasına trilyonlarca lira aktardı, her dönemdeki akıllı transfer politikalarıyla… Ama mütemadiyen eleştiri devam ediyordu… Birileri, ağzıyla kuş tutsa, O’nu “tu-kaka” ilan etmekten geri kalmıyordu…
Bu sezona başlarken de değişen hiçbir şey yoktu…
Takım, her zaman olduğu gibi sahipsiz kalmış, bunun bedelini ağır ödemiş ve PTT 1. Lig’de düşmüştü… Herkeslerin bi-tamam “kaçar, gider” dediği Hurma, “Bu takımı hak ettiği yere çıkarmadan, şuradan-şuraya gitmem” dedi… Önce eldeki kadroyu korudu, sonra nokta transferlerin altına imza attı…
Takım sıfır borç ile sezona başladı ama futbolcuların ödeme günü geldiğinde Kayserispor’un ne yönetim vardı, ne de sahip çıkanı… Defalarca yapılan kongrelerde günler su gibi akıp giderken, sahipsizliğin dozajı dayanılmaz hal aldı…
Kayserispor, üç kuruşa muhtaç oldu… Bu dönemde bile yılmadı, cebini-kredi kartını Kayserispor’un emrine sundu… Bunu da kimselere söylemedi… Takımı deplasmana götürebilmek için şehrin ileri gelen sözde ağalarının kapısını tek tek çaldı, havasını aldı ve bunları kimselere söylemedi içine attı… En sonunda, “Bu takımın şampiyonluğu için gerekirse açlık grevi bile yaparım” dedi…
Siz bakmayın şimdilerde arz-ı endam eden isimlere… O dönemde herkes, arkasına bakmadan kaçarken, O direniyordu inadına…
İnat etti, direndi ve Kayserispor’un bugünlere getirdi… Yoksa, şu sıralar takım üzerinden nemalanmaya çalışan bir grup, “Kayserispor mu… Bizi ilgilendirmiyor… Ne hali varsa görsün” diyordu perde gerisinde…
Bu takımdan 10 bin lirayı esirgeyenler, ister inanın, ister inanmayın bugünkü yönetimde… Eğer, Sarı-Kırmızılı takım, yerle yeksan olmuşken, bugün Lig’de lider, Kupa’da çeyrek finalist ise yorumu siz yapın diyeceğim ama… Taraftar o yorumu yaptı ve 10 yıllık bir sürecin ardından Hurma’ya hak ettiğinin karşılığı verdi…
Beşiktaş maçında çeyrek final vizesi alan Kayserispor’un elde ettiği başarı sonrası Kadir Has Stadı’nda istisnasız tüm taraftarlar Hurma’yı dakikalarca sahaya çağırıp bağrına bastıysa, sakın ha “tur atlanan bir 90 dakika sonrası” sıradan bir tavır olarak algılanmasın… Bu 10 yılın sonunda bir hakkın, geç kalınmış olsa bile sahibine teslim edilme ritüelidir…
Kim ne derse desin, Beşiktaş maçı sonrası yaşananlarla birlikte Kayseri’ye 10 yıl hizmet eden Hurma, tarihe geçmiştir!