Necmettin ÇUHADAROĞLU


Duyarsız

Evet, toplum olarak duyarsızlaştık.


 

Evet, toplum olarak duyarsızlaştık.

Nedeni nedir bilinmez ama bana dokunmayan bin yaşasın diye diye yılanları çoğalttık bilmeden ve istemeden.

Yaklaşık beş yıldan beri Kayseri de tüm engelli derneklerin haberlerini yaptığım gibi sorunlarına yardımcı olmaya çalıştım.

Niye mi?

Ben dua almayı seviyorum.

Sırf Allah rızası için.

Sorunlarını ilgili makamlara iletmeye gayret ettim. Çözüm noktasında yardımcı oldum.

Sonra ne mi oldu?

Herkes birbirine düştü.

Önüne gelen engelli derneği kurdu. Engelleri aşmak yerine birbirlerine engel oldular.

Neyin hırsını ve kafasını yaşıyorlar anlamıyorum.

Özel sorunlarının yanı sıra bir de birbirleri arasında sorunlar yumağı oluşturdular ki hiç içinden çıkılmasın diye.

Birbirleri ile görüşmeyen STK lar oluşturdular.

Neden?

Hırslarının esiri oldular.

İkinci bir konu; yanlarında olmaktan büyük bir onur duyduğum Doğutürkistanlı hemşerilerime de birkaç sözüm var. Onlar muhacerattan göçüp gelen ve bizlerin ensarlığı ile imtihanımız olanlar..

İmtihan dünyasında sınıfta mı kaldık bilmem ama birazda bu kardeşlerimiz sanki sınıfta kaldı gibi. Birbirlerine bayramda bile gitmeyen toplasanız bin sayısını geçmeyen aileler oluşturulmuş. Eğer yaş olarak büyük olanlar  bu fani hayattan göç ederse kimse kimse ile görüşmeyecek her halde.

Neden?

Tefrika girmeyen bir millete düşman giremez sözü ile açıklayalım. Kendi aralarında tefrikaya düşmüşler. Sıkıntı büyük. Benlik duygusu hakim. Benim yaptığım Doğutürkistan haberlerini paylaşmadıkları gibi okumuyorlar bile.

Neden?

Çünkü kendi aralarında bozguna uğramış gönülleri varda ondan.  Tek taştan duvar olmaz siz olmazsanız bir tarafımız eksik denilince bile ?´biz sizden değiliz´´ diyebilecek kadar kendini kaybetmiş topluluklar oluşturmuşuz.

Birlik olamamışız.

?´Gelin canlar bir olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz ?´ dörtlüğü bile fayda etmiyor artık.  Dahası sünnete inanaıp farzı yerine getirmek gibi bir şey ile karşı karşıya kalıyoruz. ?´Birlikte rahmet, ayrılıkta azap var´´ hadisi şerifini bile yerine getirmiyoruz. Sonuç olarakta emperyalist güçlerin istediği ?´AZAP´´ ı yaşıyoruz.

Kendi ırkından olan insanları bile ayıplayan zavallılar olmuşuz vesselam.

Duyarsızlık her şeyimizde var.

Son olarak şeker pancarı konusunda birkaç sözümde eli nasırlı yüreği temiz çiftçi kardeşlerimize; elinizde ektiğiniz ve yıllardır sağlık olarak soframıza gelen ?´şeker´´imizin tadını kaçırmak isteyenler var. Küresel sermaye baronları, açgözlüler.

NBŞ yani nişasta bazlı şeker in kotası artırılarak Pancar çiftçisini bitirmeye çalışan bir çete. Bu çetenin daha da ilerisi Yoğunlaştırılmış tatlandırıcılar. Şimdilik yasak ama pek yasağı dinleyende yok. Nerden geliyor bu yoğunlaştırılmış tatlandırıcılar?

Çinden?..

En büyük üretici ÇİN.

Nasıl Doğutürkistanlıların içine tefrikayı girdilerse şimdide şeker pancarı üreticilerin içine kadar giriyorlar.

Niye mi?

Çünkü rant çok.

Sermaye baronlarının iştahını kabartıyoruz.

Peki, biz ne yapıyoruz.

Sadece Kayseri Şekerin vazifesi mi bu olayı anlatmak.?

Hayır.

Tüm pancar eken herkesi ilgilendiriyor.

Bizi ve sağlığımızı ilgilendiriyor.

Biz ne yapıyoruz.

Duyarsız kalmaya devam ediyoruz.

Bir projenin figüranı olmaya devam ediyoruz.

Bana ne diyoruz.

Kadınlarımız evde dizi ve kadın erkek muhabbetinin sergilendiği televizyon programlarını seyrederek düşünemiyor. Erkeklerimiz akşam evde ya spora ya da çarkıfelekle, gelin evine, ya da ben bilmem eşim bilir gibi yarışma programlarına, çocuklarımız ellerinde telefonla ayrı ayrı odalarda düşündürülmüyor. Konuşturulmuyor sa ki gerçekten de öyle emperyalist güçlerin ve küresel sermaye baronlarının emrine girmiş bir toplum haline gelmemiz yakındır.

Yakın tarihimizde bile bize dayatılan ?´ilköğretim müfredatında´´ Ali Ata Bak, Ayşe İp atla diye diye At yarışı oynayan toplum olduk.

Elinden ekmeğini almaya çalışan ABD, AB ne bağlı devletlerin kurguladığı Siyonizm´in oyun kuruculuğunda devam eden bu ?´neme lazımcılıktan kurtulmak için Allah aşkına bir silkinip kendimize gelelim.

Niye mi?

Yarın çok geç olurda ondan.

Bu örnekleri daha çoğaltabiliriz. Milli duruşu olan milli kimliği olan bir milletiz. 1940 lı yıllardan beri üzerinde oyunlar oynanan bir ülke iken yaklaşık on yıldır artık her yerde biz varız demeye başlamışken değişik kurguların kurgulandığı ülkeme gelin yazık etmeyelim. Her tarafımızda düşman, her yanımızda kin nefret varken biz gelin bir olalım, birlikte olalım, diri olalım. Her zamankinden daha fazla birbirimize kenetlenmeye ihtiyacımız olduğu şu günlerde ?´kendimize gelelim´´.

Kalın Sağlıcakla.