Dostluklar karşılıksız olmalı.
Birbirlerinden insanlar bir şey beklemeden dost olmalı. Ama dostlarında bilmeleri gereken aralarında sevgi ve saygı bağının olması gerekir. Maddi ya da itibar kredisi ile kazanılan dostluklar çöpe gider. Geri dönüşümde dahi kullanılmazlardır.
Bazı dostluklar eşek arı misalidir. Sadece vızıltısı vardır. Bezende iğnesi. Onun dışında hiçbir şeyi yoktur onların.
Görgüleri de.
Bazı dostluklarda kelebek misalidir.
Ömrü birkaç saat.
Daldan dala konan her çiçekten bal alan dostluklarda vardır. Herkese faydası olan. Kendi içerisinde her şey ile barışık, özürlenmeyi ve verdiği sözleri tutmayı bilen dostluklar.
İnsan olanın başına iş gelir.
Bakarsınız ki; işsiz, aşsız, eşsiz ve evlatsız bile kalabilirsiniz.
Kaderinizde ne varsa onu çekersiniz.
Ama dostlarınız yanınızda ise her işin üstesinden gelirsiniz. Acınızı paylaşır, sevincinize ortak olur.
Dost böyle bir şeydir.
Candır, iyi arkadaştır, yoldaştır.
Eşek arıları ve kelebeklere duyurulur.
Kısa bir gündem değerlendirelim isterseniz.
Kerkük Türkmen diyarı.
Küresel güçler ve küresel sermaye baronları Kerkük´ü Kürtleştirmek istiyor. Operasyon üzerine operasyon yaparken İsrail artığı gruplarda Büyük Ortadoğu Projesinin devamı olan Kürt devleti kurma girişimlerini destekliyor. Amaç o koridoru kullandırıp kürklerin ağzına bir parmak bal çalarak İsrail´in kutsal kitap bölümlerinden Lutha da yazıldığına inanılan kutsal topraklar ve İsrail devletinin kurulmasını hayal ediyorlar.
Kerkük Türklerine inat onları yok sayarak bu bölgeyi Kürtleştirme çabalarına devam ediyorlar.
İnşallah o bölgede hayal edilen devletçikler kurulmaz ve son zamanlardaki karışıklıklar sona erer.
En büyük isteğimiz bu en büyük derdimiz ise Ortadoğu.
Bir taraftan Kuzey Kore´nin hidrojen bomba denemelerinden dolayı depremler medyana gelirken, diğer taraftan Suriye´yi bizlere unutturan küresel güçler diğer yandan Myanmarı bahane ettirerek Doğutürkistandaki zalimliği unutturma derdindeler.
Türkiye´de ise Dünyada bu kadar olaylar cereyan ederken hala İHA ların silahsızlandırılması için aklımızla alay eden Milletvekillerimizin olması da biraz düşündürücü olsa gerek.
Akıllara zarar açıklamaları da üzülerek görüyor ve izliyoruz. TBMM çatısı altında görev yapan bir milletvekilinin kendi ülkesinin savunması inin İHA ların SİHA ya yani bomba atma kabiliyetine gelmesinden niye rahatsızlık duyar anlamış değilim.
Her halde zihniyet farkı olsa gerek.
Bununla birlikte iç siyasetteki kısır çekişmeler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş´ın istifası, TBMM tezkere kararı bu haftayı meşgul edecek gibi.
Son olarak Irak birlikleri ile sınırımızda yapılan tatbikat ?´sınır ötesine ?´ geçer mi bilmem ama Irak merkezi hükümeti kendi topraklarına kendilerinin girmesinden bir hayli de tatbikat olsa da girmelerinden bu kadar korkmamaları lazım. Ben ce korkularının sebebi alın teri ile kanları ile kazanamadıkları topraklarına kendi toprağımız diyemediklerinden diyebiliriz.
Son söz; Dost dost diye nicesine sarıldım, Benim sadık yârim kara topraktır.
Kalın Sağlıcakla.
