Şaban KÜLHANCIOĞLU


DOLAR KİMİ BAĞLIYORMUŞ?

Dolar konusunda benzer bir yazı kaleme almıştım.


 

 
Dolar konusunda benzer bir yazı kaleme almıştım.
Yeniden yazmam gerektiğine inandım.
.........   
Hala az da olsa bazı vatandaşlarımız...
Sözüm ona kendini çok ´uyanık´ sananlar; dolar artışının kendilerini etkilemeyeceğini iddia ederek... 
´´Dolarla mı alışveriş yapıyoruz?´´ ´´Benim zaten dolarım yok´´ ´´Dolarla borcu olanlar düşünsün´´ gibi 
ipe sapa gelmez sözler söylüyorlar ne yazık ki..
Artık...
Toplumun büyük kesiminin de bu görüşe itibar etmediğini sevinçle gözlüyorum.
Ne acıdır ki...
Bunu yaşayarak ve acısını iliklerimize kadar hissederek öğrendik...
Evet...
Sen ne kadar gözlerini ve kulaklarını gerçeklere kapatırsan kapa,bilimin ve hayatın hakikatlerinden 
kaçamıyorsun!
Dolar bu son tokadını suratımıza öyle bir indirdi ki..  
Aradan bir ay geçmeden iğneden ipliğe yağmur gibi zamlar geldiğinde...
Herkes iyice anladı,doların kimi bağlayıp bağlamadığını!
Bir kere daha gördük ki...
Doların yani dövizin artışının bir ülkeyi ve o ülkede yaşayan insanları çok fena etkiliyor.
Hemde bal gibi...
Koskoca T.C Devleti dahi dövizle borçlanırken...
Ülkedeki imalat sektörünün %80 i ithalata dayanırken ve bu ithalat dövizle yapılırken...
Ev kiraları dahi, köprü oto yol ödemeleri dolar üzerinden hesaplanırken...
Tüm enerji kaynakları (benzin,motorin,doğal gaz) dolar üzerinden temin edilirken...
Neredeyse saman dahi yurt dışından ithal edilirken...
Sen kalk, ´´Benim dolarım yok, doları olan düşünsün´´ diye kendini avutmaya çalış.
Daha açık bir ifadeyle:
Kendini kandır!
Maalesef...
Dolardaki artış bizim yoksulluk hanemize artış olarak doldu! 
İşsizlik,enflasyon olarak doldu!
Acı ve sıkıntı olarak doldu!
Bir kere daha hatırlatıyorum!
Memleketimizde mübarek Umre ve Hacca gitmenin dahi dolar üzerinden yapıldığını unutmayalım.
Kısacası,dolarla olan ilişkimiz akrabadan daha yakın..
Vaziyet böyle içli-dışlı bir hal alınca; bu türlü meselelerde hislerimizle değil aklımızla hareket etmemiz kaçınılmaz oluyor.
Bilimin öngörülerine asla kulak kapatmamalıyız.
Haa...
Bilim deyince, size dolarla ilgili bir iki rakam verince durumun vahametini daha iyi anlayacağınızı umuyorum.
Dünya ticaretinin %60 ının dolar üzerinden yapıldığını biliyor musunuz?
Dünyada 7 trilyon dolar döviz rezervi, 4 trilyon dolar altın rezervi bulunuyor.
Bu gerçekleri bilen Amerikadan sonra dünyanın en büyükleri Çin,Rusya gibi ülkeler dahi doların 
dünya üzerindeki hegomanyasını kabul edip...
Ona karşı amansız dişe diş mücadele veriyorlar.
Yani... 
Onlar çoktan doların gücünü kabul etmişlerde ona uygun vaziyet almışlar bile.
Biz ise hala ´yok öyle mi yok böyle´ diye vakit kaybediyoruz. 
İşte...
Durum böyleyken böyle.
Tüm dünyanın ciddiye alıp mücadele verdiği bir gücü ´ben tanımıyorum´ veya ´´beni ilgilendirmez´´ 
dememiz ne kadar akıllıca olur takdirlerinize bırakıyorum.
Bir sorunu çözmek için ilk önce onu kabul etmek,ona göre strateji geliştirmek gerekir diye öneride bulunuyorlar psikologlar ve stratejistler.
Kendinden başka gücü kabul etmeyen,dünyanın başına bela olmuş,sömürgeci,istilacı bir Amerika ve 
onun para birimi ile daha akıllıca mücadele etmek gerekli diye düşünüyorum.
Kültürümüzde amiyane bir tabir vardır:
Ucuz kabadayılığın alemi yok.
Yoksa...
Dayağı yer oturursun!