Kulis MAHALLESİ


DELİ SORULAR!

Bizim mahallede dedikodu bitmez. Araya hafta sonu girdi ya, baktım ki, ekibin tamamının dili şişmiş, birçok şey biriktirerek gelmişler çarşıya.


 

  Bizim mahallede dedikodu bitmez. Araya hafta sonu girdi ya, baktım ki, ekibin tamamının dili şişmiş, birçok şey biriktirerek gelmişler çarşıya.

  Bir-iki günlük ayrılık hayra mı dalalet desem, yoksa yoksa bir nevi gerginliğe mi işaret bu durumlar bilemedim. Kaynatma faslı başladı.

  -Hani siyasi partiler seçim bildirgelerini tek tek açıklıyor, bir tek İYİ Parti kaldı. Hepsi de coşmuş abi. Yok yok vallahi. Özgürlük, demokrasi, adalet, ekonomi bol kepçe ne ararsan var. Ver Allah´ım ver durumları. Çarşı-pazarda gibi, ?Gel vatandaş gel, bir alana bir bedava´ kampanyasındayız sanki. Vaatler iyi mi iyi. Yalnız mesele şu; yahu mübarekler, iktidarınızla, muhalefetinizle madem bunu yapacak gücünüz, bilginiz vardı da şimdiye kadar nerelerdeydiniz.

  Bu girizgâh, bizim mütevazı toplulukta, başların öne-arkaya emme basma tulumba gibi sallanmasıyla ?Olur? aldı. Hem de oybirliğiyle.

  YANLIŞ ANLIYORSUNUZ, YANLIŞ.

  Siyasetçiler, bir noktayı ciddi manada yanlış anlıyor. Bizim mahalle her konuda fikir birliği etmez; tartışma çıkar, kuvvetli muhalefet olur aramızda. Fakat bu konuda da yüzde yüz aynı frekanstan konuşuyoruz. Tam bu noktada, ekâbirimiz aldı sazı eline:

  -Hani seçim atmosferindeyiz, siyasilerde sokakta, kapı kapı dolaşıyor, kendini anlatıyor, sıkılmadık el bırakmama adına bir ivme içinde yol alıyor da, galiba bunlar bir şeyi unutuyor. Evde, işte, sokakta vesaire kimi bulurlarsa tokalaşmak, öpüşmek doğal olarak kendilerine moral veriyor. Buraya kadar tamam olmasına tamam da, unuttukları bir şey var. Girdiler bir dükkâna, güler bir yüz ve aklıselim bir tavır, onların aklını alıyor. Bu insanları kendilerine oy verecek zannediyorlar. Ortadaki bu durumun adı Türk misafirperverliğinden başka bir şey değildir. Yani, yanisi şu: Siyasetçiler, her gördüğü sakallıyı ?hacıemmi´ sanmasınlar. Güler yüz ayrı şey, sandıkta oy verme faslı farklı şey.

  CUMHUR MU, MİLLET Mİ?

  24 Haziran seçimlerinin bir özelliği de ittifakların yarışması. Bir tarafta AK Parti, MHP ve BBP´nin oluşturduğu ?Cumhur İttifakı?, diğer yanda ise CHP, İYİ Parti, SP ve DP´nin yer aldığı ?Millet İttifakı?! Kelime anlamı olarak iki tarafta aynı noktada birleşmiş aslında. Malûm bu ittifakların TBMM´de 600 vekillik için kıyası bir yarış içinde. Bir de Cumhurbaşkanı seçilecek. Yani sandığa gittiğimizde iki ayrı oy vereceğiz. Birincisi 27. Yasama yılında yer alacak vekilleri belirleyeceğiz, ikincisinde ise Cumhurbaşkanı´nı. Vaziyet böyle olunca garip durumlar ortaya çıkabilir. Mesela Cumhurbaşkanı, bir partiden, Meclis çoğunluğu başka partiden olma ihtimali ortaya çıkabilir. Biz de tam olarak bunu tartışıyoruz. Öyle bir durum hâsıl olursa, sistem tıkanır mı, bu iş nasıl aşılır, yeniden bir seçime mi gidilir? Bunlar mahallelinin kafasındaki deli sorular.

  BAŞKÖŞE MEVZULAR

  Mevzu buraya gelince, konuşmaları baştan-sona dinleyen ve sessizliği tercih eden mahallemizin vaz geçilmez konuğu, biraz da gergiyle başladı, ?Geçen hafta gündemimizin başköşesinde idi, hatırlatayım? dedi ve devam etti ki, sormayın:

  -AK Parti´nin listesi, hâlâ köşe-bucak en çok konuşulan konu. Kim ne derse desin bu liste tutmadı. 7 ismin aynen listede yer alması parti tabanı ve seçmende ciddi bir kırılganlığa yol açıyor. Siz o yüze gülenlere filan inanmayın. Bu kulaklar kaç kez duydu, yemin ederek Cumhurbaşkanlığı´nda Reis´e, fakat milletvekilliği biçin başka başka parti terci kullanacak kişi sayısını sakın azımsamayın. Laf buraya gelmişken, bu geçişkenlik yalnızca AK Parti´ye haiz değil. Diğer siyasi partilerden de ciddi manada birbirlerine oy geçişleri söz konusu. Demedi demeyin, bunu 24 Haziran´da görürsünüz.

  Aslında daha yazacak, konuşacak çok şeyimiz var ama, yerimiz dar, yerimiz.

  Biraz pehlivan tefrikası gibi oldu ama arkası yarın artık.