Yalçın ARAL


DARBE GİRİŞİMİ SENEYİ DEVRİYESİNDE VATANDAŞIN ALGILARI VE SAHAYA YANSIMALARI

Darbe girişiminin üzerinden bir sene geçmesinin ardından bir analiz yapmakta, verileri toplamakta ve bazı soruları sorarak cevaplarına bakmakta fayda vardır.


Darbe girişiminin üzerinden bir sene geçmesinin ardından bir analiz yapmakta, verileri toplamakta ve bazı soruları sorarak cevaplarına bakmakta fayda vardır. Bütün kesimlerin, geçen sene gerçekleştirilmek istenen darbe girişimini iyi düşünmesi gerekmektedir. Bu darbe girişimi başarılı olsa idi Türkiye´nin şu anki durumunun bir analizini yapmakta fayda vardır.

 15 temmuz bir darbe girişimi, Türkiye düşmanlarının Türkiye içindeki uzantıları ile  Türkiye´yi bölme ve istila hareketidir.  Darbe ötesi Türkiye´ye karşı bir işgal ve Türkiye´yi tasfiye etme girişimidir.

Yurt dışı Türkiye düşmanlarının organize ettiği 15 temmuz  darbe girişimi sırasında;

  • PKK  -PYD terörist grupları sınırımızda Türkiye´ye karşı hareket için bekletilmiyorlar mıydı?
  • NATO birlikleri Türkiye topraklarına yakın yerlerde bekletilmiyorlar mıydı?
  • Türkiye´deki NATO üstlerinde, darbe girişimine destek veren ciddi unsurlar yok muydu?
  • CIA ajanları, Darbe girişimi sırasında Türkiye içinde Büyükada´da toplantı yapmıyorlar mıydı? Darbe girişimi başarısız olunca yurt dışına kaçmamışlar mıydı?
  • Bu kimseler (CİA Ajanları) ? Tayyip Beyi bile ortadan kaldıramadınız? diyerek maşalarının ne kadar beceriksiz olduklarının altını çizmediler mi?
  • Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağının bilgilerini internet üzerinden deşifre edenler CİA bağlantılı ABD uzantısı odaklar değil miydi?

 Darbe girişimi başarılı olmuş olsa idi;

 Sınırda bekletilen PKK-PYD terör unsurları Türkiye´ye saldırtılacaktı. Zaten sınır bölgelerinde görev yapan generallerin FETÖ darbe girişimi başarısız olunca darbeye katıldıkları için tutuklanan kimseler olması da, Türkiye´yi bölmek ve istila etmek için nasıl korkunç bir tezgah içinde olunduğunu teyit etmektedir.

 

Sınırdaki bu saldırılardan sonra, şehirlerde bulunan her türlü terör örgütü mensuplarının da bu harekete katılarak Türkiye´nin her tarafında kaos çıkarmaları sağlanacaktı. Bu suretle iç savaş bahanesi ile NATO´nun Türkiye´ye müdahalesinin de önü açılacaktı.

 NATO´da bu vesile ile Türkiye´ye müdahale ederek, Güneydoğu Anadolu  bölgemizde bir tampon bölge oluşturularak Türkiye´nin bölünmesi sağlanacaktı.  

 Türkiye düşmanları, 1. Dünya savaşında Türkiye üzerinde kurguladıkları bölme senaryolarının Kurtuluş Savaşı ile bozulmasının ardından yarım kalan hesaplarını görmek ve bu emellerine ulaşmak için 15 temmuz darbe girişimini organize etmişlerdir. Bunu da Türkiye içindeki uzantıları olan FETÖ terör örgütü ve askeriye içindeki darbe sevicilerini devreye sokarak yapmayı planlamışlardır. Bunun yanında da yaratıp, besledikleri her türlü terör örgütlerini de devreye sokarak Türkiye´yi bölme ve istila operasyonuna başlamışlardır.

 Yurt dışı Türkiye düşmanları, gizli servisleri vasıtası ile organize ettikleri ve maşa olarak kullandıkları Türkiye içindeki odaklar ile Türkiye´yi bölme ve istila etme hamleleri milli ve manevi değerlerinden kopmamış vatandaşlarımızın gayretleri ile engellenmiştir.

Bu darbe girişimi hedefine ulaşsaydı, bugün toplumsal ve ekonomik kaos içinde bocalıyor olacaktık. Kimse yarını göremediği gibi elindeki avucundakini de koruyamayacaktı. Kimsenin can güvenliği de olamayacaktı.

Bu süreçte darbe girişimini yapanların Türkiye´mizde kimleri katledileceğinin de iyi düşünülmesi gerekmektedir.

Zaten dünyada Türkiye düşmanlarının istediği çıktıda ?TÜRKİYE´NİN İSTİKRARSIZLAŞMASIDIR?

 

Atatürk sonrası Türkiye´yi idare eden zihniyet, 1960 ve 1980 darbelerinden sonra sistemi tamamen ele geçirmişlerdir. Bu darbeleri organize eden Türkiye düşmanı güçler referandum öncesi eski Anayasamızı da kendi menfaatleri doğrultusunda dizayn etmişlerdir. Bu suretle Meclisin üstünlüğü ayaklar altına alınmış ve Meclisin üstünde kurumlar oluşturulmak sureti ile VESAYET REJİMİ devreye sokulmuştur. Bu kurumların kontrolleri de yurt dışı Türkiye düşmanlarının talimatları doğrultusunda dizayn edilmiştir. Atatürk sonrası ittihat terakki zihniyetinin artık AK Partinin siyasi hayatımıza girmesiyle süresini doldurduğunu düşünen Türkiye düşmanı güçler, AK Partinin manevi değerleri öne çıkarması ile bu hamle karşısında yurt dışı Türkiye düşmanı odaklar manevi değerleri kullanacak şekilde FETÖ terör örgütünü devreye soktukları görülmektedir. Türkiye düşmanları, başta Suriye´de DEAŞ terör örgütünü kullanarak PKK´ya yer açmasını sağladıkları ve sonrada DEAŞ´I geri çekerek bölgeyi PKK terör örgütüne bıraktıkları gibi, eski Anayasa ile devlet kurumlarının kontrolünü nasıl ele geçirdiler ise, gerek Türk Silahlı Kuvvetleri gerekse Yargı ve önemli odaklar da bulunan ittihat terakki zihniyetindekileri elimine ederek veya geri çekerek yerlerine yine aynı sistemle FETÖ terör örgütü üyelerini yerleştirdikleri görülmektedir. Bunun çıktısı, eski Türkiye´de oluşturulan odaklar vasıtası ile sistemi yani Türkiye´yi tekrar kontrollerine almak ve sömürmektir. Bu da eski Türkiye´ye geri döndürme çabalarıdır.     

 Darbenin girişiminin arkasında olan Türkiye düşmanı ülkelerin, darbe girişimi sonrasındaki tutumları zaten darbe girişiminin arkasında  olduklarını teyit etmektedir. Başta ABD ve ALMANYA´NIN Türkiye´yi tehdit eden her türlü terör örgütlerine verdikleri destek, onları kollayan icraatları ve tutumları ile zaten Türkiye´ye karşı düşmanca tutumlarını açıkça göstermektedirler.

 Şimdi gelelim kontrollü darbe söyleminin ne kadar gerçek olabileceğine;

 * Türk Silahlı Kuvvetlerindeki subayların çok büyük kısmının Sayın Cumhurbaşkanımıza bayıldığı söylenemez. Kontrollü darbe denmesi ile bu kurmay mertebesinde olan subayların bayılmadıkları birisi için kendi hayatlarını  yok edecek şekilde hareket etmeleri akla ziyan olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Yani darbe girişimine kalkışan bu subayların kendi hayatlarını, ailelerini ve geleceklerini hiçe sayarak bayılmadıkları Sayın Cumhurbaşkanımız için böyle bir oyun içinde olduklarını iddia etmek mantığın çok ötesinde ve iyi niyetten çok uzaktır. Bu söylemler, darbe girişimini organize eden yurt dışı Türkiye düşmanlarını ve bunların Türkiye içindeki uzantılarını aklamaya yönelik hamleler olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Türkiye her taraftan saldırı halinde iken akla ziyan bu tip söylemlerden uzak durulması çok önemlidir.

 Ayrıca kamu oyu yoklamalarını ve vatandaşın tepkilerini çok iyi okumak gerekmektedir.

 Sayın Kemal Beyin Adalet adı altında yaptığı yürüyüşün ve yaptığı mitingdeki vatandaş desteği ile 15 Temmuz darbe girişiminin vatandaşlar tarafından bastırılmasının birinci senesinde bütün Türkiye´de ve bilhassa İstanbul´da ki vatandaş desteğine bakıldığı zaman bu desteklerin kamu oyu yoklamalarındaki rakamlarını da teyit  etmekte olduğu görülmektedir.

 

Milletin varlığını hedef alan darbe girişiminin yıl dönümünde, ORC Araştırma özel gündem anketinin soruları ve halkın verdiği cevaplar;

 

                                                                       Katılıyorum             Katılmıyorum

15 Temmuz darbe girişimi FETÖ

tarafından gerçekleştirildi .                       % 82,6                              % 17,4

 

HDP,PKK´NIN siyasi uzantısıdır.                           %  85,7                             % 14,3

 

FETÖ, çeşitli siyasi aktörler aracılığıyla

MHP´Yİ ele geçirmeye çalışmıştır             % 59,2                              % 40,8

 

Devlete ait gizli bilgileri ele geçirmek

Ve yayınlamak vatana ihanettir                          % 85,0                               % 15,0

 

                                                                                   EVET                          HAYIR

ABD´NİN FETÖ elebaşı F. Gülen´i

iade edeceğini düşünüyor musunuz               % 5,1                                   % 94,9

 

Enis Berberoğlu´nun tutuklanmasından sonra CHP Genel Başkanı K. Kılıçdaroğlu´nun başlattığı ve adına ?Adalet Yürüyüşü?   koyduğu yürüyüşle ilgili kararınız nedir?

- Anlamlı buldum destekledim                               % 32,6

- Benim için bir anlam ifade etmiyor                     % 61,0

- Fikir belirtmeyen                                                  %   6,4

 

FETÖ, PKK ve diğer terör örgütü mensuplarının veya destekçilerinin tutuklanmalarından rahatsızlık duyuyor musunuz?

- Evet rahatsızlık duyuyorum                                 % 13,0

- Hayır rahatsızlık duymuyorum                            % 87,0

 

OHAL uygulamasından rahatsızlık duyuyor musunuz?

- Evet rahatsızlık duyuyorum                                 % 33,5

- Hayır rahatsızlık duymuyorum                            % 66,5

 

Kemal Bey, Adalet adı altında Enis Berberoğlu için yaptığı yürüyüşte ?Enis Bey ne yaptı?- casusluk değil bu? demesinin vatandaş nezdinde bir itibarı olmadığını kamu oyu yoklamalarından da teyit edilmektedir. Devlete ait gizli bilgileri ele geçirmek ve yayınlamak vatana ihanettir söyleminde birleşenlerin oranı % 85 tir.

 

Ayrıca Kemal Beyin önderliğini yaptığı CHP politikasını da vatandaşın tasvip etmediği görülmektedir. Zaten 15 temmuz seneyi devriyesindeki kalabalıklar bu verileri ayrıca teyit etmektedir.

 

Vatandaşın çoğunluğunun OHAL uygulamasından rahatsızlık duymadığını da beyan etmektedir. Darbenin Yurt dışı Türkiye düşmanlarının maşası olarak FETÖ tarafından gerçekleştiğine inananların oranının çok yüksek olduğu görülmektedir.

 

Adalet yürüyüşünde ve 15 temmuz darbe girişiminin seneyi devriyesindeki vatandaşların sokaktaki kalabalığının, duruşunun ve tutumunun iyi okunması gerekmektedir.

 

Vatandaşa rağmen siyaset yapmaya kalkmak vatandaşın aklı ile alay etmek olunacağının bilincinde olunması gerekmektedir. Yurt dışı Türkiye düşmanlarının söylemleri ile aynı paralellikte söylem yaparak Türkiye´de siyaset üretmeye kalkmak korkutucu olduğu kadarda ürkütücüdür.

 

Yurt dışı Türkiye düşmanları ;

  • OHAL kalksın,
  • Türkiye´de adalet yok,
  • İçeridekilerden endişeliyiz,

Söylemlerini yaparak dünyada kamu oyu oluşturmaya kalkanlar, maşa olarak kullandıkları başta FETÖ terör örgütünü aklamaya kalkacak şekilde olayları başka noktalara çekmeye çalışmalarına alet olunmaması Türkiye´mizin bekası ve geleceği açısından çok önemlidir.  Yurt dışında Türkiye için bu söylemleri yapanlar 15 temmuz darbe girişiminin arkasında olan devletler değil midir!  

 

Birde bu darbe girişiminin siyasi ayağının çıkarılması gerekliliğini belirtenler bulunmaktadır. Bakış açısı olarak, bu darbe girişimine kalkan yurt dışı Türkiye düşmanı güçlerin böyle bir şeye ihtiyaç duyduklarını düşüne bilmek bile akla ziyandır. Darbe girişiminin arkasında olan Türkiye düşmanı odakların, eski darbelerde olduğu üzere  şer odaklarına hizmet edecek milli ve manevi değerlerini yitirmiş siyasi kimliği olan kimseleri darbeden sonra bulmaları hiç zor olmazdı,

 

Tekrar belirtmek gerekir ki,  15 Temmuz darbe girişimi seneyi devriyesindeki vatandaşın tavrı ve kamu oyu yoklamalarındaki veriler vatandaşlarımızın ne kadar bilinçlendiğini göstermektedir. Milli ve manevi değerlerini koruyan bu vatandaşlar devletlerinin her zaman yanında olduğunu tekrar teyit etmektedirler.