Metin SÖNMEZ


CEHENNEMDEN KAÇIŞ

Kayserispor, önce küçük, sonra büyük düşündü…


 

Kayserispor, önce küçük, sonra büyük düşündü…

  Şampiyon adayı, öyle bir 45 dakika oynadı ki, herkesler bi-tamam şok geçirdi resmen… Yani ayakta kalan, yürüyen kimse yoktu desek doğru olur…

  Tıngır-mıngır futbol, kazanmayı aklının ucundan bile geçirmeyen Kayserispor ve rakibinden korkusundan ne yapacağını bilemeyen bir Denizlispor. Maç tam bu akortsuzluk içinde giderken, ev sahibi Horozlar, iki pasta golü buldu ve öne geçmeyi başardı. Golde hem defansın pozisyon hatası, hem de kaleci Agayev'in zamanlama noksanlığı vardı…

  Henüz mücadelenin başında gelen bu gol bile Kayserispor'u canlandırmaya yetmedi.

  Takım olarak bir hamle, bir tavır bekleyenler yanıldı. Özellikle orta alanda görev yapan Murat Akın ve Abdullah Durak'ın etkisiz kalışı, diğer oyuncuların da buna ayak uydurması inanılmaz ve kötünün de kötüsü bir tabloyu beraberinde getirdi. Öyle bir ilk yarı geride kaldı ki, Kayserisporlu herkes, pes” doğrusu dedi…

  Yenilgi ile soyunma odasının yolunu tutan sarı-kırmızılı takım, ikinci yarı ile birlikte umut ışığı saçtı. Burada elbette yapılan değişikliklerin de yüzde yüz etkisi oldu. İlk yarının etkisiz iki isminin yerine önce Barış Özbek, sonra da Anıl Taşdemir'in girişi, her şeyin seyrini değiştirdi. Özellikle 60. Dakikadan sonra sazı eline alan Kayseri temsilcisi, Nobre ile farkındalık yarattı. Kral, takımını önce beraberliğe, sonra galibiyete taşırken, duble attı, takım arkadaşlarını da ateşledi. Zaten beraberlik golü sonrası ev sahibinin mecali kalmamıştı, gerisi kolay geldi.

  Son 30 dakika ve 3 gol. Bir de mağlubiyetten böyle bir skoru yakalamak muazzam bir tavırdı.

  Bu deplasman galibiyeti, Kayserispor'un işini çok ciddi biçimde kolayladı.

  Geriye 9 final kaldı. Bu saatten sonra mutlu sona ramak kaldı demek mümkün ama temkini elden bırakmadan. Dün adına şunu söylemek mümkün: İlk yarıda yerle yeksan olan Kayserispor, ikinci bölümde gereğini yerine getirerek, şahane bir üç puanın altına okkalı bir imza attı ve deyim yerindeyse cehennemden çıktı.

  Bravo beyler… Böyle, hep böyle devam.