Olmadı, şık durmadı, hiç mi hiç yakışık almadı.
Mücadeleyi, kazanırsınız, kaybedersiniz. Bu futbolun içinde yer alan doğal olgu. Lakin, kazanma adına bir tavır geliştirmezseniz, o zaman bu işi sorgulamak gerekir. Kayserispor`un da, Samsun önünde iki farklı kaybettiği karşılaşmanın ardından sorgulanması gereken nokta tam da burası!
90 dakikalık mücadelenin başlama düdüğü ile birlikte gördük ki, sarı-kırmızılı takım, narin, nazenin, ürkek, nazlı bir anlayışla sahada
Biraz kıpırtı, biraz inanç beklentileri, dakikalar geçmesine karşın bir türlü cevap bulamadı. Oysa, ev sahibi Samsunspor futbolu hiç çirkinleştirmedi, katı bir savunma anlayışı geliştirmedi. Her şey ama her şey sarı-kırmızılı takımın lehineyken, çıtkırıldım futbol, kaçınılmaz son mağlubiyetin sinyallerini veriyordu
Bu duruma bir de Simic`in sakatlığı ilave olunca, yandı gülüm keten helva durumları hasıl oldu
Bakın şimdi
8 Önemli oyuncunun
eksikliği mazeret sayılabilir. Kötü bir futbol günü de olabilir takım adına. Ancak o formayı giyen kimsenin koşmama ve mücadele etmeme lüksü yoktur, olmamalıdır. Sorun alınan yenilgi değil, mücadeleden kaçma, yeterli direnci göstermemenin ta kendisidir. Anlatmaya çalıştığımız şey, takımın sahaya çıktığı andan itibaren ortaya koyduğu anlayış ile birlikte kazanmak istediğini göstermesidir. Kayserispor'un Samsun'da böyle bir görüntüsü yoktu. Herkesin isyanı da bu yönde oldu.
Sakatlıklar ve cezalılar bir tarafa
Teknik kadronun yanlış oyuncu grubu ile 11`i belirlemesinin de kaybedilen üç puanda büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.
Tek tek oyunculara değinmeye gerek bile duymuyorum. Zira, ara sıra Biseswar'ın vizyona girmesinin dışında hiç kimseden bir tık görememek, maç sonrası en can acıtıcı vaziyetti
PTT 1. Lig'de kazanmak istiyorsan, kora kor oynaman gerekiyor. Yoksa, isimler-cisimler galibiyeti getirmeye yetmiyor. Hele deplasmanlarda hiç yetmiyor.
Hem oyuncu grubunun, hem teknik kadronun bu 90 dakikikayı bir-kaç kez izleyip çıkarması gereken çok önemli ama çok önemli dersler var.
