Mehmet KETENCİOĞLU


BU GASP'A CUMHURBAŞKANI DUR DEMELİ...

Takımlar sportif müsabaka maratonları sonunda ya ligde kalır, ya da bu işi beceremedikleri için alt lige düşerler.


Takımlar sportif müsabaka maratonları sonunda ya ligde kalır, ya da bu işi beceremedikleri için alt lige düşerler. Bu düne kadar hep böyle olmuştur, bundan sonrada böyle olacaktır. Ama ortada 1,5 milyon nüfusa sahip bir memleketin 3 adet kara vicdanlı hakem tarafından gasp edilmesi var. Bakın 4 demiyorum 3 kara  vicdanlı hakem diyorum. Olaya müdahil olmayan hakemlere söz etmiyorum. Maçı izleyen taraflı, tarafsız herkesin isyan ettiği 3 kişiden bahsediyorum. Allah korkusunu bir kenara bırakan 3 kişiden bahsediyorum.

Bu yazıyı yazarken şunu düşünenler olabilir. "Kayserili sende durumu kendine göre ayarlayıp yorum yapmışın, hadi oradan" diyen kardeşlerimiz bu sezon boyunca gazetemiz sitesinden özellikle son 4 haftada Hes Kablo Kayserispor için yaptığım yorumlara bakarlarsa çuvaldızı kendime, iğneyi karşımdakine batırdığımı görüp benim adalet çığlığıma daha bir dikkatle kulak verirler.  Hep dedim ki" ne olur son haftalarda son dakikalarda kaybedilen 1 puanı hafife almayın. Bir puan bile bu şehrin en büyük sosyal faaliyetinin bitimi veya devamı olabilir" dedim.

Hiç bir duygusallık yaşamadan yeri geldi rakiplerin aldığı puanları ayakta alkışlayarak yazı yazdım bundan da hiç gocunmadım. Çünkü o yazıyı kaleme alırken hep vicdanımın sesini dinledim. Rize –Kayseri maçında baltayı hep Kayserispor aleyhine kullandım. "Kendin ettin 

kendin buldun, son dakikada 2 gol yemeyeceksin" dedim. Aynı mahiyette bir eleştiriyi de Fenerbahçe maçı sonrasında yaptım, hiçte duygusal olmadım. Tabi ki ben Kayserispor taraftarı bir spor yazarıyım ama kara vicdanlı bir spor yazarı değilim. "Nasıl ki senin Kayseri için beklentin varsa diğer şehirlerinde kendi takımlarından beklentileri var, el vicdan ile yazılarını yaz diye kendime övüt verdim.

Ama şimdi 1,5 milyon nüfuslu bir kentin 90 dakikada yargısız infaz edilmesine başkaldırıyorum. Geçmişte kendim ettim kendim buldum diye sessizce oturduğum yerden bugün hançer yarası ile feryat edip yere yığılıyorum. Vallahide billahi de Hes Kablo Kayserispor maçında Cüneyt Çakır, Halil Umut Meler ve Tarık Ongun cinayet işlediler.

Bu cinayetin bilirkişisi de hakem hocası Erol Ersoy. Suç duyurusunda bulunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanına,  TFF yönetim kuruluna, dürüst olduğu herkesçe onaylanan MHK başkanına. İsyanım var... 3 kara vicdanlının 90 dakikada bir memleketi doğramasına itirazım var. Maçın oynandığı gece 02.30’a kadar TRT sporda Bünyamin Gezer, Ali Gültiken, Tümer Metin ve Ersin Düzenin katıldığı stadyum programını izledim. Uzun tartışmaların yaşandığı programda futbolun ustaları Hes Kablo Kayserispor lehine 1 penaltının verilmediğine, aynı oyuncunun sarı kart değil kırmızı kart görmesi gerektiğine, yan hakem Tarık Ongun'un 7 metre geride kaldığı için göremediği, Halil Umut Meler’in ve Cüneyt Çakırın kesinlikle kaleyi tamamen geçen golü veremediklerine kanaat getirirken 2 gol bir kırmızı kart olması durumunda Kayserispor’un ligde kalacağı belirtiliyordu. Programa katılan Berna başkanında aynı seyirde isyanı vardı. Uzun bir pandemi sonrasında çileli bir sezon sonu 34.hafta rakiplerinin hepsi yeniliyor. Hatta kesin yenilir denen MKE Ankaragücü bile Denizli’yi deplasmanda yeniyor.

Kayserisporun 3 puan alması ligde kalması anlamına geliyor. Ama birilerinin  talimatları gereği olsa Kayserispor 400 milyar borç altında bir daha çok zor çıkacağı süper ligden düşürülüyor. Düşmüyor, düşürülüyor. Her konuda adaletin öncüsü olarak Sayın Cumhurbaşkanı bu olayın sorumluları için TFF ile görüşmeli hak eden sonuç herkesin hanesine yazılmalı ki edilen haksızlıklar kimsenin yanına kar kalmasın. Bir düdük,1 yan bayrak,1 şuursuz VAR hakemi bir memleketi ağlatmasın. Bekleyip görelim adalet var mı?