İşte bu hiç olmadı. Kayserispor Lig´in ilk yarısına renktaşına karşı mağlubiyetle nokta koydu. Oysa her şey pozitiflik arz ediyordu Malatya maçı öncesinde. Üst tarafa tutunma, puanı 33´e taşıma halinde elde edilecek psikolojik üstünlük vesaire gibi birçok unsur auta gitmiş oldu ne yazık ki. İşin üzücü tarafı, hiç futbol oynamayı düşünmeyen bir rakibe karşı bu sezonun evdeki ilk yenilgi, sanırım herkesi yıktı.
Kâğıt üzerinde kolay görünen karşılaşma sonunda niçin orta yerde hayal kırıklığı vardı sorusunun cevabını aramak lazım. Buradan iyisine iyi, kötüsüne kötü dediğimiz Marius Sumudica´nın Malatya analizinden başlamamız gerekir. Mücadeleye elindeki 4 stoperden 3´ünü sahaya sürerek, 3´lü defansı tercihleyen Sumudica´nın planı tutmadı. Rakibin kapanacağı ve kontradan gol arayacağı son derece berrak olan Malatya´ya karşı geliştirilmesi gereken strateji daha farklı olmalıydı, ama olmadı işte. İşin hazin tarafı tam da devreye 0-0 gidilecekken ilk kez Kayserispor kalesine gelen Malatya, golü buldu.
İkinci yarı he şey beklendiği gibiydi. Kayserispor hücum opsiyonlarının tamamını kullandı; oyuncu değişiklikleri de dâhil olmak üzere. Konuk ekipte sonuna kadar kalesini savundu, hatta kontraya gitmeyi bile düşünmedi. Geçen hafta evinde Galatasaray´ı mağlup ederken, iyi futboluyla beğeni kazanan konuk ekip, Kayseri´de, ?Bir gol atarsam üstüne yatarım? tezi üzerine kurduğu oyun felsefesiyle oynamadan 3 puanı cebine koymayı başardı.
Elbette Malatya´nın bu galibiyetinde değişik faktörler vardı. Kayserispor´da futbolcuların tatile beyinsel olarak erken çıkması da dün sahaya negatif olarak yansıyan unsurlar arasındaydı. Ki bu durumu Marius Sumudica dahi içine sindiremediğini ifade etti.
Hasılı, konsantre bozukluğu, taktiksel nüans farklılığıyla birlikte Kayserispor boş beleş 3 puan kaybetti. İlk yarının son 90 dakikası, böyle bitmese iyiydi ama elde edilen 30 puan ve Avrupa umudunun sürmesi güzel.
Artık 2018´e bakalım ve umutlu olalım.
