Mehmet KETENCİOĞLU


BİR HAFTA İÇERİSİNDEKİ DEĞİŞİMİN SIRRI NE?

Altay maçında fare gibi kaçtık, Adana  Demirspor’u aslan gibi kovaladık!


Süper Lig 2. Hafta maçını geçen hafta olduğu gibi bu hafta da ligin yeni ekibi Adana Demirspor ile oynayan Yukatel Kayserispor’umuz 7 gün içinde ne oldu da mantalite olarak bu kadar değişti, kazanmak için futbolcularımız terinin son damlasına kadar nasıl mücadele etti?

İlk hafta istatistiklerinde topla oynama oranında %62-18 Altay üstünlük sağlamış bizde keşke topla fazla oynamasaydık ta rezil futbol sonucu 3-0 yenilmeseydik demiştik. Adana Demirspor maçı sonunda da topla oynamayı beceremediğimiz  yine ortaya çıksa da bizi bu maçta rezil değil vezir yapan sahada kazanılan ikili mücadelemiz olmuş. İkili mücadelede rakibe meydan vermeyince rakipte geçen hafta gibi elini kolunu sallayarak 3 puanı alamamış, aksine 1 puanı bile zoraki götürmek azorunda kalmış Adana’ya...

Maç sonunda Adana Demirspor Teknik Direktörü Samet Aybaba da kendi takımını eleştirirken Yukatel Kayserisporun hakkını teslim etti. Kendi takımından rahatsız olduğunu, adı büyük futbolcuların gerekli konsantrasyon ile oynamadıklarını ve fazla koşmadıklarını vurgularken, Yukatel Kayserispor için "Kayserispor çok daha fazla koştu ve bizden daha iyi mücadele etti" dedi.  Hikmet Karaman hocada ayağının tozu  ile henüz 4 gündür elinin değmesine rağmen koşan, mücadele eden "yenemiyorsan da yenilme" diyen bir takımı sahaya sürdüğünü gösterdi ele âleme. "Çantada keklik yok. Torbayı dikkatli açın içinden  kedi çıkar tırnaklarıyla yüzünüzü çizer, kaçacak delik ararsınız " dedi.

Henüz 2 hafta içinde galibiyet kısmet olmadı. Ama geçen sezon 1 puanlar ile zorda olsa ligde kaldığımız unutulmamalı. Ben 3 puanlı ligde hep 1 puan iyidir demeyenlerin başında gelirim. Yıllardır benim felsefem 2 maçta en az 3 puan ortalaması yakalamak olmuştur. Daha  üstü zarar mı eder! Hayır, ama ligin gerçeğine göre hareket edersek, hayalci olmadan ligde kalmak istersek en az 2 maçta 3 puanı cebe koymalıyız. Zaten Türkiye süper liginde küme düşme barajı 40-46 arasında değişir. 38 maçta ortalama 1,5 puan alırsak 57 puanla ilk 15 takım içinde yerimizi alıp, tribünlerde rahat maç izleyebiliriz. Ayrıca 57 puan civarında alacağımız puan ile kulübün kasasına puan prim sisteminden dolayı yaklaşık 100 milyon TL civarında paranın girmesini de sağlayabiliriz. Hiç olmazsa kenardan sinsi sinsi izleyen işadamlarımıza ve memleket büyüklerine " size işimiz düştü kulübe para verin" dedirtmeyiz. Gerçi söylense de hiçbiri duymuyor. Kulaklar sağır, gözler görmez oluyor. Ama bir TV. Kanalı, bir gazete mikrofonu uzatıp Kayserispor’u sorunca balıklama atlayanlarda yine o kaçak güreşen memleketin ileri gelenleri oluyor!

Ben ligin ilk hazırlık dönemi de dahil kurulan bu kadronun 2-3 nokta transfer ile başarılı olacağını hep savundum. Sorun olursa hoca kendini sorgulasın dedim. Hatta Altay maçından sonra gideceğini bile bile kaleye neden Lung'u koymadığını, defansta Hosseini yerine Uğur’u tercih etmediğini sormuştum.  Ama cevap alamadan Yalçın hoca görevi bırakmak zorunda kaldı. Yolu açık olsun... İşi rast gitsin.

Hikmet hocanın felsefesi "Çok koş, çok mücadele et"

Hiçbir teknik adamın elinde sihirli değneği olmaz. Sadece futbolcular üzerinde mantaliteyi değiştirir. Kazanma azmi aşılar. Dünyanın bir numaralı hocası bile olsa 25 yaşından sonra futbolcuya temel bilgi kazandıramaz. Topa nasıl vurulacağını anlatamaz, zaten anlatsa da futbolcu gereğini o yaştan sonra yapamaz.   Ben Hikmet hoca yönetimindeki Kayserispor’un bu ligi başarı ile tamamlayacağına inanıyorum. Her insan gibi Karaman hocanın da zaafları ve eksikleri vardır. Biz şimdi Hikmet hacca gitmiş,  Yalçın  evliya olmuş uçuvermiş,  Ali şunu demiş, veli böyle emretmiş dedikodularını bırakıp gerçek Kayserispor sevdamızı gösterelim ki yine sezonun son maçında donumuzun içine giren kediyi çıkartmak için çabalamayalım... Kısaca memleket olarak topyekûn saçmalamayalım.