Kendini bu ülke ve bu ülkenin insanları için vakfeden bir insandan söz ederken zorlanıyorum doğrusu..
Ülkenin onca sorunları, bir taraftan da yaşadığımız hayatın zorlukları ve meşakketleri bir karabasan gibi üzerimize çökerken...
Acılar,felaketler ve de yoksulluk canımıza ot tıkarken...
Yüreği yuvasından çıkarcasına, içi içine sığmayan o..
Ekranlardan her sabah bir güneş gibi evlerimize doğuyor.
Bize umut veriyor,bize güç veriyor bize rehberlik ediyor.
Evet...
Müge Anlı´dan bahsediyorum.
Programlarında ele aldığı konular iç açıcı olmasa da ve izlerken salya sümük ağlasak da...
Bin bir gayret ve emekle, İlmek ilmek dokuyarak karmaşık olaylara getirdiği çözümlerle...
Ülkemizin kanayan yaralarına bir nebze merhem olmak için katkı sunduğu projelerle...
İçimizi ısıtıyor,vicdanlarımızı uyandırıyor ve bizlere umut aşılıyor.
Müge Anlı hanımefendinin programının analizini yapmak benim haddimi çok aşar.
Bu işi ancak sosyologlar bilimsel olarak ortaya koyabilirler.
Ben bir vatandaş olarak hissiyatımı belirtmekle mükellef olduğumu düşünüyorum.
Müge hanımın daha önce hayata geçirdiği projeleri şöyle bir hatırlayacak olursak...
Her biri birbirinden değerli, ´´Okuma Yazma Seferberliği,Sevgi İzi,Kızılay İle Aşevi Kampanyası,Engellilere Araba Kampanyası,Okullara Kitap Kampanyası...´´
Ayrıca, yardıma muhtaç bir çok kişiye el uzatıp destek sağladığına şahit olduk.
Tüm bu projeler binbir gayret ve emekle hayata geçerken...
Müge Anlı´nın yüreği hala bu ülke için bir şeyler üretmek için çırpınıp duruyor.
Sanki yüreğinin sesini ekranlarda duyuyor gibiyim.
Şimdi de yeni bir proje hayata geçirdi.
Bir iyilik hareketi olarak amaçlanan ´´Bir Hayalim Var´ projesi...
Bu proje sayesinde yoksulluktan,çaresizlikten ve imkansızlıklardan bu zamana kadar istediği hayalini bir türlü gerçekleştiremeyen insanlara...
Bu projeyle insanların hayallerini gerçekleştirmek ve mutlu etmek istiyor.
Kısa zamanda hayata geçen ´´Bir Hayalim Var´´ projesiyle kısa zamanda bir çok insanın hayalleri gerçekleşti ve mutlu oldular bile..
Eline,diline ve yüreğine sağlık Müge Anlı.
Sen çok yaşa emi!
Bende sayın Anlı´nın hoşgörüsüne sığınarak ´´Bir Hayalim Var´´ projesine bir hayalimle iştirak etmek istiyorum.
İşte o hayalim:
Sayın Müge hanım,
Türkiyenin en büyük sorunu malumunuz,kırk yıldır süren terör sorunudur.
Bana göre terörden sonra ülkemizin ikinci en büyük sorunu ´´MADDE BAĞIMLILIĞI´dır diye düşünüyorum.
Öyle bir sorunla karşı karşıyayız ki...
Ne zengin ,ne fakir,ne siyasi,ne bürokrat,ne sanatçı,ne okumuş ne cahil,ne küçük ne büyük kimseyi ayırt etmeden etkisi altına alıyor hayatlarını karartıyor.
Son yıllarda adi cinayetlerin,tecavüz,gasp,hırsızlık,yaralama gibi olayların dehşet verir derecede artmasının altında ´Madde Bağımlılığı´ belasının olduğunu düşünüyorum.
Aşağıda vereceğim rakamlar bu kanaatimin doğruluğunu teyit edecektir sanırım.
2018 Yılı BM uyuşturucu raporuna göre dünyada 32 milyona yaklaşan sayıda uyuşturucu kullanan var.
Türkiyede ise %3,1 oranında ve İçişleri Bakanlığının verilerine göre 2016 da 665.000 kişiye ulaşmış durumda.
2017 de uyuşturucudan bir yılda 580 kişi hayatını kaybetmiş.
Ve ne hazindir ki,resmi kurumların belirttiğine göre uyuşturucu kullanım yaşı 9´a kadar düşmüş gözüküyor.
Her yönden geri olduğumuz Avrupa ülkeleri arasında uyuşturucu da 1.geliyoruz.
Kayseride 40 yataklı Amatem merkezine 2013-2016 arasında 12.000 e yakın müracat olmuş
Rakamlarla sizi bunaltmak istemiyorum.
Ancak...
Madde bağımlılığı öyle bir kangren halini aldı ki...
Şahsım olarak bu sorunu çevremde ciddi olarak hissediyorum.
Çevremizde,sokaklarda, parklarda güvenli bir şekilde dolaşamaz hale geldik.
Kayseride on binin üzerinde uyuşturucu kullanan olduğu söyleniyor.
Bana göre...
Devletimizin bu meseleyle hali hazırdaki şartları itibariyle başa çıkamadığı görülüyor.
Belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin katkısı yok sayılacak derecede.
Sadece belli günlerde konferanslar,toplantıların dışında...
Burada hakkını teslim etmem gerekirse,önceki Büyükşehir Belediye Başkanı belediye olarak büyük bir uyuşturucu tedavi merkezi yapacaklarını söylemişti.
Maalesef proje hayata geçmeden başkan görevinden ayrıldı.
Diğer bir ayrıntı madde bağımlılığının özel tedavi şartları ise çok pahalı ve aylık dört-beş bin tl´yi bulan tedavi ücretleri var.
Bu şartlar altında maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocukları bir şekilde kaderlerine terk ediliyor.
Yapılan bireysel gayretlerde yetersiz kalmakta.
Sadede gelecek olursam...
Bu meseleyle toplumsal bir mücadele gerektiğine inanıyorum.
Müge hanım; beni bağışlayınız.
Daha önce yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatıdır diye düşünüyorum ve size yürekten inanıyorum.
Bu hususta sizin başlatacağınız toplumsal hareket ile bu ülkenin yarınları olacak gençler belki de aydınlık günlere kavuşacaklar.
Madde Bağımlılığı ile ilgili tedavi merkezleri ve bağımlılıkla mücadele projesinin sizin sayenizde hayat bulacağına inanıyorum.
Eğer ki,böyle bir proje hayat bulursa toplumumuz rahat bir nefes alacaktır.
Bu ülkenin çaresiz kalmış,annelerinin babalarının çok duasını alacağınızdan eminim.
Bu illete düçar olmuş çocuklarımız gençlerimiz topluma faydalı olacaklardır diye umuyorum.
Şahsınıza en derin saygı,sevgi ve muhabbetlerimi sunar,sağlık,başarı ve mutluluk dolu günler temenni ederim.
Rabbim uzun yıllar daha sizi bu ülkeye hizmet etme şerefinden mahrum bırakmasın!
Sevgiyle kalın,hoşçakalın...
