Necmettin ÇUHADAROĞLU


BİR DOLAR

Bu yapının içerisinde kimler yok ki?


 

Önce Amerikan dolarlarından başlayalım. Üzerlerinde ya da cüzdanında bir dolar bulunanlar acaba bu dolarları düğünde mi topladılar. Düğüne mi gidiyorlardı? Her gece ya da haftanın belirli günlerinde oturma oturanlar vardı ya işte onlar oturma adı altında düğünlere gidip sanatçı ya da dansözlere ya da müzisyenlere atılan bir dolarları oralardan toplayıp kendi aralarında kırışıyorlar mıydı?

Öyle olsa gerek ki herkes bu paraları ya düğünlerde havaya atmak için ya da çocuklarının düğünlerde topladıkları paralar olarak değerlendiriyorlar.

Ne dolarmış be anlamadık gittik.

Tamam, da hangi âlemde yaşıyor bunlar. Ne içiriyorlar bunlara? Aynı dili bir türlü konuşamıyoruz. İddia şu; Soruşturma dosyasına İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen bilgi ve belgelere göre: Örgüt mensuplarından ele geçirilen 1 ABD doları kağıt paraların terör örgütü lideri tarafından dağıtılmak üzere iletilmesi, örgüt hiyerarşisi içerisinde yer alan mensuplara iletilme şekli ve beyanlarla ortaya çıkan, ifade ettiği anlamı bir arada değerlendirildiğinde; örgüt mensubunun bu sıfatını ortaya koymaya yönelik örgüt ile devamlılık ve süreklilik arz edecek şekilde organik bağ kurduğuna dair delillerden biri olduğunun anlaşıldığının bildirildiği görülmüştür.

Buna rağmen bir dolar.

Sonrasında Bank Asya. Düzen Kayseri de şu; Melikşah Üniversitsine öğrenci kayıt ettirecekseniz önce Bank Asya ya hesap açacaksınız. Kredi kartı alacaksanız Bank Asya´dan alacaksınız. Öğrencinizi burslu okutacaksanız da bu bankaya uğramanız gerekiyor. Çocuğunuzu cemaat okullarında okutacaksanız da buraya hesap açtırmanız gerekiyor. Kısacası tüm mali işlemlerinizi bura üzerinden yapılandırmanız gerekir. Bu da örgüte finans sağlamanın başka bir yolu.

Devlet şimdi hesap soruyor. Önce bir dolarların hesabını verin diyor. Sonra Bank Asya ya neden para yatırdınız diyor. Ama sanıklar birbirlerine düşmüş. Herkes bir birini suçluyor. Vay efendim beni bu yapıya şu soktu, şu şöyle yaptırdı. Kısacası Nafile çırpınışlar. Şimdi sizi bu yapıya girdirenler kendinizi yaptırdığınız yurtlardan ya da okulların çatısından atın dese atacakmısınız? Aklınızı kiraya vermiş olabilirsiniz ama bu iş sırf Allah rızası için yapılmamıştır. Sanayicisi bürokratı, bürokrat esnafı, esnaf idareciyi suçluyor. Tam bir muamma. Kimse suçu üzerine almıyor. Anlaşılan hepsi AK lanmayı mı bekliyor? Bence nafile çırpınışlar. Atalar boşuna demiyor; hacı hacıyı tekke de hoca hocayı Mekke´de bulurmuş. Paralelcilerde bir birlerini buldukları yer artık kodesler olmaya başlayınca ne yapacaklarını nasıl bir birlerini satacaklarının yolunu bulmaya çalışıyorlar anlaşılan. Ama korkunun ecele faydası yok.

Kalın Sağlıcakla