Necmettin ÇUHADAROĞLU


BESLEME

Bir gün yaptıklarınızın hesabını Allaha karşı ödeyeceksiniz diyordu son sözü sorulduğunda Mursi.


Seçilmesine rağmen küresel güçler onun Mısırın başında olmasını istemiyorlardı. Çünkü onlara bir piyon lazımdı. Büyük abi emretti hemen darbe oldu. Sisi başa geçti, küresel güçlerin oyuncağı oldu. Sermaye baronları istediklerini almıştı Mısırdan. Şimdi de kukla bir yönetim ile halka demokrasi getireceğiz diye istediklerini diretiyorlar.
İste Mısırda görünen bu.
Bu coğrafyada oyun kurucu rolünü üstlenmeye çalışan Türkiye içinde bir sürü kurgular yapıldı. Çok senaryolar denendi. 2002 yılından beri de denenmeye devam ediliyor. Ama karşılarında artık istedikleri kukla hükümetler yok.
Başarıları hazmedilmeyen, yükselen değer Türkiye üzerinde oyun kurmak isteyenler istediklerini alamayınca her türlü düzenbazlığa girişiyorlar ama nafile çırpınışlar bunlar. Kendi çocukları başarılı olamayınca çıldıran küresel güçler şimdilerde de ülkemizi kendi ürettikleri dolar hesabından vurmaya çalışıyorlar. Ama başaramayacaklar. 2002 yılından beri ülkemiz neler yaşamadı ki? En son 15 Temmuz kalkışması ile birlikte iyice ayyuka çıkan bu fütursuz girişimlerden beslenen beslemeler, ABD de topladıkları himmetleri Clınton un seçim kazanması için harcadılar. O da tutmayınca ikinci darbe olacağı yönünde açıklamalar ile Türkiye´yi karıştırma çabasına girdiler, o da olmadı. Şimdi ekonomik yaptırımlar söz konusu iken ?´dolar ve Euro ?´ ile ülke ekonomisini karıştırma gayretindeler.
Türkiye yıllardır bağımlı olduğu döviz kurundan belki de bu olaylar sonrasında kurtulacak. İnşallah her şerrin sonunda bir hayır vardır. İnşallah bizde devlet olarak bu bağımlılıktan kurtulmak için gerekli gayretleri böylece göstermiş oluruz.
Şu aralar Avrupa´da AB dâhil AP AİHK dâhil hepsi yeni bir oyunun içerisindeler. PKK yı terör örgüt yapılanmasından kurtarmak yani illegal bir örgütü legalmiş gibi gösterip kendi ülkemizde dâhil bu örgüt ile ilgili davaların son bulması, içerde bu örgüt mensuplarının kırmızı bültenle aranmaması gibi konuları gündeme getirerek ?´silahlı terör örgütü´´ statüsünde olan yani silah kullanan, eylem yapan bebek katillerini Avrupa nezdinde aklamaya çalışıyorlar.
Ama başaramayacaklar.
Kendi akıttıkları kanlarda kendileri boğulacak. Birde Avrupa´nın bu ne ilk oyunu nede son oyunu olacak. Hatırlanırsa, Osmanlının son dönemlerinde jön Türkler, İttihatçılar İngiltere, Almanya ve Fransa´ya sığınmış orada rahatça hareket edebilmiş Osmanlının bölünmesi için ellerinden gelen tüm gayretleri göstermiş bazıları bu devletlerden siyasi sığınma hakkı almış, pasaport temin edilmiş adına insan hakları evrensel beyannamesi eklenerek dışarda siyasi faaliyette bulunmuşlar. Kısacası hainlik yapmışlar, devletini milletini satmışlar, Avrupa´nın boyunduruğu altına girmişler ve sonunda Osmanlıyı bölmüşler.
Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında Pontus-Rumlara destek veren, Ermeni çetecileri koruyan ve kollayan, kürt ayaklanmalarını Saidi Kurdi ile destekleyende yine Avrupa ülkeleri olmuş, ayaklanmalar çıkartılarak devlet güçsüzleştirilmiştir.
Aynı zamanda Avrupa Türkiye içerisindeki tüm hainlere kapılarını açmış, DEVSOL-DHKPC-TİKKO-PKK gibi devlet düşmanı hainler bu ülkelerde beslenmiş, beslemeler buralarda eğitilmiş ve tekrar kaçak yollarla Türkiye´ye giriş yapıp eylemlerde bulunmuşlardır.
Bu oyunlar bu ülkenin kaderi gibi hiç bitmemiş daha da devam edecek. 1999 yılında ABD terörist başını verirken gren kart ile Fetö itini yanına almış onun vasıtası ile kin tohumları ülkemize ekilmiş ve beslemeler beslendikleri ülkelere hizmet etmişlerdir. Tarih boyunca bitmeyen beslemeler yine yenileri türetilerek bitmeyecektir. Ta ki bizler kendimize gelene, milli duruş sergileyene kadar. Allah´ın ayetlerini iyi anlamadan hurafelere inanarak onların önünü açanlar, ?´Yahudileri dost edinmeyiniz. Onları dost edinenler onlardandır´´ ayetini unutarak, dinler arası diyalog safsatası ile ortaya çıkan ve papa pezevenginin elini öperek biatın ı kutlayan yavşaklara inandığımız sürece bizleri beslemeler, beslendikleri ülkelere benzetmeye devam edecekler.
Onun için, önce duruşumuzu değiştirip, her şeyimizi millileştirmek bizim için kaçınılmaz şiarımız olması gerekir. Silah ambargosu uygulayacaklarmış, bizim mühendislerimiz ne güne duruyor, milli silahımızı, milli tankımızı, milli topumuz, milli tüfeğimizi yapıp evlatlarımızı milli şuur üzerine yetiştirmemiz gerekiyor.
Kalın Sağlıcakla.