Kayserispor, çok istedi, zorladı ama olmadı? Karadeniz´de Rize deplasmanında kazanmak adına rakip cezaalanı önüne kadar iyi gelen sarı-kırmızılı takımın, sezon başından beri devam edegelen gol vuruşları sorunu nüksedince, sessiz bir geceye tanıklık etmek zorunda kaldık.
Önemli oyuncularından yoksun sahaya çıkan sarı-kırımızılı takım, mücadele anlamında doğru şeyler yaptı, hatta rakibi tehdit etti bir çok pozisyonda. Kısıtlı kadrosuyla şapkadan tavşan çıkaramayacağını bilen teknik direktör Hakan Kutlu, elindeki malzemeyi doğru kullanarak, sahaya sürdüğü 11, gücü ölçüsünde oynadı? Gücü ölçüsünde diyorum, zira Rize cezaalanı önüne kadar doğru işler yaparak gelen sarı-kırmızılılar, sonrasını getiremedi. Buna karşın, üç puan ile sahadan ayrılmak işten bile değildi ama özellikle Furkan iki pozisyonda çok yetersiz vuruşlar yapınca tabela değişmedi.
Tabii ki bir de hakem faktörü vardı. Her ne hikmetse maçın hakemi Özgün Yankaya, ilk yarıda bitime 3 dakika kala Oğulcan´ın attığı kafa gölünde yardımcının ofsayt kararına uydu ki, çok kritik bir karardı bu? Sonrasında ise ikinci yarıda M´biala´nın kafa vuruşunda ise net penaltı pozisyonunu es geçti. Elbette bu kararlar, maçın sonucuna direkt tesir etti.
Yazılacak-çizilecek çok şey var ama Kayserispor´un elindeki malzeme bu?
Santrforunuz yoksa, sorun büyük demektir. Kayserispor´un derdi de bu işte.
Dün gece bir kez daha tanıklık ettik, gördük. Hücumun merkezi çürük elma? Her ne olursa olsun, Sinan Bakış, William´dan en az iki gömlek daha iyi ve yararlı. Fakat, gol sorununu bir biçimde çözmek lazım. Kalan 7 hafta ateşten gömlek günlerine eş değer.
Kayserispor adına dün gece üç puan şahane olurdu ama Rize´den yenilmeden dönmek de önem arzeden durum.
Bir puan için bereket versin demek ve artık yalnızca Antalya maçına odaklanmak lazım?
