Necmettin ÇUHADAROĞLU


BAYRAM

BAYRAM


Kamış ses verince ney oldum sanır,
İplik gerilince yay oldum sanır,
Saray´da oturmakla padişah olmaz kişi,
Aptal eşeğe binince bey oldum sanır
Her gün bir günün sözü ya da deyişi ile başlayalım bundan sonra. Belki hayatımızda bir şeyler değişir. Nasıl Ramazanı yaşadık, nasıl geçti isterseniz ona kısa bir göz atalım; Kayseri de bir konser adı ise Ceceli konseri. Her yer kalabalık. Zaten trafiğin sorun olduğu memleketimde şehrin trafiği kilitleniyor. İnsanlar gidemedikleri konser için hayıflanıyor. Kızgınlık had safhada. Kimileri camileri doldurma telaşında iken memleketimde konser için kavga var. Trafik için kavga var. Gönül yaramız kanıyor. 100 metre ilerdeki camilerimiz ise bomboş. Cemaatsizlikten.
Vay bize vay. Hemi de ne vay.
Kendi icat ettiğimiz inanç ve Müslümanlıklara yeni tariflerle yaşanan bir Ramazan. Hiç de alışık olmadığımız türden. Patişah ve soytarıları kol geziyor, yol kesiyor. Oruçsuz ve namazsız bir İslam olgusu oluşturmaya çalışan medyanın insan figüranlarına alet olan dalkavuklar ve yallalamalar topluluğu.
Cami cemaatini beklerken konsere sıraya giren bir gençlik. Hoşgörü mantığı mı bu bilinmez ama memleketimizde ibadet edeceğimiz yerlerde müzik ve eğlencelerin dolu dolu olduğu mekanlara doğru gidiyoruz. Talas ?ta kafelerden kafeteryalardan, canlı müzik ile eğlenenlerden geçilmezken nasıl bir ramazan kutlayacağız. Şehrin göbeğinde müzikli programlar devam ederken esselatların verildiği bir şehre doğru gidiyoruz herhalde.
Ramazan Bayramı, oruç ibadetini yapanların bayramı. Önce tevekkül sonra oruç tutup bayram ile müjdelenen kullar olmak ne güzel fakat adına şeker bayramı denilerek din den uzaklaştırılan bayram beş yıldızlı otellerde kutlanmaya başlandı.
Bayramda tüm insanlardan uzaklaşmak için ?´kafa dinlemeye´´ kaçıyorsan kaç bakalım nereye kadar kaçacaksın.
Bu bayram Müslümanların bayramı. Oruç tutanların bayramı. Fakir fukarayı doyuranların bayramı.Garip gurabayı doyuranların bayramı. Benim orucumun mükafatı bu bayram. Ben bu bayramı elinde birası ile dolaşanlardan, haddini aşanlardan, kul hakkı yiyenlerden, kalp kıranlardan, işsiz bırakanlardan kıskanıyorum ve diyorum ki ?´Bir gönül kırdın ise o kıldığın namaz değil ?´ diyen Yunus Emre´nin dizeleri ile bitiriyorum.
Deliye her gün bayram, gütmesini bilirsen

Veli´ye her gün bayram himmetini bilirsen.

 

Kalın Sağlıcakla.