Necmettin ÇUHADAROĞLU


AVRUPA

Avrupa Parlamentosu (AP) aldığı bir kararla Avrupa Birliği ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici bir süreliğine doldurulması tasarısını kabul etti.


Tabi ki bu kararın hukuki bir bağlayıcılığı yok ama 37 ye karşı 479 oyla kabul edilmesi bizim ne denli düşmanlarımızın oluğunun da bir göstergesi. Bu oylamada 107 de çekimser var. Tasarıda üyelik müzakerelerinin, Fethullahçı Terör Örgütü´nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ortaya çıkan durum ve OHAL uygulamasının getirdiği şartlar nedeniyle geçici olarak dondurulması istendi.
Kararda, üyelik müzakerelerinin yeniden başlayabilmesi için OHAL uygulamasının kaldırılması gerektiği belirtilerek, Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosunun darbe girişimini güçlü bir şekilde kınadığı ve Türkiye´nin sorumluları yargılama hakkının meşru olduğu vurgulandı. AP´nin üyelik müzakerelerini sonlandırma veya dondurma yetkisi olmamakla birlikte, alınan karar AB Konseyi ve üye ülke yönetimlerine siyasi anlamda mesaj niteliği taşıyor. Türkiye ve AB arasındaki üyelik müzakereleri konusunun, aralık ayında toplanacak AB Liderler Zirvesi´nde gündeme gelmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün oylama öncesi yaptığı açıklamada "Tüm dünyaya sesleniyorum: Sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. AP´nin böyle bir oylama yapması bile terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin göstergesidir." demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın da belirttiği gibi teröre destek veren ülkeler topluluğu iç işlerimize kadar karışma cesaretini gösterme yolundaki ilk adımı bu değil zaten. Küresel güçler böyle emir veriyor, bunu takdir ediyor, tutma ülkelerde kararlar veriyor. En iyi müttefikimiz konumunda olan ABD bile bize 1999 da Apo itini verirken Fetullah teröristini ülkesine alıyordu. Bu sefer besleme sırası ona gelmişti. Bu sebeple devlet olarak pekte dostumuzun olmadığı bu coğrafyada yalnız başına ilerleyen bir devlet adamı var. Gelin bu devlet adamına hep beraber sahip çıkalım.
İçerde tüm terör örgütleri ile uğraşırken dışarda da küresel güçlerle uğraşıyoruz. Bunu unutmadan çalışmak gerekir hem de çok çalışmak. İçerdeki birliğimizi bozmak isteyen hainlere fırsat vermeden çalışmak.
Hem de başka çaremiz yok ki.
Bu coğrafya içerisinde güçlü bir Türkiye´yi kimse istemiyor?
Neden sorusunu kendi kendimize sormamız gerekmez mi? Bu kadar olumsuzluklara rağmen benim ülkemde OHAL var diye AP AB için yapılacak görüşmeleri dondurma kararı almış.
Hiçte önemli değil.
Onları oyun kurgulamak istediği ülke değil artık Türkiye Cumhuriyeti.
AB ye üye olsak ne çıkar olmasak ne çıkar. Bunun bilinci ile hareket etmemiz gerekiyor.
Birde yerele bakalım; Yerelde siz ne yaparsanız yapın vatandaşın gözüne giremezsiniz. İşinizin birde medya ayağının olması gerekir. Eğer ki bu biriminiz yoksa ya da iyi çalışmıyorsa ağzınızla kuş tutsanız nafile. Yerel yönetimlerde bu böyledir. Bu işin bir medya ayağının olması gerekir ama madem böyle bir girişimizin var sizinle yola çıkacak, yol arkadaşlığı yapacak insanı da iyi seçmeniz gerekir.
Yoksa mı?
Haliniz perişan olur.
Kazı, koz anlarsanız kozalaktan topaç çevirirsiniz. İş işten geçmeden bunları bir düzeltin derim. Bu arada yerelde tüm haberleri ben yaparım mantığı ile ortada dolaşan sahtekârlara da aldanmayın. Onların yolu da zaten yol değil. Onlar iyi günün dostlarıdır. Haberle sizi tehdit ediyorlarsa yarında başkasını tehdit ediyorsa bir günde sizi tehdit eder.
Unutmayın.
Bu memlekette herkes birbirine lazım.
Atı da iti de iyi tanımak için birkaç deneme yapın. Zaten kendini pazarlamaya çalışacaktır. Çünkü adamın işi pazarlama. Pazarla, pazarla dur.
Kalın Sağlıcakla