Metin SÖNMEZ


ASLOLAN VATANDIR TABİİ Kİ

ASLOLAN VATANDIR TABİİ Kİ


 

  Biz yayınlamıyoruz?  Twitter fenomeni Fuat Avni´nin Kayseri ve diğer iki şehri kapsayan iddialarını.

  Eğer terörün amacı toplumda yılgınlık, korku ve panik yaratmaksa (Ki öyle), sayfalara taşınan, tv ekranlarında yer bulan bu iddialar, insanları topyekûn o girdabın içine çeker.

  Ankara´da ard arda patlayan hainlik yüklü bombalar sonrası, hedef yalnızca orada bulunan grup değildi elbette. Kast edilen, Türkiye´nin birliğiydi, dirliğiydi. Önce herkes bi-tamam bunu fark etsin?

 Eğer algı yolları iltihaplanmasından muzdarip değilseniz, ortaya çıkan fotoğrafı iyi okumak zorundasınız; zorundayız!

  Bakın şimdi? ilk çıkış noktamıza gelirsek, Fuat Avni mahlaslı fenomenin yaptığı düpedüz terörün amacına hizmet etmektir, değirmenine su taşımaktır? Korkuyla yüklenen topluma, üç doz daha ağırlaştırılmış yılgınlık enjekte ederseniz, bu ülkenin fabrika ayarları tümden raydan çıkmış olur.

  Sosyal medya denilen âlemde, her şeyi yazabilirsiniz, eyvallah!

  Düşünce ve fikir özgürlüğü kapsamında doğru-eğri, savuran savurana değil mi zaten? Bunlara da tamam? Lakin Türk toplumunun huzurunun ve yaşam biçiminin sarsılması adına bilerek ya da bilmeyerek terörün-teröristin varmak istediği hedeften yana tavır almak, affedilir gibi değil.

  Birileri şimdi çıkıp diyebilir ki; e kardeşim, zaten adam yazacağını yazmamış mı?

  Duyulacağı kadar duyulmamış mı?

  Evet, yazmış, yaymış? Duyulmuş?

  Ne yapalım yani; yanan ateşe bir odun da biz mi atalım?

  Terörün saldığı algının tüm kesimleri öbek öbek teslim alması adına, sorumlu yayıncılık anlayışını pas mı geçelim?

  Hadi hep birlikte empati yapalım? Kayseri´de yayın yapan tüm gazeteler ve televizyonlar bu iddiayı manşete taşısın bakalım, ortaya nasıl bir psikoloji çıkar? Ve dahası, bu ruh hali toplumu nereye götürür, işin sonu nereye varır, geri dönüşü nasıl olur, iyi hesap etmek durumundayız?

  Her meslek grubunun olduğu gibi, gazeteciliğin de etik kuralları vardır. Orta yerde toplumu derinden etkileyecek ve travmaya yol açacak bir mesele varsa, milyon kere özenli davranmak, her şey bir tarafa vicdan borcudur?

  Bu saikle, demem o ki; hassas günlerden geçerken, şu sıralar biz gazeteciler herkeslerden daha çok dikkatli olmak zorundayız.

  Aslolan manşetler değil, vatandır tabii ki de!