Yalçın ARAL


AŞI GERÇEĞİ

Türk insanının bir an evvel aşıya ulaşarak aşı olması gerekliliği herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir.


Türk insanının bir an evvel aşıya ulaşarak aşı olması gerekliliği herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Otoritelerin verdiği bilgilere ve verilere bakıldığı zaman Kovid-19 virüsünün varyant geçirmesinden dolayı hızlı yayılmaya başladığı teyit edilmektedir. Bunla beraber 60 - 65 yaş üzerinin aşı olmasından dolayı 60-65 yaş üzerinde ki vakaların azaldığı ve bu yaştaki vakalarda hastalıktan dolayı vefat edenlerin oranının %20 civarına düşmesi de aşının önemini ortaya koymaktadır. Ölümlerin ve bu hastalığı ağır geçiren kesimin yaş ortalamasının 60-65 yaşın altına indiği, son yapılan açıklamalarda hastalıktan gençlerin ve çocukların daha fazla etkilendiği belirtilmektedir. Aşı olan vatandaşların ağır hastalıktan korunduğunu bilmeleri gerekir ve aşı olanların yine koruma tedbirleri olan Maske, Mesafe ve Temizlik (Hijyen) kurallarına harfiyen uymaları gerekliliği de önemlidir.  Her aşı olan kimsenin minimum 40 gün kendisini çok iyi koruması çok önemli olduğu kadar da gerekmektedir. Türkiye’nin aşılamada Dünya’da 6. sırada bulunduğunu da bilinmesi gerekmektedir.

Türkiye’de, 65 yaş üzeri ileri yaş gurubunun aşı yaptırma oranının %75 civarı olduğu görülmektedir. Yapılan açıklamalarda, İstanbul’da 65 yaş üzeri takribi 250.000 kişinin aşı olmadığı görülmektedir. Bu korkutucu tablonun oluşmaması gerekir. Kendilerini ve toplumu korumaları açısından herkesin aşı olması gerekmektedir.

İstanbul’da vakaların 10 kat artması ve Türkiye’deki vakaların %40’nın İstanbul’da yaşanması kalabalık şehirlerin hala ciddi şekilde risk altında olduğunu göstermektedir. Kurallara uyulmasının önemini bu veriler bir kez daha ortaya koymaktadır.  Otoritelerin de belirtiği üzere Türkiye’nin en kalabalık şehri olan İstanbul’u koruyabilirsek Türkiye’nin de koruna bilineceğinin belirtilmesi çok doğru bir yaklaşımdır. Şunun da bilinmesinde fayda vardır. ABD seçimleri sırasında Cumhuriyetçilerin idaresinde olan ABD gibi Türkiye’nin de COVİD- 19’un yani Pandeminin merkezlerinden biri yapılmak istendiğinin de atlanmaması gerekir. Ondan dolayı hala çok dikkat etmemiz gereken bir süreçten geçmekte olduğumuzun bilincinde olunması gerekir. Deprem gibi salgın hastalıklar ile yaşamayı da artık öğrenmemiz gerekmektedir. Dünyanın artık salgın hastalıklar dönemine sokulduğu görülmektedir.

Türkiye’nin de bu süreci gerek ekonomik gerekse de geleceği açısından az hasarla çok çabuk atlatması gerekliliği önemlidir. Bunun için parası ile aşı olmak isteyen kimselerin önünün açılması gerekmektedir. Devletimizin burası sosyal devlet, aşıyı yaptırırsa para almadan sıra ile ancak devlet eli ile yaptırılır, felsefesinin doğru bir yaklaşım olmadığı ve gidişata göre yeni açılımlar gerekliliği de önemlidir. Aşıya parası ile ulaşa bilecek varlıklı insanların devletin sırtına yük olmadan bu aşıyı hemen vurulmak istedikleri de ortadadır. Bu yolun önünün açılması Türk halkının bir an evvel aşılana bilmesi açısından en önemli yollardan biri olduğu da ortadadır. Artık, dünya da sağlık turizmi adı altında bazı ülkelerde aşı turizminin de devreye girdiği görülmektedir. Bazı vatandaşların veya başka ülke vatandaşlarının aşı olmak için ciddi miktarlar ödeyerek bu yolu seçtiklerini de atlamamak gerekir. Canın kıymetli olduğunu bunun yanında da insanların yaşamak için nelere katlandığını, ne bedeller ödeyerek neler yapabileceğini de atlamamak gerekir. Yaşam hakkı özgürlüğünün kısıtlanamayacağı da bir gerçektir. Kovid-19 hastalığının varyantlarından dolayı hızlı bir şekilde yayılması da vatandaşlarımızı ciddi şekilde tedirgin ettiği de ortadadır. Yine Devlet organizasyonu ile imkânı olan kimselerinin önü açılarak ve para ödeyerek aşı olmaları önemli bir konudur. Bu durum aşı olmak için daha sırası gelmeyen parası ile aşı olmak isteyen kimselerin yanında bu kimselerin başta psikolojik olmak üzere her konuda rahatlamasına neden olacağı da aşikardır. Bunun yanında imkânı olanlardan alınacak tutar ile imkânı olmayan kimselerin ihtiyacı olan bir veya iki aşı tutarının hesap edilerek çıkarıla bilineceği de ortadadır. Bu suretle de Devlete yük olmadan imkânı olmayan vatandaşların aşılanması için ayrı bir kaynak yaratılmış oluna bilinir. Tabi ki bazı kesimlerin para ile Devlet aşı yapıyor algısının yaratılmak isteneceği de ortadadır ve siyasi olarak da çok dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur.  Kovid-19 salgınından dolayı her kesin senede iki defa veya 4 doz aşı olması gerekliliği düşünüldüğü zaman bunun finansmanının rahatlatılmasının yanında aşı olunmasındaki sıraların da ortadan kaldırılması gerekmektedir. Sosyal Devlet fikri ön planda tutularak aşılama işinin gelecek de düşünülerek organize edilmesinde her zaman fayda olduğu görülmektedir.

Sosyal Devlet demek her şeyi devletten beklemek manasına gelmemesi gerekir.  Sosyal Devlet; yapabileceklerini seçenekleri ile halka sunmasının yanında bu seçeneklerin nasıl uygulayacağını da kuralları ile ortaya koyması ile ancak gerçekleşebilir.

Allah her elde 5 parmak yaratmıştır. Ama bu parmakların hiçbiri birbirine benzememektedir. Bu doğrultuda ve felsefede olayları değerlendirmekte ve sosyal devleti çalıştırmakta fayda vardır. 

Tabi ki aşı bir tarafta dururken bu aşıya bedel ödeyerek ulaşmak isteyen kesimlerin de yine Devlet eli ile bu işin organize edilmesi en mantıklı yoldur.  Parası ile aşı olmak isteyenler, hem Devlet kontrolü ile Devlete olan mali yükün azaltılmış olmasının yanında asıl kazancın ise bir an evvel toplumun aşılanmasının önünün açılması olur ki. Ana kazancın ve hedefin de toplumun bir an evvel aşılanması olması gerekliliğidir.

Bu salgını kontrol altına almanın görüldüğü kadarı ile tek yolunun Türk insanının bütün kesimler dahil bir an evvel aşılanmasıdır. Aşılanmamış insan kalmayana kadar Sosyal Devletin her türlü imkânı kullanmasının yanında her türlü tedbiri de alması gerekmektedir.  Bunun kararı ve organizasyonu da tabi ki Devleti idare eden seçilen Siyasi Otoriteye aittir. Veriler ve bilgiler karar verici noktada olan Siyasi Otoritede toplanmaktadır. Tabi ki en doğru kararı onların vereceği de muhakkaktır. Bu salgında diğer ülkelere göre elde edilen başarının yanında diğer ülkelere göre bu başarının devam etmesi de önemlidir. Bunun için de toplumun bu illetten kurtulması için toplumumuzun en kısa sürede aşılanması içinde her türlü tedbirin alınacağından da kimsenin kuşkusunun olmaması gerekmektedir. Şunun da bilinmesinde fayda vardır, daha dünyada aşıya ulaşamayan çok ülkenin ve ciddi toplulukların varlığını da atlamamak gerekir. Bu durum dünyadaki dengesizliğinin yanında dünyadaki Kovid-19 virüsünün gidişatını da ortaya kaymaktadır. Kıymetimizi bilerek ve bu doğrultuda hareket etmekte her zaman fayda vardır. Tehlike daha geçmemiştir, çok hem de çok dikkat etmemiz gereken bir süreçten geçmekte olduğumuzun bilincinde olunması önemlidir.