Yalçın ARAL


ARAMCO’YA SAHTE BAYRAK OPERASYONUMU!

Suudi Arabistan’ın petrol şirketi ARAMCO’NUN tesislerine saldırının bir çıktısına bakalım!


Suudi Arabistan’ın petrol şirketi ARAMCO’NUN tesislerine saldırının bir çıktısına bakalım! Kimlerin bundan menfaatleri var? Kimlerin yok? Bu tespitlerden sonra olayı değerlendirmekte fayda olduğu kanaatindeyim. Her zaman olayların çıktılarına bakarak  durum değerlendirilmesi yapılması daha sağlıklı gözükmektedir.

 

  • Bu olaydan sonra, Petrol fiyatları yükseldi. Petrol fiyatlarının yükselmesinin çıktıları;
    • En büyük zararı Çin ve AB ülkeleri gördüler. Ayrıca enerjide dışa bağımlı olan Türkiye gibi ülkelerde bundan negatif etkilendi.
    • Petrol fiyatlarının yükselmesi, petrol üreten ve ihraç eden ülkelerin işine gelir;
      • Bu ülkelerin içinde Rusya’da vardır.

 

ABD’nin Çin ile yapmakta olduğu ticaret savaşında, ABD en son çare olarak Çin’in enerjiye ulaşmasının önünü kesmesi olacağını evvelden belirtmiştim. Bundan önceki hamlede Çin’i rahatsız edecek ve Rusya’nın da işine gelebilecek bir hamle yapmasının normal olacağı da atlanmaması gerekir. Körfez bölgesinin karışmasından dolayı, petrol ve doğalgaz sevkiyatı bloke olduğu zaman en büyük zararı tedarikçi konumunda olan Çin , AB ülkelerinin , bunun yanında da üretici olarak Körfez Ülkelerinin göreceği de açıktır. Bu süratle Körfez bölgesinden de enerji sevkiyatı olamayacağı içinde Körfez bölgesinde olan ülkelerin ekonomik olarak çökeceği, ayrıca bu bölge sıcak çatışma ortamına gireceği içinde bu bölgede bulunan ülkelerin çok ciddi zarar göreceği de aşikardır. Bu ülkelerin içinde Irak ve İran’ın olduğunun da atlanmaması gerekir.

 

Ayrıca ABD’nin Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri ile ne gibi pazarlıkları olduğu ve bu pazarlıklarda ABD’nin isteklerinin yerine getirilmesi gerektiği konusunda da ABD Silah Lobisinin Körfez Ülkelerine ve Suudi Arabistan’a bir parmak sallaması   olarak da bu olay değerlendirile bilinir. Zaten Batı basınında ARAMCO ile ilgili ABD’nin yani Silah Lobisinin yaşadığı problemler yazılıp çizilmektedir.

 

Bu saldırı olmadan önce CİA’nın gerekli yerlere, bir saldırı olabileceğini bildirdiği belirtilmektedir. ABD koruması altında olan Suudi Arabistan o kadar uzak bir mesafeden gelen saldırıyı önleyememesi gibi bir durum da çok düşündürücüdür! Ayrıca İran ve destekçilerinin bu kadar uzak bir mesafeden ilgili yeri vuracak teknolojiye erişmiş olması da biraz hayal gibi gözükmektedir! Bu veriler ışığında vurulan yerin ABD’NİN izni ve onayı olmadan vurulabilmesini imkansız kılmaktadır. Bu da göstermektedir ki! ABD bölgede istediklerini alabilmek  ve bunun yanında Çin’i ticaret savaşında köşeye sıkıştırmak  ve İran’ı daha fazla baskı altına alabilmeleri için yapmış olduğu bir hamle olarak görülmesi daha rasyonel gözükmektedir. ABD istediği zaman, İran ile başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkelerini savaştıra bileceklerinin işaretini de vermektedir.

 

ABD bu hamlesinden sonra eğer Ticaret savaşında Çin’i istediği noktaya getiremezse Çin’in tedarik ettiği enerji kaynaklarını ve yollarını bloke edeceği görülmektedir. Aramco hamlesinin, ABD’nin bir sonraki hamlesinin habercisi olduğunu çağrıştırmaktadır.

 

ABD Başkanı Donald Trump Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada;

  • ABD 2,5 trilyon dolar harcamış ve ordusunu yenilemiştir. Açık ara dünyanın en güçlü ülkesidir.
  • Gelecek küreselcilerin değil, vatanseverlerin olacaktır.
  • Şu an dünyanın en büyük enerji üreticisi durumundayız.
  • Hiç kimsenin karşı koyamayacağı bir güç ortaya koyarken, tüm ortaklarımız ABD’nin üstlendiği yükün kendi üzerlerine düşen kısmını taşımak zorundadır.
  • ABD, uluslararası ticarette reform yapmak için hızlı bir programa başlamıştır.
  • Çin uluslararası anlaşmalara uymalıdır. Pekin’in hukukun üstünlüğü konusundaki sözlerini yerine getirmelidir.
  • ABD hiçbir ülkeyle çatışma aramamaktadır. Ancak ben hiçbir zaman ABD’nin çıkarlarını korumaktan geri durmayacağım.
  • Dünyanın önündeki en büyük tehlike İran rejimidir. Dünyanın 1 numaralı terör sponsoru olmaktan başka, Suriye ve Yemen’deki savaşın sponsorluğunu yapmaktadırlar.
  • İran’ın nükleer silahlara sahip olmasına kesinlikle izin veremeyiz.
  • Rejim, Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine yaptığı saldırıdan sonra İran Merkez Bankası’na büyük yaptırımlar uyguladık. Hiçbir ülke İran’ın bu davranışlarını destekleyemez.
  • Sığınmacı krizi çok büyük ve sürdürülemez bir durum. Herkes için aynı durum ortadadır. Göç veren ülkeler çok kısa sürede insan gücünü kaybetmektedir. Tabi ki göç alan ülkeler de son derece büyük bir yük altına girmektedir.
  • Birleşik Krallık ( İngiltere) , AB’den ayrılırken her iki ülkenin çıkarına olacak bir ticaret anlaşması üzerinde çalışacağımızı söylemiştim.
  • Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne kabul edildikten sonra 60 bin Amerikan fabrikası kapandı.
  • Hiçbir şekilde Amerikan halkı için kötü bir anlaşmayı kabul etmeyeceğim.
  • Sosyal medya platformları son derece büyük bir güce erişiyorlar. Sosyal medya ile halkın iradesi halkın elinden alınmaya çalışılıyor. Sosyal medya devleri insanların seslerini kesemez.  ( Not: Sosyal medyayı büyük oranda yönlendirenler Globalci Para Lobisidir.)
  • ABD hiç bir şekilde din özgürlüğünü korumaktan ne yorulacaktır ne de vazgeçecektir.
  • Kürtaj konusunda, hiç kimsenin Tanrı’nın verdiği yaşam hakkını elinden almasına izin vermeyeceğiz.
  • ABD vatandaşlarının silahlanmasını engelleyecek uluslararası anlaşmalara asla imza atmayacağım. Anayasanın ikinci maddesini, ateşli silahlara sahip olmasını sonuna kadar savunacağım.
  • Özgürlük ve bağımsızlık, demokrasi sadece vatanseverlerin iradesiyle gerçekleştirilebilir.

 

ABD Başkanı Trump’ın BM deki bu söylemleri sonrası, ABD Kongresinde Demokratlar tarafından başlatılan ( Globalci Para Lobisinin desteklediği) azil sürecine başlanması, ABD’de bulunan Globalci Para Lobisi ile Ulusalcı Silah Lobisi arasındaki mücadelenin ciddi boyutlara ulaştığını göstermektedir. Bu kavganın yansımaları da başta Türkiye, Çin, Fransa ve İran olmak üzere,  AB Ülkeleri dahil dünyanın çeşitli ülkelerinde görülmektedir. Bu ülkelerde yaşanan terör ve çeşitli toplumsal olaylarda bu kavganın boyutunu göstermektedir.

Bu kavganın ABD içinde çözüleceği algısı ağır basmaktadır. ABD bu noktaya geldiği zaman iç savaş ve dağılma potansiyelinin ortaya çıka bileceğinin de atlanmaması gerekir! Şu anda ABD’nin en yumuşak karnının karşılığı olmayan ABD Doları olduğu zaten bilinmektedir. Bu ekonomik veriler çerçevesinde Çin, Rusya, Hindistan ve Türkiye’nin neden rezervlerini Altına çevirmekte olduğu daha iyi anlaşıla bilinir. Bu ülkeler kendi aralarındaki ticareti neden kendi paraları ile yapmak istediklerinin de cevabı ilgili ülkelerin bu hamlelerin de görülmektedir.

 

ABD Başkanının azil sürecinde yaşananlar;

  • ABD Temsilciler Meclisi’nin Demokrat partili başkanı Nancy Pelosi, Donald Trump’ın ABD başkanlığından azledilmesi süreci için resmi soruşturma başlattıklarını açıkladı.
  • ABD Temsilciler Meclisi’nin 3 komisyonu , ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’dan, Başkan Donald Trump’a yönelik azil  soruşturması kapsamında Ukrayna’yla ilgili belgeleri bir hafta içinde teslim etmesini istedi.
  • İfadeye çağrılan yetkililerden ABD’nin Ukrayna Özel Temsilcisi Volker istifa etti.
  • Demokratların çoğunlukta oldukları Temsilciler Meclisi, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 5 yetkilisini ifadeye çağırdı.

 

Başkan’ın azledilmesi için ise Kongre’nin iki kanadının da onayı gerekmektedir. Onay için 450 üyeli Temsilciler Meclisi’nde salt çoğunluğun, 100 üyeli Senato’da ise üyelerin üçte ikisinin desteği gerekmektedir.

Senato’da 53 Cumhuriyetçi, 45 Demokrat, 2 de bağımsız üye vardır.

Senatodan azil sürecinin geçmesi için de Trump’ın mensubu olduğu Cumhuriyetçi Parti senatörlerinden bazılarının da desteği gerekmektedir. Bu sebepten dolayı Başkan Trump’ın azledilmesinin çok zor olduğu gözükmektedir. Zaten Batı basınında da bu konu bu şekilde yazılıp çizilmektedir. Azil işlemi yaklaşan Başkanlık seçimleri için yapılan bir hamle olduğu kanısının da iyi değerlendirilmesin de fayda vardır. Bu hamle seçimde kimin işine yarar ve kimlere seçim de zarar verir! Bunun cevabı da ancak seçimlerin çıktısında görülecektir!

 

ABD’deki bu güç savaşının nereye doğru evirile bileceği zaten ciddi bir soru işareti olarak gözükmektedir. Ulusalcılar ( Silah Lobisi ) ile Globalcilerin ( Para Lobisi) arasında ki mücadeleyi de Türkiye dahil dünyanın her ülkesinde ve bölgesinde görmekteyiz.

Bu mücadeleden ancak ve ancak, bir olarak  birlik olarak çıkıla bilineceğinin de 

çok iyi idrak edilmesi gerekmektedir.